DİYARBEKİR İZLENİMLERİ
Hilal Kaplan
06 Haziran 2011 Pazartesi 09:38
Türkiye küçük Millet Meclisi'nin davetlisi olarak Batman'dayım. Dün sabah önce Diyarbekir'e geldim. Sadece hosteslerin Türkçe konuştuğu bir uçakta anonsların hâlâ üç dilde yapılmıyor olmasının (Kürtçe değil ama İngilizce anons var) anlamsızlığını bir kez daha müşahede ettim.
Diyarbekir'e girdiğimizde ilk olarak, BDP'nin seçim afişleriyle Diyarbekir'i sarı kırmızı yeşil renklerle donatmış olması göze çarpıyor. Ancak bu renkler diğer görüşlerden, örneğin Ak Parti'li olan Kürtleri de rahatsız etmiyor çünkü bu renkler bu coğrafyayla özdeşleşmiş. Asimilasyon politikaları, Kürtlerden dillerini koparamadığı gibi renklerini de koparamayacağa benzer; alışmaya çalışsak fena olmaz.
2007 seçimlerinde Ak Parti'ye oy vermiş olan bir arkadaşım, BDP'nin söyleminden de oldukça rahatsız olmasına rağmen, bu seçimlerde Ak Parti "Kürt meselesini gözden çıkarmış gibi davrandığı için" BDP'ye oy vermeye düşündüğünü söylüyor. BDP'den yana rahatsızlığını sorduğumdaysa şöyle diyor: "Biz ulusal birliği sağladık" şeklinde konuşuyorlar. Bunu çok tehlikeli buluyorum". Ulusal birlik anlayışının totaliter devletlerle paylaştığı zihnî ufuk ve bunun beraberinde getirdiği "hain, işbirlikçi, vb." söylemler onu oldukça rahatsız etmiş. Gülerek "birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde mi?" diye soruyorum, "Aynen öyle" diyor. Bu şekilde edebiyatı yaparak taleplerini meşru ve yaygın hale getirmeye, farklı görüşleri görünmez kılmaya çalıştığını düşünüyor.
Bir başka arkadaşımsa Ak Parti'yi desteklemeye devam etmek gerektiğinde ısrarlı. Abdurrahman Kurt gibi değer verdiği Kürt milletvekillerinin listede olmamasını anlamlandıramasa da "Ak Parti bu meseleyi çözmek için düşük profilli adaylar göstermek zorundaydı çünkü MHP hep bir 'açık' kolluyordu" diyor. "Bu hükümet zamanında Öcalan ile resmî görüşmeler başlatıldı, bu cesareti göz ardı etmemek lazım" diye ekliyor. Başbakan'ın Zerdüştlük ve "Apo'nun peygamber olduğuna inanıyorlar" tarzı söylemlerini nasıl bulduğunu sorduğumda "Sadece bir iki marjinal görüşü hedefine koyup aslında bütün Kürtleri incittiğinin farkında değil sanırım. Bence bu söylem BDP ile Ak Parti arasında sıkışıp kalmış Kürtleri BDP'ye itmiş olabilir çünkü bu sözler beni de aşağılanmış hissettirdi" diyor. BDP'nin yeni anayasayla ilgili "İstediğimiz gibi olmazsa yaptırmayız" tavrını sorduğumdaysa "gerilimi artırmak ve güç gösterisi yapmak için" olduğunu söylüyor.
Ak Parti teşkilatında çalışan bir dostum da listelerden dolayı hayal kırıklığına uğradığını ama çareyi başka bir partide görmediğini söylüyor. Ak Parti'nin Diyarbekir adaylarından birisiyle esnaf gezileri yaparlarken BDP'li bir grup gencin kendilerine "Köpekler, sizi kovacağız, göndereceğiz" diye hakaret ettiğini anlatıyor. Bu arada Ak Parti'nin Darkapı'daki seçim ofisi tam üç defa kundaklanmış. Bana daha şaşırtıcı gelense koca Diyarbekir'de Ak Parti'nin sadece üç seçim ofisinin olması oldu . Bu arada, Altan Tan'ın da Suriçi'ndeki seçim ofisini de Ak Parti'li gençlerin taşladığı söyleniyor.
En çok şikayet edilen mevzu polis baskısı ve mahkemelerin verdiği ağır cezalar. Hemen her gösteriye müdahale edildiğini, cop ve gaz bombalarının çok rahat bir şekilde kullanıldığını pek çok kişiden duydum. Mahkemelerde de polislerin tanıklığı yeter ifade sayılıp en yüksek cezalar veriliyor. Bir basın açıklamasına katılmanın bedeli bazen 5 yıla kadar çıkabiliyor. Bir arkadaşım "Eğer bu kararlar Yargıtay'dan dönmezse, devlet, kendi eliyle, kaybedecek hiçbir şeyi olmayan on binler yaratacak" diyor, sanırım hiç de haksız sayılmaz.
İster Ak Parti'li ister BDP'li olsun, bölgede "Ak Parti devletle mi özdeşleşiyor?" sorusu sıklıkla sorulur hale gelmiş. Bölgede her şeyi hayra yoranlar Ak Parti'ye, şüphelerine yenik düşenlerse BDP'ye yöneliyorlar. Sonuç ne olursa olsun, bölgede rakip olabilecek kadar güçlü olan iki partinin de seçim ertesi insanları tahkir ve tehdit eden bir dilden uzaklaşması barışın tesisi için şart görünüyor.
Batman notları Çarşamba'ya.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.