24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Diyarbakır10°C
  • Ankara4°C
  • İzmir8°C
  • Berlin2°C

CİZRE… ‘GENE DE BARIŞ İSTİYORUZ’

Cafer Solgun

19 Eylül 2015 Cumartesi 08:22

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre “Devlet Cizre’de atılması gereken adımları attı”. 9 gün boyunca ‘abluka’ altında sokağa çıkma yasağı uygulanan, dünya ile irtibatı kesilen, bazı mahallelerine elektrik, su verilmeyen Cizre’de devlet, ‘gücünü’ sergiledi...

Daha önce de yazdım, bu bir 12 Eylül uygulaması. Benzetme bazılarını yerinden hoplatabilir ama İsrail’in yıllardır Filistinlilere yaptıklarını hatırlatıyor.

Başbakan Davutoğlu, Cizre’de muhasara günleri boyunca ‘tek bir sivilin bile’ ölmediğini söyledi. Asıl alanı ‘paralel’ işlerini kotarmak olan atanmış İçişleri Bakanı Selami Altınok’a göre ise ‘bir sivil’ hayatını kaybetmiş, buna karşılık “terör örgütünün kaybının 30-32 olduğunu değerlendiriyoruz” demişti. Harekatın sahadaki sorumlusu Şırnak Valisi Ali İhsan Su ise “terör örgütünün kaybının 40-42 civarında olduğu değerlendirilmektedir” açıklaması yapmıştı. Sayıları 30-32 ile 40-42 olarak ‘değerlendirilen’ bu ‘teröristlerin’ cesetleri nerede peki?

HDP’nin tespit ve açıklamalarına göre ise Cizre’de aralarında bebeklerin de olduğu 23 sivil hayatını kaybetti. Bu insanların buzdolaplarında, marketlerin buz depolarında saklanan cesetleri ‘abluka’ sona erdiğinde defnedilebildi. Bölgedeki hukukçular ‘abluka’nın ardından Cizre’de herhangi bir ‘olay yeri incelemesi’ yapılmadığını, delil toplanmadığını, en azından sivil kayıpları ile ilgili savcıların iddiaları araştırmak üzere harekete geçmediğini söylüyorlar.

Devlet Cizre’de pervasızca ‘gücünü’ sergilerken yandaş taifesi AKP devletinin o tarafta ve bu taraftaki ‘şovuna’ tezahürat yapmak için seferberdi. Bunlardan en ‘vicdanlı’ suretinde olanları Cizre’deki kaygı verici gelişmeleri duyurmak için çırpınan insanları devlete şikayet ediyor, ‘devlet bir açıklama yapsın, yoksa millet bunlara inanacak’ diye kahroluyorlardı. Devlet açıklama yapınca rahat uyuyabilmişlerdir herhalde…

Bakın ‘abluka’ günlerinde çocuklarını yitirmiş Cizreli anneler ne diyor:

Son nefesini annesinin kucağında “Ay… Anne” diyerek veren Cemile’nin annesi Emine Çağırga: “Allah biliyor söyleyecek hiçbir şey kalmadı benim için. Cemile benim meleğimdi. Canımdan bir parçaydı. Ama tek isteğimiz yine de barış”. Gazetecilere bunları söylerken göğsünde Cemile’nin vesikalık resmi, elinde Cemile’nin vurulduğu yerden topladığı mermi kovanları vardı.

Vurulduktan sonra cesedi buz dolu pet şişelerle çevrilerek bir tavukçunun soğuk hava deposunda bekletilen 53 yaşındaki Meryem Süne’nin oğlu Salih: “Annem ellerimden, kollarımın arasından gitti. Daha bir gün önce ölen askerlere ağlamıştı. ‘Kimse ölmesin artık’ demişti. Biz barış istiyoruz. Kimse yaşamasın böyle bir acı. Asker de, polis de, gerilla da ölmesin artık.”

Çatışmaların ortasında kalan evlerinden uzaklaşmak isterken 16 yaşındaki oğlu Mehmet Sait Nayci mermilere hedef olan Ramazan Nayci: “Ah babo! Diyerek vuruldu. Akşam9’du. Sabah 3’e kadar orada kaldı. 6 saat sağ kaldı, yerde, yaralı. Sonra öldü. Benim oğlum gitti artık. Kimsenin oğlu gitmesin. Ben barış istiyorum gene.”

“Gene de barış istiyoruz” diyen annelerin, babaların acılı yüreklerinden yükselen feryadı duymayanlar için çok şey söylenebilir ya, o insanların yüce gönüllülüğüne, insanlıklarına saygımdan susuyorum…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.