CHP’YE YENİ BİR SİYASİ HİKAYE LAZIM DA, KİM YAZACAK PEKİ?
Orhan Miroğlu
11 Eylül 2014 Perşembe 04:19
CHP’ye yeni bir siyasi hikaye lazım diyenler tam olarak ne demek istiyor anlayabilmiş değilim, ama Türkiye’nin en güçlü siyasi hikayesi olduğundan şüphe duymadığı ‘kuruluş hikayesiyle’ gerçek bir yüzleşme ve hesaplaşma yaşamadığı sürece, CHP’nin yeni bir hikayeye sahip olamayacağını düşünenlerdenim.
CHP’liler, AK Parti ve HDP’nin neden başarılı siyasi hikayeler olduğunu, olmaya da devam edeceğini, şapkalarını önlerine koyup iyice düşünmeliler.
Her iki hikayenin yani İslamcıların ve Kürtlerin sahip olduğu iki farklı siyasi hikayenin müsebbibi, CHP’nin bizzat kendi kuruluş hikayesidir. Bu hikayenin yarattığı mağduriyetler ve sebep olduğu trajedidir.
Çehov’un bir sözü vardır “Hepimiz Gogol’un Kaput’undan çıktık” diye.
Bir başka manada, Kürtler’in ve İslamcıların bugün yazmakta olduğu siyasi hikaye, CHP’nin Kaput’undan çıktı desek yanlış olmaz!
***
Bir iki TV programında rastladım, CHP’liler bize yeni bir siyasi hikaye lazım deyip duruyorlar. Kıskanıyorlar AK Parti’yi, onun gibi başarılı olmak istiyorlar, ama nasıl olunacağını bilmiyorlar.
Erdoğan, özü itibariyle, bir mağduriyet hikayesi olan kendi siyasi hikayesini, halkın mağduriyet hikayesiyle ve bu mağduriyetlerden doğan yeni, yepyeni taleplerle buluşturmayı bilen bir siyasi lider oldu.
Erdoğan’ı destekleyen halk ‘hizmet siyasetinden’ ziyade, siyasi hafızalarda yer etmiş bir ortak hikaye nedeniyle destekledi.
Onlara anlatılan kendi mağduriyetleriydi. Ve AK Parti’nin yegane siyasi vaadi, özetle bu mağduriyetlerin biteceğine dair bir vaatti.
Erdoğan, CHP’nin düşündüğünün ve sandığının aksine, Dersim için özür dilerken, kimseyi kandırmıyordu.
Türk ve Kürt milliyetçiliğini ayaklarının altına aldığını söylediğinde, Kürt sorunu benim sorunum dediğinde ve Ermeni torunlarına taziye mesajları bildirdiğinde de kimseyi kandırmadığı gibi.
Gezi’de ve sonrasında Menderes’in fotoğrafının altına ‘astınız’, Özal’ın fotoğrafının altına ‘zehirlediniz’ ve Erdoğan’ın fotoğrafının altına da ‘yedirmeyiz’ diyerek hazırlanan o anlamlı afişleri ortaya çıkaran halkın ortak hafızasından başka bir şey değildi.
***
Şüphesiz, CHP’nin de bir siyasi hikayesi var, CHP’ye oy verenlerin önemli bir bölümü bu siyasi hikayenin hafızasına saygıyla hareket ediyorlar, buna da hiç şüphe yok.
Ama bu hikayenin bugün neden yeteri kadar alıcısı yok sorusuna cevap arayıp bulmak gerekmiyor mu?
CHP’nin bugünkü siyasi hikayesi, elitlerin, muktedirlerin hikayesidir. CHP yıllardır bu hikayeden bir mağduriyet hikayesi yaratabilmek için çırpınıp duruyor. Ama hiçbir şey değişmiyor ve CHP yerinde saymaya devam ediyor.
Lakin, bugünün Türkiye’sinde siyaset cumhuriyetin mağdurlarını kazanmaktan geçiyor. Ama CHP bu mağdurları kazanayım derken, aradaki mesafe daha da açılıyor..
CHP, neredeyse toplumun tamamını AK Parti’nin ‘mağdurları’ olarak görüyor, bu yanılsamayla seçim kazanabileceğini düşünüyor, ama AK Parti’nin mağduru yok, AK Parti karşısında yenilgiye uğramış muktedirler, yani doksan yıl boyunca başkalarını mağdur edip duranların, iktidar kaybı var.
CHP, muhafazakar seçmeni kazanmak için vitrine İslamcı bir iki ismi taşıyarak, Kürt seçmeni kazanmak için de Hakkari’ye, bayramlarda seyranlarda turistik geziler düzenleyerek, mağdurların yeni siyasi hikayesine ortak olmak istiyor.
Oysa CHP’liler duymaktan pek hoşlanmıyorlar ama, siyasi hikayeler, değişen koşullara göre, restorasyona ihtiyaç duyarlar.
Hakkari’ye turistik turlar düzenlemekle yeni siyasi hikayeler yazılamaz.
Ve CHP eski siyasi hikayesiyle yüzleşip hesaplaşmadıkça Konya’da, Hakkari’de yeni bir hikayeye sahip olamaz.
Siyasette olsun, edebiyatta olsun, iyi ve has hikayeler; genellikle kötü yazılmış ve sahibini mutsuz etmiş hikayelerin vakti geldiğinde tereddütsüz yırtılıp çöpe atılması yoluyla ancak yeniden yazılabilirler.
Umutsuz vaka demek istemiyorum, yanlış anlaşılmasın, ama bana kalırsa CHP bu kafayla, ne Konya’ya ne Hakkari’ye yeni bir siyasi hikayeyle gitme şansına sahip değil.
Hiç mi umut yok diyeceksiniz. Olmaz olur mu, hala bir umut var CHP için.
Konya’yı bilmem, fakat CHP’nin en azından, Hakkari’deki siyasi hikayeye ortak olma şansı var.
Ancak görebildiğim kadarıyla, Hakkari’deki hikayenin sahipleri çok istemesine rağmen, CHP neredeyse sıfır miras ve sıfır sermaye karşılığında kendisine sunulan bu ortaklığı da, eski hikayesinden bir türlü kopamadığı için, elinin tersiyle sürekli itip duruyor.
Ve bu durumda CHP kendine, kendi ülkesinde, kendi eliyle ‘turistik’ gezilere devam etmekten başka bir şans bırakmıyor.
Yani CHP’li Mustafa Kemal’in geçen yüzyılda başardığını, bugünün Mustafa Kemalleri olduğunu iddia edenler bir türlü başaramıyor!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.