21 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır9°C
  • Ankara13°C
  • İzmir18°C
  • Berlin1°C

DEMOKRASİ PLANI MI?

Tarhan Erdem

12 Eylül 2013 Perşembe 07:46

Dün iktidarın Çözüm Süreci yetkilileri toplanıp yeni demokrasi paketini görüştüler.

Söze ‘iktidarın’ yerine, ‘iktidar ve muhalefetin’ diye başlamak isterdim ama muhalefetin de katıldığı ulusal bir sorunun konuşulması isteğinin, bugün için hayalden öte anlamı olmadığını biliyorum!

Yazıma, “Toplantı bittikten sonra neler söylenecek, ilk haberler gerçekleri mi tahminleri mi yansıtacak göreceğiz” diye başlamıştım; öğleden sonra saat 4’e gelirken Beşir Atalay’ın konuşmasını verdi radyo.

Sayın Atalay, bir program çalışmasından bahsetti, cuma günü tekrar toplanıp görüşeceklermiş.

Bu durumda, yazımı aynen koruyabilirdim; bir-iki cümlede Sayın Atalay’ın söylediklerine gönderme yapacağım, diğerleri aynen kaldı.

Dün ne konuşulmalıydı? Çözüm Süreci’nin pratik adımları yerine, en azından öncelikle, önceden var olduğu anlaşılan demokratikleşmenin ilkesel yol haritası gözden geçirilmeli ve bugün için de pratikler kararlaştırılmalıydı!

İktidarın ‘ileri demokrasi politikası’na ihtiyacı var; eksiği bu politikadır!

İleri demokrasi politikası, önümüzdeki on yıllar boyunca, insan hakları bakımından halkımızın erişeceği düzeyi tanımlayan ve bu amaca ulaşmak için neler yapacaklarımızı belirleyen bir belgedir.

Bugünkü iktidarımızın bu çerçevede bir planı olduğu görülmüyor. Gerçekte ‘bugünkü’ dememe bakmayın, dünkünün de, evvelki günkü iktidarların da ileri demokrasi politikası yoktu, başlarına ne geldiyse bu eksikliği görmemesinden geldi!

‘Hürriyet’, ‘Adalet’, ‘Eşitlik’ amaç olarak değil; siyaset adamlarını hedefledikleri yere götürme aracı olarak düşünüldü. 1908 Meşrutiyeti ilan edildiğinde, Kanuni Esasi de, ‘hürriyet’ de ittihatçıların varmak istedikleri amaçlar değildi; gerçekte onların istekleri, ‘vatanı kurtarmak için’ iktidara gelmek ve iktidarda kalmaktı. Bunun yolu da hürriyeti ve Kanuni Esasi’yi savunmak ama uygulamamaktı.

Yüz yıl öncelere gittim, ilerleyelim ve geçen yüzyılın ortalarına bakalım:

1949 yılında Adnan Menderes aynen ‘ileri demokrasi’ diyordu Meclis kürsüsünde; Sayın Erdoğan da onun kullandığı kelimeleri kullanarak “İleri demokrasiyi biz getirdik” dedi kısa bir zaman önce.

Sayın Menderes’in ileri demokrasi politikası veya planı yoktu; seçim ve basın kanunuyla oynayarak, ‘vatanı kurtarmak için’ iktidarda kalmaya çalıştı.

1980’lere giderken de sonrasında da siyasal partilerimizin demokrasi projeleri olmamıştır; göstermelik ‘Yaşasın hürriyet’ nutku atarlardı; bu halk o nutuk atanların hepsini denedi; kendi başlarına veya bir-ikisini birlikte.

Her biri geldiklerinde, muhaliflerini nasıl durduracaklarını veya nasıl bertaraf edeceklerini düşündüler.

Şimdi adlarını saymayayım, hepsi özünde aynıydı: İktidarı almak için ‘Yaşasın hürriyet’; iktidarda kalıp vatanı kurtamak, kalkındırmak için halka bir numara küçük elbise!

Bugünkü iktidarın ‘çözüm projesi’ bence bir demokrasi projesidir. Kürtlere eşitlik sağlamak, ileri demokrasiyi Türkiye’nin her tarafına taşımak demektir; her konu ve alanda, her insanına.

AK Parti bir türlü çözüm projesini açıklayıp; “Demokrasi istemeyenler bizden değildir” diyemiyor!

Niçin, çünkü önem verdiği bir başka projesi var: 2023 vizyonundaki projeleri gerçekleştirme düşüncesinde! Cumhurbaşkanı olup üç dönem seçilenler koşulunu değiştirmeden, ‘vatanı kurtarmalıyım’ diyor! Oraya ulaşmak için elinden geleni yapıyor; aynen eskiler gibi, ‘Yaşasın hürriyet’ ve halka bir numara küçük elbise!

Oysa başka yol da var: ‘Çözüm Süreci’ni, yani demokrasi planını uygulamaya koymak, hatta hızlandırmak.

Halka güvenmek lazım, her zaman, her durumda! Zamanı geldiğinde o ne yapacağını bilir!

Beşir Bey, buna benzer şeyler mi söylemek istedi acaba? Cuma günü göreceğiz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.