‘FİDAN KARARI’ FOTOFİNİŞE KALDI
Serpil Çevikcan
05 Şubat 2015 Perşembe 04:47
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın görevini bırakarak hükümette etkili bir bakanlığı üstlenmesi uzunca bir süredir tartışılıyor... Ankara’daki yaygın kanaat Fidan’ın istifa edeceği yönünde...
Ancak, MİT Müsteşarlığı’ndan esen rüzgâr, bu kararın henüz o kadar netleşmediğini gösteriyor. Karar, istifa yönünde olursa da bunun son dakikaya kadar açıklanmayacağı belirtiliyor...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 7 Haziran seçimlerinde milletvekili adayı olabilmek için 10 Şubat’a kadar istifa edip etmeyeceği konusundaki kararın Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ait olduğu ifadesini esas alırsak Fidan istifa edecek demektir. Çünkü Fidan’ın siyasete girmesini en çok isteyen isimlerin başında Davutoğlu geliyor.
Kestirmeden giriş yaptığım, “Fidan’ın siyasetteki geleceği” konusu son günlerde Ankara kulislerinin en sıcak meselesi. Konu, Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere birçok isme soru olarak yöneltildi. Erdoğan, Davutoğlu’na düşüncesini söylediğinin altını çizmekle yetindi.
Ankara’daki yaygın kanaat Fidan’ın istifa edeceği, Erdoğan’ın, 62. hükümet kurulurken bakan olmasına karşı çıktığı Fidan’ın bu kez siyasete girmesini istediği yönünde. Ancak, MİT Müsteşarlığı’ndan esen rüzgâr, bu kararın henüz o kadar netleşmediğini gösteriyor. Temas ettiğim güvenilir kaynaklardan aldığım bilgiler ışığında manzarayı şöyle özetleyebilirim:
‘Bir karar verilmiş değil’
- Fidan’ın müsteşarlık görevini bırakarak hükümette etkili bir bakanlığı üstlenmesi uzunca bir süredir tartışılıyor. “Hangisi daha doğru olur? Siyasette mi daha faydalı olur, MİT Müsteşarlığı’nı sürdürürken mi?” sorusu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değerlendirmesinin temel noktası.
- Buna karşın, istifa için son tarih olan 10 Şubat’a sayılı günler kala, hâlâ “Bir karar verilmiş değil” yanıtı veriliyor. Farklı mülahazaların gidip geldiği kaydediliyor. Fidan’ın kişisel olarak da karar verme aşamasında olduğunun altı çiziliyor ve “ortada” tabiri kullanılıyor.
- Karar, istifa yönünde olursa bunun son dakikaya kadar açıklanmayacağı belirtiliyor. Bir başka deyişle, Fidan’ın 10 Şubat’a kadar bekleyeceği kaydedilerek, “fotofiniş” ifadesi kullanılıyor. MİT Müsteşarlığı’nda işlerin Fidan gitmeyecekmiş gibi sürdüğü, bir hazırlık yapılmadığı belirtiliyor. Teşkilatta, “Kalırsa sürpriz olmaz” havası hâkim.
- Fidan’ın MİT’in başında kalmasını isteyenlerin temel gerekçeleri şöyle: “MİT, çok kritik bir kurum. Özellikle paralel yapıyla mücadele ve çözüm süreci üst düzey bir bürokratik yönetim gerektiriyor. Ayrıca Ortadoğu, Suriye ve IŞİD eksenli gelişmeler de hem üst düzey yönetim hem de güvenlik-istihbarat alanında bir tecrübe ve koordinasyonu zorunlu kılıyor. Fidan’ın bu konularda yerini doldurabilecek uygun bir isim yok. MİT Müsteşarı’nın Cumhurbaşkanı ile yakın mesaisi ve kurduğu güven ilişkisi her üç konuda da çok kritik öneme sahip. Türkiye, sistem değişikliğini tartışacağı, provokasyonlara açık yeni bir siyasi atmosfere girerken Fidan yerinde kalmalı.”
- Fidan’ın siyasete girmesini isteyenler ise şu gerekçeleri öne sürüyor: “Hükümet, bir geçiş dönemi yaşıyor. Bu dönemde özellikle güçlü figürlerin göz önünde olması gerekiyor. Eski Dışişleri Bakanı olan Başbakan Davutoğlu’nun halen Dışişleri üzerinde büyük bir ağırlığı var, ancak diğer sorumluluk alanlarıyla ilgilenirken dış politikaya yeterince zaman ayıramıyor. Bu alanda siyaset içinde yüklenebileceği birini arıyor. Davutoğlu, seçimlere giderken güçlü bir figürün yanında olmasını özellikle istiyor.”
Fidan’ın üstlendiği kritik görevler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığı da eklendiğinde bu ihtiyacı karşılayacağı savunuluyor. Fidan’ın uzun yıllardır hem Cumhurbaşkanı Erdoğan ile hem de Başbakan Davutoğlu ile yakın çalıştığına vurgu yapılıyor.
‘10 bakanlıktan önemli’
- Bu tabloda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımı temel belirleyici. Erdoğan’ın bakış açısını analiz ederken 17 Aralık’ı esas almak gerekiyor. Püskürtülmüş bir darbe girişimi olarak değerlendirilen 17 Aralık travmasının, kendisinin en güçlü döneminde gelebildiğini gören Erdoğan’ın, paralel yapıyla mücadelede en ufak bir zaafın ciddi risklere yol açacağını düşündüğü kesin. Surda açılacak gediğin kaleyi kaybetmeye neden olacağı yaklaşımını esas alıyor. Bu yapıyla mücadelede şimdiye kadar başarılı olan Erdoğan’ın bu işi kapanmış görmediği belirtiliyor. Cumhurbaşkanı’nın MİT için, “10 bakanlıktan daha önemli” sözlerini hatırlatanlar Fidan’ın özgül ağırlığına dikkat çekiyor. Bununla birlikte, haziran seçimlerinin ardından devlet yönetiminde bir dönüşümü zorlayacak olan Erdoğan’ın Fidan’ın kabinede etkin bir pozisyonda yer almasını istediği de konuşuluyor. Fidan’ın paralel yapı ile mücadele, çözüm süreci ve Suriye meselelerindeki deneyimi ve birikiminin her pozisyonda katma değeri olacağı görüşü dile getiriliyor.
- 62. hükümet kurulurken de benzer yaklaşım sergileyen Başbakan Davutoğlu’nun ise Fidan’ın siyasete girmesi için ısrarcı olduğu belirtiliyor. Ayrıca, hükümetten bazı etkili isimler ile Ak Parti içinden, milletvekili olması için Fidan’a ciddi talep ve baskı yapıldığı belirtiliyor.
‘Artıları eksileri tartıyor’
- Fidan’ın istifa ederek milletvekili seçilmesi halinde yeni hükümette üstleneceği görevin Dışişleri Bakanlığı olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Son günlerde kulislere yansıyan, “İçişleri Bakanlığı”nın güçlü bir seçenek olmadığı kaydediliyor. Ayrıca istifa ettikten sonra yeni hükümet kuruluncaya kadar dışarıdan bakan olarak atanabileceği yolundaki senaryo için de, “Çok çok düşük bir olasılık” ifadesi kullanılıyor.
- Fidan’ın kararını oluştururken siyasette olmanın artıları ile eksilerini tarttığı kaydediliyor. Türkiye’nin konjonktürel olarak en güçlü makamlarından biri olan MİT’in başında bulunan Fidan’ın siyasete girmesi halinde değişecek yaşam biçiminin de altı çiziliyor. Özel hayatı olmayan, en üst düzey koruma altında, tamamen kapalı bir yaşam sürmek zorunda olan Fidan’ın aktif siyasete girmesi kamuoyunun önüne çıkmak demek.
- Fidan’dan boşalacak koltuğu kimin dolduracağı sorusu da hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan açısından ciddi bir problematik. Güvenlik alanında tecrübesi olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da güvenebileceği bir profil olması şart. MİT’in yeni vizyonuna ve Fidan’la birlikte geçirdiği dönüşüme uygun bir isim olması gerekiyor.
MİT Müsteşar Yardımcılığı’ndan Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’na atanan Muhammed Dervişoğlu ismi gündeme geldi, ancak bu seçeneğin uzak bir ihtimal olduğu belirtiliyor. Son olarak, her ne kadar Erdoğan, “Karar Başbakan’ın” dese de Fidan’ın MİT’in başında kalıp kalmayacağı konusunda oluşacak kararın ana merkezi Cumhurbaşkanı. Fidan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapacağı nihai istişare çok önemli.
BARKIN’I KAYBETTİK
Gazetecilerin en çok zorlandığı haberler, kendileri ve meslektaşlarıyla ilgili olanlardır. Dün Barkın Şık’ın yaşamını yitirdiği haberiyle şoke olduk. Şaşkınlıkla derin üzüntümüz birbirine karıştı. Bu zamansız kayıp hepimizi sarstı. Barkın, yine Ankara büromuzda mesleğe başlayan, halen CNN Türk’te mesleğini sürdüren Elçin Ergün’le yaşamını birleştirmişti. Barkın ve Elçin, anne-baba olmuşlardı. Uzun yıllar birlikte çalıştığımız Barkın’ın yaşamını yitirmesi sadece Ankara gazetecileri için değil, Türk basını için büyük bir kayıp. Başta Elçin olmak üzere Barkın’ın ailesine ve sevenlerine sabır diliyorum. Tüm yakınlarının ve gazetecilerin başı sağ olsun.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.