05 Mayıs 2024
  • İstanbul13°C
  • Diyarbakır9°C
  • Ankara9°C
  • İzmir12°C
  • Berlin14°C

BİRİNCİ DERECEDEN YANIK

Ömer Leventoğlu

20 Eylül 2011 Salı 10:00

İsmet’i, demir kapan bir aracın içinde yaktılar.
Bilmem hangi karayolunun kaçıncı kilometresinde...
İnsandan, vicdandan, haktan, hukuktan uzak bir yerdi İsmet’in yakıldığı yer.
Çekilmiş bir sürgü, kapalı bir mazgal, kilitli bir kapının ardında, ne bir asker, ne gardiyan varken yanlarında, bir eylül gecesinin o zifiri karanlığında, alev topu bir yangında, kainatın donuk gözlerinden gelen fersiz bakışlar altında cayır cayır yaktılar İsmet’i.
İsmet’i bir mahpus aracında, mavi bir ringin içinde yaktılar.
Suçu neydi peki? Kimilerinin „kimlik“ dediği nüfus cüzdanını kaybetmişti. Savcıya ifade verecekti bunun için; nerde, ne zaman, „neden“ kaybettiyse kimliğini...
Demir yığını bir araca koydular İsmet’i. Bir „ring yolculuğu...“ Bilen bilir, ne demektir demir yığını mahpus araçlarında yolculuk.
Ve İsmet’i çıkarttıkları yol şöyle böyle değil; uzun...
O ne kelime, uzunluğun işkence halidir bütün ring yolculukları, onunki en beterinden uzun... Bir ucu Van, diğer ucu İstanbul... Uzunluğun katliam hali bir yolculuğa çıkarttılar İsmet’i.
Ateşin cehennem hali bir yangındı onunki... Ateşin kıyam hali bir eylemde, yanıp küle döndü bedeni...
***
Yanındaki dört arkadaşıyla birlikte, İsmet’i, şehirlerarası bir yolun tam orta yerinde yaktılar.
Yollarının yarısındaydılar henüz. Tekmili birden isimleri verildi gazetelere, „Beş tutuklu feci şekilde yanarak can verdi“ diye... Ve yaşadıkları yıllar parantez içindeydi: Sinan Aşka (18), Akif Karabalı (24), İsmet Evin (33), Abdülsetter Ölmez (35), Medeni Demir (47).
Birinci dereceden yanıktı onlarınki...
Öylece yangın yerinde bekleyip duran birinci dereceden yetkililer, „Yangın bitsin“ dediler. „Yangın bitsin ki sayımını dökümünü yapabilelim hasarın...“
Yangın bitti, böylece rütbeli rütbesiz askerler, mavi yeşil bereliler, gazeteciler ve sağdan soldan, neyse işte çevredekiler yaklaştı İsmetler’in yanık bedenini taşıyan ringe... „Resmi bir ölüm“ diye kaydettiler onları... Ve sayıldı döküldüler, envantere geçirildi, morglara nakledildiler...
İsmetler’i törensiz bir devlet resmiyetiyle yaktılar. Şimdi resmi işlemlerden geçiriliyor cenazeler...
Hey insan, hey insaniyet, resmiyet, adalet, hey yangın yerinde durup bekleyen o apolet!...
Hey İsmetler’i yol ortasında yakan ateş, ring aracı, sürgüler, mazgallar, hey gözbebeklerimize doğup duran güneş...
Birinci dereceden bir yanıkla yandı İsmetler...
***
İsmetler’in kül bedenlerini bir ring aracının iskeletine gömdüler.
Böyle gördü onları son görenler...
Artık bilmem ki ne işe yarayacak bundan sonra kelimeler? Bilgi, teoriler, ne anlama gelir felsefe, neden yazılıp durur dünyanın her bir yerinde bunca metinler?
Bilmem ki ne yazacak bundan sonra şairler?

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.