BU ÖRGÜT DEĞİLSE, ÖRGÜT NEDİR?
Hilal Kaplan
21 Mart 2014 Cuma 09:52
Tek bir odaktan yönlendirilmişçesine, tam da dershane tartışmasını takip eden günlerde, kendi polisini ve nöbetçi hakimini ayarlamak suretiyle, seçimlere üç ay kala, amirlerden gizlenerek yürütülen operasyonlar,
Emniyet Genel Müdürlüğü POLNET Bilgi Sistemi'ne girilmeden gizli kapaklı işler çeviren polisler,
Dosya kayıtlarını Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) ya girmeyen ya da sahte isimlerle giren savcılar,
Soruşturma dosyalarını, birbirinden farklı alanlarda olsa da, zanlılar arasında hiçbir 'eylem birliği' kanıtlanamasa da zoraki biçimde aynı torbaya koyan savcılar,
Yıllardır hangi amaçla beklettikleri açık olan, sır gibi sakladıkları dosyaların ayrıntılarını belli medya organlarına sızdıranlar,
Hem coğrafî hem yetki olarak kendi hukukî sınırlarının dışına çıkan savcılar,
MİT'in gizli operasyonlarını dünyaya teşhir eden, hatta jandarmayı yanına alarak MİT mensuplarına şiddet uygulatan savcılar,
Halkbank gibi global finans düzeninde belirginleşmeye başlayan millî kurumları, THY gibi uluslarası alanda başarısını kanıtlanmış ender yapıları, üçüncü havalimanı gibi ulaşımda ülkemizi markalaştıracak projeleri, İHH gibi insanî yardımda dünyanın önde gelenleri arasında gösterilen yüz akımız STK'ları hedef alanlar,
Yolsuzluk adı altında, bugüne kadar kazançları şaibeli İstanbul sermayesi mensuplarını değil de, Gezi sürecinden beri uluslararası bazı mahfillerde rahatsızlık konusu olduğu açık olan projeleri üstlenen 'Anadolu Kaplanları' içinden çıkmış işadamlarını bitirmeye uğraşanlar,
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı bünyesinde yapılan resmî soruşturma verilerine göre, 2012-2013 yıllarında, içlerinde gazetecilerden sivil toplumculara farklı kesimlerden toplam 509.000 kişinin telefonlarını hukuksuzca dinleyen ve 2012 öncesi verilerini izleri takip edilmesin diye silen 'memurlar',
Ayrıca 30 ilde, içlerinde başka polis, hakim ve savcıların da olduğu 147.858 kişiyi hukuksuzca dinleyen 'memurlar',
Buna ek olarak, Başbakan Erdoğan'ın, kendisi ve Cumhurbaşkanı Gül'ünki dahil, üst düzey devlet yetkililerinde bulunan kriptolu telefonların hepsinin illegal yollardan dinleyen ve sızdıran, vatan hainliğinde mertebe tanımayanlar,
Dijital deliller ve gizli tanıklarla, özellikle 2011'den itibaren toplumu açık bir hapishaneye çevirenler,
Özel yaşama ilişkin, 'kamu faydası' gibi bir bahanenin bile ardına sığmayacak, örneğin o gün Gülen'in ayeti kerimeye ayaklarını uzatarak yattığı ortaya çıkınca Ak Partili bir vekilin dindarları rahatsız edecek bir kasedini yayınlayarak asıl amaçlarını belli edenler,
Sabah 'muta fitnesi' konferansu düzenleyip, akşamına da ''Muta fitnesi' kasedi yayınlayacağız' diyerek aralarındaki 'koordinasyonu açık eden röntgenciler,
KPSS sınavlarından polis okulu sınavlarına kadar pek çok imtihanda usulsüzlük iddialarına imza atanlar...
Bir çırpıda aklıma gelenleri yazdım. Hâlen örgüt göremeyenlere, 'ortada kuyu var, yandan geç' yapanlara, 'mavi boncuk kimdeyse' eyyamcılarına soruyorum:
Bu manzaradan çıkan sonuç bir örgüt değilse, örgüt nedir?
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.