18 Mayıs 2024
  • İstanbul21°C
  • Diyarbakır25°C
  • Ankara26°C
  • İzmir26°C
  • Berlin19°C

BU KAÇINCI BAHAR?

Tarhan Erdem

26 Haziran 2014 Perşembe 07:50

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay evvelki gün, yol haritası ve ‘çözüm süreci  çerçeve yasası’ olarak tanımladığı yasa çalışmasının, "Son safhasına geldi, Bakanlar Kurulu’nda imzası tamamlandı, bir iki gün içinde de Meclis’e sevk edeceğiz" dedi.

Demeci dinlediğim zaman beş yıldan beri beklenen bir yasa mı çıkacak diye heyecanlandım! Duyduğum, yıllar içinde birçok kez, yüreğimi hoplatan, sonra hayal kırıklığına uğradığım haberlerden biri miydi?

Nuray Babacan dünkü Hürriyet'te, Sayın Atalay'ın sözlerine açıklık getirdi: Eve dönenleri topluma kazandıracak ve dağa kaçırılanların sorumlu tutulmamasını sağlayacak yasada, çözüm sürecinde çalışan devlet görevlileri için yeni bir tanım yapılacakmış.

İçişleri Bakanı Efkan Ala, dün öğlene doğru çalışmayı gazetecilere, "Sorunu çözme iradesini ortaya koyan bir yasa" olarak tanımladı.

Bu açıklama, "süreç içinde" yıllardan beri çabalayan Sayın Atalay'ın çizdiği çerçeveden farklıydı.

İki bakan arasında görülen fark ve beş altı yıldır karşılaştığım hayal kırıklıkları nedeniyle tedbiri elden bırakmamak gerekliydi; heyecanla umuda kapılmak istemedim!  

Çıkacak yasa ile cumhurbaşkanı seçimi için bir kesimin ağzına, diğer kesimleri rahatsız etmeyecek cins ve miktarda bal mı çalınacaktı, yoksa Kürt meselesinin çözümünde bir adım mı atılacaktı?

Gerçekte, Kürt meselesinde atılacak adımların ayrıntılı bir harita üzerinde görülmesi gerekli değildir. Çözümün unsurları, temel yapılacak olanların sıralanması, bunların birbiriyle ilişkisi bütün olarak masaya konulup yasa veya anlaşma olarak yazılması da doğru olmayabilir; doğru da değildir.

Ayrıntıların her adım gerektiğinde tekrar konuşulmasına, gelecek adımların neler olduğunu tartışmaya gerek olmayabilir ama Kürt meselesinin nasıl tanımlandığı ve çözüm iradesi çok açık ortaya konulmalıdır.

Yıllardan beri bu meselede çok iş yapıldığına inanıyorum; bunlardan bazılarının sürecin başlarında konuşulmasının bile yasak olduğunu  biliyorum! Uzun tartışmaya gerek yok, Anayasa Mahkemesi’nin, Kürt partilerini kapatma kararlarının gerekçeleri, nereden nereye geldiğimizi somut biçimde gösterir.

Ancak, çatışmasızlık dönemi geçildiğine göre, şimdi başlangıçta uzlaşılan ilkeler gözden geçirilip, çözüm süreci iradesinin açıklanması gereklidir.

Seçime giderken, sadece dağdan inenlerin rehabilitasyonu ve kaçırılanların sorumlu tutulmamasını öngören yasa önerisinin kanunlaşması için Meclis tatilinin ertelenmesi bir gösterişten ibaret kalır.

Çözüm iradesi açıkça ortaya konulmalıdır; ülkenin de AK Parti'nin de önünü açacak budur.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.