DERSHANE TARTIŞMASI OLMASAYDI
Mahmut Övür
29 Aralık 2013 Pazar 09:46
AK Parti-cemaat kavgası, Kürt meselesinin çözüm sürecine girdiği, yeni anayasa, hukukun yeniden yapılanması, seçim sisteminin yenilenmesi gibi temel sorunların tartışılabileceği bir seçim sürecinde devreye girdi.
Burada bir siyaset mühendisliği olduğu çok açık...
Temelleri çok önceden atılan bu siyaset mühendisliğinin açığa çıkartılmasında "dershane tartışması" önemli bir hamleydi. Bu tartışma siyasete yönelik hamlelerin adresini açığa çıkarttı.
Bu bir siyasi strateji miydi bilemem ama dershane tartışması olmasaydı bugün gündemi sarsan yargı ve polis içindeki yapı açığa çıkmaz ve daha kritik bir sürece girerdik.
Hatta seçim sürecinde kaset savaşları da alıp başını giderdi.
Kim rutin dışına çıktı?
Türkiye'nin yargı sisteminin problemli olduğu biliniyor. Bu problemli durumu, son yıllarda yargı içinde güçlenen ve "egemenlik kavgası" üzerinden siyasete müdahale eden bir grup daha da vahim hale getirdi.
Bu zeminde hukuk normları üzerinden sürece bakmak anlamlı değil çünkü yargının içindeki bir grup kural dışına çıkıyor.
Rutin dışı 1: Soruşturmayı Terörle Mücadele Kanunu çerçevesinde ele almak...
Rutin dışı 2: Bırakın başsavcıya bilgi vermeyi, önemli bir soruşturmayı yürüten savcı gizli soruşturmayı basına sızdırıyor sonra da "militan" gibi bildiri dağıtıyor.
Rutin dışı 3: HSYK ve Danıştay'ın kararları da normal prosedüre uygun değil.
Sonuç: Yargı üzerinden "egemenlik kavgası" verenler yürürlükteki (pozitif) hukuk içinde kalarak bir mücadele vermiyorlar tam aksine hukuku enstrümanlaştırıyorlar...
Türkiye'nin yaşadığı sorun bu... Bu sorunu toplumsal iradeye dayalı egemenliğin kabulüyle aşabiliriz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.