24 Kasım 2024
  • İstanbul3°C
  • Diyarbakır9°C
  • Ankara0°C
  • İzmir7°C
  • Berlin3°C

CHP Mİ YENİ BİR PARTİ Mİ?

Tarhan Erdem

20 Mayıs 2013 Pazartesi 08:34

Yirmi yıldan beri CHP'de halka inanç, ülke gerçekleri ve seçim kazanma hedefi yoktu!

Erol Tuncer’den ‘CHP’nin Yeniden Açılış Öyküsü’ kitabını alınca, partinin geleceğine ait düşüncelerin masamın üzerine boşaldığını hissettim! (*)

1981’de bütün partilerle birlikte CHP de askeri idarece kapatılmıştı. 1983’te siyasal hayat açılınca CHP’nin doğal mirasçısı Erdal İnönü’nün seçime girmesine izin verilmedi; izin verilen İnönü’nün özel kalem müdürü Necdet Calp’in başında olduğu Halkçı Parti muhalefette kaldı. Sonra SODEP, SHP çabaları sürdü, 1991 seçiminde Demirel-İnönü koalisyonu kuruldu.

Kitap, koalisyonun partilerin yeniden açılmasına izin veren kanunun çıkarılmasını ve 1992’de CHP’nin bir heyecan fırtınasıyla yeniden kuruluşunu anlatıyor.

1992’de CHP yeniden kurulmalı mıydı? Bu soruyu cevaplamadan önce, “CHP, 1950 seçimlerinden sonra siyasal hayata İnönü liderliğinde mi devam etmeliydi?” sorusunun cevaplanması daha doğru olmaz mıydı?

CHP kuruluşundan 1981’de darbe kararıyla kapatılışına kadar dört dönem geçirmişti: Atatürk’ün genel başkanlığı dönemi, İnönü’nün genel başkanlığı dönemi, çok partili demokratik seçimlerden sonraki İnönü liderliği dönemi ve Ecevit dönemi.

Bu dört dönemde, farklı siyasal kuruluşlar, öncekinin devamı sanılarak gerçekte partide iç içe yaşamıştı. Örneğin 1950 sonrasında, demokrasinin genişlemesi için çabalayanlarla tek parti özlemini ve gereğini duyan merkeziyetçi ve devletçi kadrolar aynı kurulların koltuklarını paylaşmış, çok farklı devlet özlemini duyarak çalışmışlardı. Bu farklılık sonucu, birbirine temelden karşı kadrolarla program ve örgütüne bağlı bir ‘parti’ kurulamamıştı.

1992’de ‘kapatılanın yerine’, içindeki çok farklı görüş ayrılıklarını uzlaştırarak veya kaldırarak değil korunarak ‘yeni CHP’ açılmak istendi. 

Yeni partinin başkanlığına seçilen Deniz Baykal, son yirmi yılında aynı politikaları tartışma yerine kabul ettirmeye çalışmış bir liderdi. Partinin başına gelir gelmez, fütursuz, Ecevit’in mahcup ve istemiyormuş gibi görünerek kurmaya başladığı ‘tek adam yönetimi’ni kurumsallaştırdı. 

CHP 1995 seçimlerinden itibaren demokratik bir parti olmaktan çıkıp bir kişinin dar kafasının emrine hızla girdi!

1999’a gelindiğinde parti, sadece hayalleriyle yaşayan lider ve illerde genel başkana ters olmamak koşuluyla üyeleri yok sayan örgüt vardı. 

Bu düzende halk olmadığı gibi, ülke meselelerinin gerçeği ve seçim kazanma hedefi yoktu! 1999 seçim kaybından sonra partide çıkan isyanı, tek adamcılar kısa sürede geri döndürdü.

1991 sonrasında sorumluluk almış partilerin Meclis dışına çıkarılması kararıyla gidilen 2002 seçiminde halk, bir yıl önce kurulmuş yenilikçi AK Parti’yi iktidara getirirken önceki seçimde Meclis dışında bıraktığı CHP’yi de muhalefet partisi olarak parlamentoya geri aldı.

CHP için akıl dışı politika dönemi yeniden başladı; iktidarın bütün önerilerine incelemeden yanlış, bilime ve daha da kötüsü demokrasiye ters söylemlerle karşı çıkıldı, 1946’dan başlayarak 65’e kadar sürdürülen demokratik ve toplumsal politikaların yerini merkeziyetçi ve devletçi politikalar aldı; 1983 sonrasında başlatılmaya çalışılan yeni arayışların hepsi terk edildi. Dokuz yıl içinde parti liderinin hiçbir görüşü ve politikası toplumca desteklenmedi.

Kaset olayıyla ayrılan Baykal yerine gelen Kılıçdaroğlu, mevcut düzeni koruyacağını gösterdi, yapısal değişiklik önermedi.

Eski ikili-üçlü omurgaların hâkim olmaya çalıştığı parti, yine 1992’de karşılaştığı sorunla karşılaşmıştı: CHP ülke ve dünyadaki değişimi gören ve o değişimi yönetecek bir partiye dönüşebilir miydi? Yoksa eski kalıntıların üzerine asılmış ‘CHP’ levhası korunacak, 1990 başlarında görülemeyen gerçek bugün görülebilecek miydi?

Yayımlanan kitap bence “CHP mi yeni bir parti mi?” diye soruyordu!

(*) Erol Tuncer, CHP’nin Yeniden Açılış Öyküsü, 21 Mart-9 Eylül 1992, TESAV Yayınları, 2013 Nisan, Ankara, 430 s. (Tel: 0312 467 04 62)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.