03 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır19°C
  • Ankara11°C
  • İzmir19°C
  • Berlin18°C

DAYTON KÖRDÜĞÜMÜ DAHA ÇOK SEÇİM ESKİTİR!

Ceyda Karan

06 Eylül 2010 Pazartesi 22:14

Balkanlar’ı kana bulayan savaştan 15 yıl sonra hâlâ yaralarını saramamış Bosna Hersek yeni bir dönemeçte. Dayton anlaşmasıyla kördüğüme çevrilen siyasi yapı, savaş sonrası altıncısı (3 Ekim’de) düzenlenecek genel seçimlerle yeniden şekillenecek. Boşnaklarla Hırvatları buluşturan BH Federasyonu ile Sırp Cumhuriyeti (Republica Serbska) hükümetlerinin yanı sıra üç entiteyi temsil eden üçlü başkanlık konseyi ile BH Federasyonu’ndaki 10 kantonun hükümetleri belirlenecek. Ne var ki seçimler pek umut vermiyor. Uluslararası toplum Dayton anlaşmasını işlevsel bir anayasa reformuna çeviremeyen 2006 Nisan paketi ve Butmir sürecinde savaş sonrası edindiği itibarın büyük kısmını heba etmiş görünüyor. Küresel ekonomik krizin ekonomik ve sosyal sorunları iyice azdırdığı bir ortamda Sırpların sürekli körüklediği ‘milliyetçilik yangınının’ küllenmeye yüz tutması zor. Boşnak siyaseti ise demokrasinin tezahürü de olsa kendi içindeki bölünmüşlüğün sıkıntılarını yaşıyor.

İşte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçen hafta böylesi bir ortamın hâkim olduğu Bosna Hersek’i ziyaret etti. Dört yıldır cumhurbaşkanlığı düzeyinde bir ilk olan ziyaret vesilesiyle gittiğim Saraybosna’da ben de biraz Bosna siyasetinin nabzını tutmaya çalıştım.

Dodik’e kibarca yanıt

Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin ‘farklı etnik yapıların barış içinde bir araya yaşayıp refah ve kalkınmaya yönelmesini’ içeren Balkan vizyonunun altını çizdi ziyareti süresince. Hassas etnik dengeleri gözetmeye özellikle itina gösterdi. Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin kabadayılığıyla namlı milliyetçi lideri Milorad Dodik’in Türkiye’nin ‘Bosna’ya fazla karıştığı ve Boşnakları kayırdığına’ dair sözlü saldırılarına kibarca yanıtlar verdi. Eh yani, Bosnalı Sırpların arkalarını Sırbistan’a, Hırvatların da Hırvatistan’a dayadığı bir ortamda Boşnakların kimi kimsesi olmayacak mı! Ama zaten Avrupalılara kalsa neredeyse ‘Boşnak’ kimliği sayılmayacak, ‘Müslüman’ denilip geçilecek! Siz hiç Sırplara öyle salt ‘Ortodoks’, Hırvatlara da salt ‘Katolik’ denilip geçildiğini gördünüz mü? Ama iş Boşnaklara gelince ‘Müslümanlık’ demek kafi sayılmakta! Hedef sanki savaş sonrası oluşan ‘Boşnak’ kimliğinin altını oymak!

Sladjiç-Lugumdzija formülü

Misal Cumhurbaşkanlığı üçlü konseyinin Boşnak üyesi Haris Sladjiç geçmişte üzerinden buldozer misali geçilmiş ‘Boşnakların haklarından’ filan söz etse ‘beklentileri marjinalize etmekle’ eleştirilebiliyor. Malum Saraybosna’da çok sevilen bir isim Sladjiç, bu seçimlerin de favorisi.

Lakin Saraybosna’da kimi ağızlardan kendisi için ‘milliyetçi’ denildiğini dahi işittim. Partisi SBİH zayıf ama kuvvetle muhtemel ki bu seçimlerde yine üçlü

başkanlık konseyi üyeliğini göğüsleyecek Sladjiç. Yeni hükümet için gözler ise ılımlı ve demokrat kimliğiyle öne çıkan Zlatko Lagumdzija’nın yolsuzluklara bulaşmamış Sosyal Demokrat Partisi’nin alacağı oylardı. Enformasyon teknolojileri uzmanı Lagumdzija vakti zamanında danışmanlığını yaptığı Aliya’ya Dayton’ı imzalamamasını salık vermiş bir isim. Ama bugün Batılıların Saraybosna’da belki de en beğendiği kişilik. Sladjiç’le yakın çalışan ve zaferinden memnuniyet duyacak olan Türkiye de Lagumdzija’yı ilgiyle izlemekte...

Bosna’nın ‘Berlusconisi’...

Doğrusu konuştuğum Boşnaklarda Aliya’nın oğlu Bakır İzzetbegoviç’in öyle pek desteği bulunmadığı izlenimi edindim. Ne yalan söyleyeyim parlamentoda gördüğümde bende ‘sönük biri’ hissiyatı uyandırdı. Bir de ülkenin en çok satan gazetesi Avaz’ın sahibi olan, güzelim Saraybosna’ya bir takım ikiz kuleler dikmekle iştigal eden şahsiyet var. 2009’da kurduğu Daha İyi Bir

Gelecek İçin Birlik adlı partinin liderliğini yürüten para babası Fahrudin Radonciç, bana biraz ‘Bosna Hersek’in Berlusconisi’ gibi geldi.

Milliyetçilik ‘çok satarsa’...

Ilımlı Hırvatlarla Boşnakların desteğini almış Hırvat kökenli Komsiç’in yeniden saçilme olasılğı güçlüyken, Sırp tarafında işler bildiğiniz gibi. Dodik ve partisi Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı (SNDS) ipi göğüsleyecek. Zira Sırp tarafında hâlâ ‘milliyetçilik çok satıyor’. Tek umut yıllardır ‘ayrılacağız, bağımsız olacağız’ diye atıp tutan ama bunu bir türlü hayata geçiremeyen Dodik’in biraz daha güç yitirmesi...

Sırpların ayrılmayı gündemden düşürmediği, Hırvatların etnisiteler arasındaki iç bölünmelerden açıkça bahsettiği, şiddetin en büyük mağduru olan Boşnakların ise diken üstünde yaşadığı Bosna’yı takibe devam edeceğiz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.