22 Kasım 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara12°C
  • İzmir16°C
  • Berlin1°C

DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ HAFTASINDAYIZ!

Tarhan Erdem

25 Şubat 2013 Pazartesi 06:31

Asıl yapılması gereken, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün tanımlanması ve serbestleştirilmesidir.

Aylardır beklenen ‘4’üncü Yargı Paketi’ (4YP) bu hafta Meclis Adalet Komisyonu ve Genel Kurul’da ele alınacak. ‘Paket’te nelerin olduğunu bugün öğreneceğiz, ancak geçen hafta açıklanan ifade özgürlüğüyle ilgili kısmını biliyoruz:

Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 220’nci maddesinin sekizinci fıkrası ile Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 6’ncı ve 7’nci maddesinde bulunan suç tanımlarına ‘cebir, şiddet veya tehdit’ unsuru eklenecektir.

Bir örnekle anlatayım: TCK’nın değiştirilecek 220/8 maddesinin yürürlükteki metni şöyledir: “Örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında arttırılır.”

4YP ile bu madde, “Örgütün veya amacının cebir, şiddet ve tehdit içeren yöntemlere başvurmayı alenen teşvik eden propagandasını yapan kişi...” olarak değiştirilecek. Ayrıca tasarıyla, TMK’nın 6 ve 7’nci maddelerinde, ‘bildiri veya açıklamalarını basanlara veya yayınlama’, ‘propagandasını yapma’ olarak tanımlanan suçlarda, ‘cebir, şiddet ve tehdit’ özelliğinin aranması da düzenlenmektedir.

Tasarıda getirilen değişiklikler, ‘terör suçu’ ve ‘terör örgütleri’ mensupları suçlamasıyla açılmış davaların sanıklarına nefes aldırabilecektir.

Bu değişiklik haksız, hatta keyfi suçlamaları ortadan kaldıracak ancak ifade özgürlüğünü getirmeyecek ve genişletmeyecektir!

4YP, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kuranlar’ ve TMK’ya göre tanımlanan ‘terör’ ve ‘terör örgütü’ tanımları kapsamına girenlerle ilgilidir.

Danıştay Başkanı’nın, ‘savcı olmuş polis’ tanımındaki yargı içinde, TMK’nın tanımlarıyla sınırlıdır, genel ifade özgürlüğünü ilgilendirmemektedir!

O tanımlar içinde, tutuklanıp kelepçelenen 24 (veya 34?) belediye başkanının adliye önündeki fotoğrafını İstanbul basınına ulaştırabilen bir sistem oluşmuştur; 4YP o sistemi düzeltmeyi hedeflemektedir.

Bu devlet böyle çalışmaya alışmış! O devletin, halkına çektirdiğinden kurtulmak için terörle, terör örgütüyle ilişkili olmayan ifade ve örgütlenme özgürlüğü tanımı gereklidir.

Ülkemizde önce, düşünce ve sanat hayatımızın hangi hükümlerle kısıtlandığı ayıklanmalı, listelenmelidir. İfade özgürlüğü kısıtlamaları, düşün, sadece sanat ve edebiyat hayatıyla sınırlı değildir; birçok kanunun birçok maddesi, insanlara hayatı zehir eden maddelerle doludur. Bilim, ticaret ve sanayi hayatını düzenleyen kanunlarda da ifade özgürlüğünü kısıtlayan hükümler bulunmaktadır. 4YP’nin Meclis’teki görüşmeleri, iktidar ve muhalefet partilerinin tutumlarını, konuyla ne kadar ilgilendiklerini açıklayacaktır. Görüşmelerde, hangi partinin hangi kanunun hangi maddesini değiştirmek istediğini, hangi yeniliğin peşinde olduğunu göreceğiz.

İfade özgürlüğünün sağlanması için TCK’nın ‘Topluma Karşı Suçlar’la ‘Millete ve Devlete Karşı Suçlar’ kısımlarında hangi partimiz ne değişikliğin yapılmasını istemektedir anlayacağız!

Özellikle Tehlike Yaratan Suçlar, Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar, Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar, Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar bölümleri gözden geçirilip değiştirilmesi gereken maddeleri muhalefet partileri biliyorlar mı; bunların değiştirilmesini kimler istiyor, kimler istemiyor göreceğiz!

Düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün serbestleştirilmesi için TCK’da yapılması gereken değişiklikler üzerinde hazırlığı bulunan bir parti var mı yok mu anlayacak, o partiyi öveceğiz!

Bu hafta, demokrasimizde bir dönemeç başlayabilir. İktidar bakımından da muhalefet bakımından da değişik nedenlerle önemli bir dönem olacaktır bu hafta.

Bu hafta, muhalefetin girişimi olmadan ifade özgürlüğünü getiren iktidar veya ifade özgürlüğünü bayrak yapmış muhalefete direnen iktidar, belki de ifade özgürlüğünü terör bataklığında tartışan muhalefet ortaya çıkacaktır.

Kim kendine hangi politikayı seçmiş, hangi rozeti yakıştırmış göreceğiz!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.