CERABLUS’TAN MÜZAKEREYE
Mesut Yeğen
28 Ağustos 2016 Pazar 13:29
Türkiye, Suriye sahasında bir zamandır istediğini elde etmeye yaklaşıyor. Cerablus Operasyonu'yla beraber Kobani’yle Afrin arasında kalan arazinin Kürdlerin eline geçmesi, Türkiye’nin güneyinde kesintisiz bir Kürd kuşağının kurulması önlenecek gibi. Türkiye’nin istediğini elde etmeye yaklaşması hiç kolay olmadı malum. Bölgede İhvan’ı çekip çevirmek, Esad’ın olmadığı Suriye kurmak rüyalarından vazgeçip, Suriye’nin kuzeyinde Rusya’nın, İran’ın ve tabii ki ABD’nin kaldırabileceği bir pozisyona çekilmek gerekti Cerablus Operasyonu'nu yapabilmek için; bir de içeride CHP, MHP ve TSK’yla birlikte hizalanmak. Kobani’yle Afrin arasındaki havalinin Kürdlerin eline bırakılmaması Ak Parti’nin dışarıda ve içeride İslamcılıktan geri duracağını belli etmesiyle mümkün olabildi ancak.
Öte yandan, bugün ortaya çıkan hamurun, Cerablus’la Azez arasını IŞİD yerine Türkiye’nin desteklediği grupların elinde tutmaya çalışma işinin, daha çok su kaldırabileceği de ortada. Cerablus’la Azez arasını Rusya, İran ve ABD’nin tahammül edebileceği Türkiye-destekli gruplarla tutmaya yaslanan müstakbel statükodan YPG’yi Minbiç’ten, ama daha mühimi ileri de Tel Abyad’dan da sürüp çıkarmak tamahkarlığı çıkar mı; ya da bu yeni statükoya rağmen ‘Kürd kemerini’ Halep’in kuzeyinden kurma işi devam eder mi, bekleyip, görmek lazım. Her iki ihtimal de bu yeni statükoyu bir anda yerle bir edebilir.
Akıbeti henüz epey meçhul olmakla birlikte, Cerablus’la Azez arasının YPG’nin eline düşmesi ihtimalini önlemeye dayalı bu yeni statüko Kürd Meselesi’nin Türkiye kısmındaki seyrini de etkileyebilir. Bu yeni statüko, devletle PKK arasındaki çatışmayı, hem Türkiye hem de Suriye sahasında yükseltebilir, bu ihtimal elbette mevcut. Suriye’nin kuzeyinde Rusya, İran ve ABD’nin tahammül edebileceği bir pozisyon almış olmanın verdiği özgüven ve meşruiyet Türkiye’yi YPG ve PKK’ye karşı daha maksimalist kılabilir ve bu Türkiye içerisindeki çatışma ortamını daha da sertleştirebilir. Lakin, başka bir ihtimal de yok değil. Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde elde edecekleriyle yetinebilir ve bu durum devletle PKK arasında önce Suriye sahasında, ardından da Türkiye’de yeniden temas kurmanın, konuşmanın önünü açabilir. Hem sahadan kaynaklanan zorluklar, hem de Türkiye’nin Cerablus müdahalesiyle oluşan statükonun almış göründüğü ABD, Rusya ve İran desteği, Suriye’nin kuzeyinde PYD’nin çekip çevirdiği bir federasyon fikrini PKK açısından da vazgeçilebilir kılabileceğinden, Türkiye’nin Cerablus müdahalesiyle önü açılan yeni statükonun Türkiye’yle PKK’yi konuşabilir kılma ihtimali olduğunu söylemek imkansız görünmüyor.
Kaldı ki, yaşanan feci can kayıplarına rağmen, son zamanda devletle PKK’yi yeniden müzakereye teşvik eden gelişmeler de olmadı değil. 15 Temmuz sonrasında oluşan yeni siyasi ortam, dokunulmazlıkların kaldırılmış olmasına karşın henüz berbat işlerin yapılmayışı, belediyelere kayyum atanması fikrinden dönülmesi gibi faktörlerin kısa zamanda bir araya gelmiş oluşu devletle PKK arasında yeni bir teması teşvik eden bir durum olarak görülebilir.
Nitekim, bu türden bir durum oluştuğundan olsa gerek ki, geçtiğimiz günlerde Kürd siyasetinin hem HDP hem de PKK cephesi devleti yeniden konuşmaya çağıran kuvvetli davetler yaptı. KCK müzakerelere dönmeye hazır olduğunu epey mutedil bir çağrıyla duyururken, HDP PKK şiddetini belirgin bir biçimde kınayan açıklamalar yayımladı. Son olarak, Kürd siyasetinin yasal aktörlerinin tamamının katılımıyla 31 Ağustos’ta Diyarbakır’da bir büyük çağrı yapılacağı duyuruldu. Gelen işaretler Kürd siyasetinin yasal cephesinin devlet ve PKK’yi uzlaşma ve müzakereye davet eden kuvvetli bir çağrı yapacağını gösteriyor. Bütün bunlar Kürd siyasetinin hem PKK hem de HDP cenahının temas ve müzakere için hazır olduğunu gösteriyor.
Cerablus Operasyonu’yla Suriye’de istediğini elde etmiş olmanın verdiği özgüven müzakereye, temasa dönmeyi Türkiye açısından da cazip kılabilir. Kimsede çok fazla enerji kalmadı, doğru, ama yine de “ne olacak bakalım” demeyip, hem devleti hem de PKK’yi müzakereye teşvik etmek gerekiyor. (basnews)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.