BÜYÜK KARARLARIN ADAMI: GERRY ADAMS
Hilal Kaplan
07 Aralık 2011 Çarşamba 00:25
Uzun boyu, dimdik duruşu ve beyazlar düşmüş sakalıyla vakar ile mağruriyet arasında salınan özgüvenini odaya girer girmez hissettiren bir adam.
Başörtülü bir kadına el uzatmaması gerektiğini bilecek kadar hassas, Türkiye'den gelen bir heyete Kürt meselesinden bahsederken defaatle "Kürdistan" diyecek kadar müdanasız, Kendisine sorulmadan sözü IRA'ya getirmeyecek kadar temkinli, Ancak "IRA yeteri kadar politikti, karşısındakiler makul değildi" diyecek kadar kitabın ortasından konuşan birisi, Gerry Adams... O'nunla tanışınca, BBC editörlerinden Mark Devenport'un "büyük kararların adamı" tanımlamasının tecessüm etmiş haliyle karşılaştığınızı anında hissediyorsunuz. Peki, kimdir bu Gerry Adams? IRA militanı olduğu için 1940'larda hapse düşmüş bir babanın oğlu olan Adams, kendisi de IRA üyesi olmaktan birkaç kez hapse girip çıktıktan sonra 1983'te Sinn Fein'in başına geçmiş. O günden beri, tüm görüş ayrılıklarına ve hatta yer yer partiden kopuşlar olmasına rağmen Sinn Fein'in bir numaralı adamı olma konumunu muhafaza etmiş. Sinn Fein'i İrlanda Parlamentosu'nu tanımaya ikna eden, önce John Hume'la sonra Britanya'yla masaya oturulmasını sağlayan, IRA'yı ve destekçilerini silah bırakmanın doğru seçenek olduğuna inandıran öncü kişi Gerry Adams'tır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda Adams'a neden "büyük kararların adamı" denildiği daha iyi anlaşılmıştır sanırım. Adams, Demokratik Gelişim Enstitüsü'nün organize ettiği ve İrlanda Dışişleri Bakanlığı'nın ev sahipliğini yaptığı bilgilenme gezisinde heyetimizin görüştüğü en heyecan verici isimlerin başında geliyordu. Barış sürecinde İrlanda Başbakanı olan Ahern'in bize söylediğine gibi "Adams'ın IRA üyesi olmadığına sadece kendisi inanıyor..." Yani Adams, aslında herkesin bildiği bir gerçeği siyaseti ön plana çıkarmak için ikrar etmeyerek, demokratik mücadeleyi silahlı mücadelenin önüne koymayı başarmış birisi. Görüşmemizden bazı cümlelerini aktarmak gerekirse: "Margaret Thatcher döneminden beri görüşüyoruz. O zaman kapalı kapılar ardında, arka kanallardan görüşüyorduk. Sonra John Major döneminde devam etti. Bir anlaşma vardı ama silah bırakmayı konuşmanın ön şartı olarak dayattıklarından, doğru bir ilişki kurmayı reddettiklerinden çöktü. Blair zamanında tekrar başladık ve silah bırakma konusu ilk görüşmeden 13-14 yıl sonra ancak gündeme geldi." "IRA ne yaparsa yapsın, Sinn Fein'in bir görevi vardı. Görüşmelere başlamak için biz hiçbir önkoşul kabul etmedik. Kabul etseydik, bu seçmenlerin hakları üzerine koşul kabul etmek olurdu." "İrlanda bölündüğü zaman Birleşik Krallık muhtemel bir devrimin önünü kesti. Bunun sebebi politikanın olmamasıydı. Bu da sömürgecileri memnun etti." "Karşı tarafta makul bir politika olduğundan adaleti tesis etmek için yeni bir yol olduğunu gördü. Politikanın insanlara güç verdiğinin görülmesini istedik" "İnsanları terörist diye marjinalize etmek kolaydır. Ama gün gelip de şeytanlaştırdıklarınla masaya oturman daha zor hale gelir." Hem illegal hem de siyasî alanda fazlasıyla tecrübe kazanmış olan Adams'ın söylediklerinden aklımda kalan en vurucu kısım şuydu: "Büyük devletlerin savaşması daha kolaydır. Yapmaları güç olan, demokratik hak kampanyalarına cevap vermektir." Türkiye'nin barış sürecine girmesinin önündeki en büyük engellerden birisi de demokratik hak kampanyalarına olan inançsızlık sanırım. Bu yüzden sivil itaatsizlik diye yola çıkan milletvekilleri bile kendilerini anında ya taş ya tokat atarken buluyorlar; inanmıyorlar çünkü, kendilerinin bir anlamı ve gücü olduğuna en başta kendileri inanmıyorlar. Kendine inanmayana kitleler niye inansın? Başka bir sürü noksanımız da var elbet ama kanaatimce en büyük eksiğimiz, küçük hesapların değil, "büyük kararların insanı" olabilecek siyasetçilere sahip olmayışımızda yatıyor. Yine de "umutsuzluk ki en az yakışandır bize" diye sözü bağlayıp Gerry Adams'la bitirelim: "Asla vazgeçmeyin." Not: Gerry Adams'ı tanımaya devam etmek isteyenler, Yasemin Çongar imzalı "Yorumsuz bir portre: Gerry Adams" yazısını ve Adams'ın kendi kaleminden "Hope and History: Making Peace in Ireland" isimli kitabını okuyabilirler.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.