21 Kasım 2024
  • İstanbul11°C
  • Diyarbakır13°C
  • Ankara14°C
  • İzmir21°C
  • Berlin3°C

ERDOĞAN’DAN PUTİN’E MİLYARLARCA DOLARLIK ‘BARIŞ HEDİYESİ’

Zülfikar Doğan

17 Ağustos 2016 Çarşamba 10:00

24 Kasım 2015’te Rus savaş uçağının Türk jetleri tarafından Suriye’de düşürülmesiyle kopan Türkiye-Rusya ilişkilerinin onarımı için 9 Ağustos’ta St. Petersburg’da atılan adımda Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e milyarlarca dolarlık Akkuyu Nükleer Santrali bonusu ile barışma jesti yaptı.

Erdoğan-Putin zirvesine yönelik yapılan yorum ve değerlendirmelerde özellikle Türkiye medyası ve hükümete yakın yayın organları, 24 Kasım 2015 sonrasındaki Rusya ve Putin karşıtı yayınları bir anda geri plana atarak, “muhteşem zafer” başlıkları attılar.

Uzun yıllar Moskova’da pek çok gazete ve televizyonun temsilciliğini yürüten Hakan Aksay ise çok çarpıcı bir tespit yaptı. Aksay eski istihbaratçı olan Putin’in artık Erdoğan’a güvenmediğini, 24 Kasım’ı “asla unutmadığını” belirterek şunları söylüyor: “İçeride Yenikapı mitingi, dışarıda Petersburg sayesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan nefes alıyor. Putin, dün ‘bizi sırtımızdan vurdu’ dediği Erdoğan ile devletinin çıkarları adına yeni bir ‘dostluk ve iş birliği dönemi’ başlatabilir. Başlattı da. ‘Dostum Erdoğan’ demedi ama. Erdoğan defalarca ‘dostum’, ‘sevgili dostum’, ‘kıymetli dostum Vladimir’ dedi ama benzer bir karşılık alamadı”.

Her iki lider de yeni dönemde ilişkilerin 24 Kasım öncesinden de ileriye taşınması konusundaki düşüncelerini dile getirdiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefini tekrar gündeme taşıdı. Putin de benzer şeyler söyledi ancak bunların zaman içinde, adım adım olacağını, 2016-2019 dönemi için orta vadeli bir plan yapılacağını, Rus turistler için can güvenliği teminatı istendiğini ifade etti. Özetle, Erdoğan ‘hemen’ derken, Putin ‘dur bakalım yavaş yavaş’ demiş oldu.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşmesi sürecinde maddi ve manevi anlamda iki büyük faturayı da ödeyen taraf, Türkiye ve Erdoğan oldu. Özür mektubu ile manevi bedel ödenirken, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (ANGS) “stratejik yatırım” kapsamına alınmasıyla da ağır bir maddi faturanın ödenmesi taahhüt edildi. Oysa 2013’te ANGS anlaşması imzalandığında Rusya’nın santral ihalesini almak dışında hiçbir ayrıcalık, destek, avantaj talebi olmamıştı. Şimdi eli zayıflayan Türkiye, “özür ve barışma” için St. Petersburg’da, ANGS’ni altın tepside sunarak masaya oturdu.

Cumhurbaşkanı’nın Rusya dönüşü uçakta yaptığı açıklamalarda dile getirdiği 11 maddelik eylem planının birinci maddesi Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin stratejik yatırım kapsamına alınmasıyla Rusya’ya sağlanacak avantajlar ve ayrıcalıklar.

Erdoğan’ın ifadesiyle 22 milyar dolara mâl olacak ANGS, 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak ve Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 16’sını tek başına sağlayacak. Anlaşma uyarınca, yap-işlet-devret modeliyle 22 milyar dolarlık yatırım bedelinin tüm finansmanını üstlenen Rosatom’un ANGS’de üreteceği elektriğin tamamını Türkiye satın alma garantisi verdi. Santralde istihdam edilecek atom ve fizik mühendisleri ile sayıları 200’ü aşan diğer nitelikli personelin eğitimini Rosatom üstlenmiş durumda.

24 Kasım krizinden sonra belirsizliğe bürünen ANGS’de çalışmalar rölantiye alınmıştı. Son olarak uçak krizinin hemen öncesinde, 2019’da devreye girecek ilk ünitenin tamamlanma süresinin 2022’ye uzadığı, şu ana kadar projeye 3 milyar dolarlık yatırım yapıldığı açıklanmıştı.

9 Ağustos zirvesinde Putin’e verilen sözle stratejik yatırım kapsamına alınan ANGS’de Rus tarafının tüm beklentilerini karşılayacak yasa değişiklikleri kısa sürede yapılacak. Projenin “stratejik yatırım” unvanı almasıyla çok ciddi parasal teşvik ve destekler devreye sokularak Rusların zararı telafi edilecek. Üstüne Türkiye hazinesi Rosatom’a parasal-finansal destekler sağlayacak.

Ekonomi Bakanlığı’nın ilan ettiği teşvik bölgeleri haritasına göre, Mersin’de kurulmakta olan ANGS altı teşvik bölgesi içinde Üçüncü Bölge’de yer alıyor. Yine Ekonomi Bakanlığı’nın resmi web sitesinde yer alan stratejik yatırım teşviklerinin başında KDV, gelir-kurumlar vergisi ve gümrük vergisi muafiyetleri geliyor.

Bu çerçevede, ANGS tüm yatırım ve işletme süresi boyunca yüzde 18 KDV’den muaf olacak. Bu da şirkete 22 milyar dolarlık yatırım tutarının yüzde 18’i üzerinden 3 milyar 960 milyon dolarlık KDV avantajı sağlanması, Maliye’nin bu tutarı almaktan vazgeçmesi anlamına geliyor. Aynı şekilde, ANGS için yapılacak tüm makine-teçhizat ithalatları (8 Milyar dolarlık bölümü yurt içinden tedarik edilecek) gümrük vergisinden muaf olacak.

Şirketin gelir ve kurumlar vergilerinde yatırım ve işletme sürecinde yüzde 90 indirim yapılacak. Şu andaki şirket çalışanlarının ve yatırım ilerledikçe sayısı daha da artacak (proje tamamlandığında 15 bin kişi çalışacak) diğer çalışanların sosyal güvenlik sigorta primlerinin işveren payını yedi yıl boyunca Türkiye hazinesi üstlenecek. Yatırımın yapıldığı alanlar ile daha sonra ihtiyaç duyulacak diğer alanlar ve araziler, Rosatom’a “bedelsiz” verilecek. Santral alanında yapılmış ve yapılacak olan tüm binalar, inşaatlar için harcanmış ve harcanacak tutarlar üzerinden yapılan yüzde 18 KDV kesintisi, şirkete iade edilecek.

Çok daha önemli bir destek ise faizlerde sağlanacak. Stratejik yatırım teşvikleri paketine göre, Rosatom’un Türkiye’de kurduğu Akkuyu Nükleer A.Ş.'nin yurt içinden sağlayacağı kredilerdeki faizin beş puanını, yurt dışından sağlayacağı döviz kredisi finansmanlarında ise faizin iki puanını Türkiye hazinesi üstlenecek.

Tüm bu destek ve teşvik kalemlerini alt alta koyduğumuzda sadece yüzde 18 KDV istisnası 3.9 milyar dolar olan “kıyak” yanında, Cumhurbaşkanı’nın ANGS’yi stratejik yatırım kapsamına alma sözü vererek yaptığı ‘barışma jestinin’ Türkiye’ye faturası proje tam kapasiteyle yürümeye başladığında kaba bir hesapla 8-9 milyar dolara kadar ulaşacak.

ANGS anlaşması imzalandığında finansmanın tamamını üstlenen Rusya aradan geçen sürede petrol ve doğal gaz fiyatlarının dibe vurmasıyla ekonomik darboğaza girince ANGS için parasal taahhütlerin karşılanmasında sıkıntı başlamıştı. Şimdi 24 Kasım sonrası gelinen yeni normalleşme, özür ve barışma döneminde Erdoğan Putin’e yaptığı bu jestle hem ANGS’ye çok sayıda destek ve teşvikle proje tutarının yarısına yakın kısmını Türkiye’nin üstlenmesini sağlayarak hem de üretilecek elektriğin tamamını satın alma garantisini sürdürerek Rusya’ya adeta ballı börek ikram ediyor.

Karşılığında Rusya’nın verecekleri ise “adım adım, yavaş yavaş” zamana yayılacak. Belki de 2019’a kadar uzayacak. Rus turistlere bağlanan umutlar charter seferlerinin eylül-ekime uzamasıyla 2017’ye kalacak. Can güvenliği garantisinde Mısır modeli uygulanırsa havaalanlarındaki güvenlik de Rus uzmanlar tarafından denetlenecek. (Al Monitor)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.