EVET BAYRAM
Fatma Barbarosoğlu
10 Eylül 2010 Cuma 23:58
I-
Bir bayrama daha kavuştuk. Yaşlandıkça hızlanıyor Ramazanlar. Göz açıp kapayıncaya kadar gitti mübarek. İki gün önce bizimle idi. Biz şimdi kiminle olacağız? Kazananlardan olmuşuzdur inşallah. Vaktimiz inşallah Ramazan hükmünde akmaya devam eder.
Yazın en sıcak günlerini üç kat daha sıcak yaşadık. Mevsim normallerinin üzerine çıkan sıcaklar, sıcaklara ilaveten nefes aldırmayan nem, bütün bunların yanında siyasi parti liderlerinin olumsuz hava şartlarına rağmen sürdürdüğü mitingler. Yazı yaz gibi yaşamadık. Yazı ağır bir yazgı gibi yaşadık.
Bendeniz yazı zaten sevmem. Gülten Akın "Sevdiğim yaz geldi yine" diyor ben tam tersi "Sevdiğim güz geldi" diye başlayabilirim söze.
Güze girmişken şöyle bir hatırlayalım yazdan geriye ne kaldı?
Ekranlar daha ziyade Tayyip Erdoğan- Kılıçdaroğlu polemiklerine kilitlendi.
Kemal Bey'den "Gandi" imaji oluşturma girişimleri yarım kaldı. "Yeni liderimiz Deniz Baykal gibi değil gündem yaratıyor" iddiaları havuzun suları altıda kaldı.
MHP lideri tabanın gerisinde kaldı.
Güneydoğu'da halk tercihini açılımdan yana kullanacağını hissettirince BDP İmralı'ya ayarlı kulaklarını halka çevirip çevirmemek konusunda kararsız kaldı.
SP'nin artık özgür lideri Numan Kurtulmuş; hareket kabiliyetini gasp etmeye kalkan "Erbakan Hoca'ya aşkla bağlı" meczupların "iftar baskını"na maruz kaldı.
Onlarca televizyon programı yapıldı. Hukukçuların biri geldi biri gitti. Çok iyi niyetle kotarılmış programlar kadar, ne kadar kavga o kadar raiting formatı da kullanıldı.
Yine de halk yeni anayasa konusunda bilgisiz kaldı.
Bilgiler değil sevgiler verdi kararı.
Bilgiler değil sezgiler belirledi evet ya da hayırı.
Akmakta olanlar akışlarına hız katmak için oyumuz evet diye erken beyanda bulundular. "Evet" i hazmedemeyenler erken beyanın hesabını sordu.
Akmayanlar, akamadığını sananlar, akmaktan korkanlar hayırda hayır vardır dediler. Oyunu evet olarak açıklayan yazar ve sanatçılara "esas size hayır" kampanyası başlattı "hayır cephesi."
Sesler birbirine karıştı yaz boyunca.
Evet'in ağızdan çıkarkenki neşesine iktidarın imkânları eşlik etti. İmkân kelimesi yanlış oldu esasında. Bir örnek ile anlatayım meramımı. Hayırcı koca karısının da hayır diyeceğinden emindi son haftaya kadar. Kadın hiç sesini çıkarmamıştı çünkü. Bir iftar sofrasında bizim iki kişilik oyumuz hayır dedi adam. Kadın otuz iki yıllık evliliği boyunca ilk defa kocasının mührü bas dediği yere mühür basmayacağını söyledi. Bir engelli annesi olarak AK Parti hükümetinin yaptığı uygulamalardan o kadar memnun idi ki, tercihini gizli olarak değil ilan ederek "evet"lemek istedi.
İktidarın imkânları dediğim böyle bir şey. İktidar yaptıklarını anlatır. Muhalefet yapacaklarını. Birinde görünen köy kılavuz istemez. Ötekinde kılavuzun gidebileceği bir köyün olup olmayacağı bile şüphelidir.
II-
Kelimelerin bir rengi, bir neşesi mizacı vardır.
Çocuklar anne-babalarından izin istediklerinde evet cevabına ayarlar kulağını.
Nikâh salonunda bekleyen davetliler, gelinin ve damadın ağzından çıkacak "evet"e tanıklık etmek için oradadır.
Evetin neşesi vardır.
Hayır'ın mesafesi.
Ne ki muhalefetin mesafesi, Tayyip Erdoğan'a hayır noktasında takılı kaldı. Başörtüsünü biz çözeriz projeleri sokuldu devreye. Anlayan anladı onu. Çözerlerdi sahiden. Ne vakittir çözmek istemişlerdi zaten. Onların çözmekten anladığı başörtüsünün düğümlerinin çözülüp omuzlara indirilivermesi.
12 Eylül'de halk anayasayı filan oylamıyor. Oyların rengi Tayyip Erdoğan'a muhabbetin rengi. Arada Anayasa'ya evet AK Partiye hayır diyenler olduğu gibi Tayyip Erdoğan'a evet Anayasa'dan bir şey anlamadım ama evet olsun bakalım diyenler de var.
Bayram bayram bu yazı hiç hoş kaçmadı. Ama ne yaptığımı biliyorum. Tam da bayram münasebetiyle yazıyorum bu yazıyı.
"Evetiniz" de "hayırınız" da şiddetin rengini taşımasın.
Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Gönüllerimiz zengin ve dahi engin olursa vatanımız da yeni anayasamız/anayasalarımız hepimize yeter.
13 Eylül sabahını uğurlu yapmak bizim elimizde.
Bayramınız mübarek olsun ve dahi bayramınız bayram gibi olsun.
Umarım bu defa çıkan evetlerin oranı muhalefet; hayırların oranı iktidar için öğretici olur.
Halkın yarısının isteklerini okuyabilen öteki yarısının isteklerini okuyamayan siyasi partilerimiz var malum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.