BİR YANIM HALEP, BİR YANIM MARDİN
Orhan Miroğlu
30 Temmuz 2012 Pazartesi 08:17
Halep kuşatma altında.
Baasçılar Halep’i ele geçirmek istiyorlar. Halep ele geçerse direnişin merkezi kırılacak ve Esad adeta tutsak aldığı, iki yıldan da az bir zaman içinde yirmi binini öldürdüğü Suriye halkını yönetecek!
Dünya suskun kalıyor bu katliama..
Türkiye devrimcilerinin Stalingrad’ı savunanlar için, İspanya iç savaşında İspanyayı ölümüne savunup barikatlarda ölenler için çeyrek asırdır kıpır atıp duran yüreği, Halep kuşatması karşısında suskun kalıyor.
Halep bugün binlerce asker ve150 tankla, havadan kardan kuşatma altında.
Ortadoğu’nun tarihi Halep’te yazılıyor, devrimci değişimin ve direnişin dünya çapında merkezi bugün artık Halep’tir.
Halep düşerse; Kürd’ün,, Türk’ün, Arab’ın, Süryani’nin, Ermeni’nin, yani binlerce yıldır birarada yaşayıp duran ama , şimdi de toplu katliamlarla yok edilen bu halkların yüzüne, insanoğlu bir daha dönüp nasıl bakacak?
Eli kanlı bir diktatörün, dünyanın şımarttığı ve katliamlarına ses çıkarmadığı bir diktatörün insanlığa meydan okumasına ses çıkarmayan bir dünyayı, Suriye halkı nasıl affedecek?
Belki yadırgayacaksınız, bir köşe yazısı için fazla radikal bulacaksınız, ne işe yarayabilir ki bu kadar açık bir tavır diyeceksiniz, inanın onu ben de bilmiyorum; ama içimden hiçbir işe yaramayacak olan analizler yapmak gelmiyor, bu yüzden de, daha açık yazmam mümkün olsa yazardım, en açığı galiba bu:
Esad devrilinceye kadar eski bir sosyalist ve bir devrimci olarak kalbim Halep’in ve Şam’ın varoşlarında direnen insanlarla beraber atacak.
Ben bir Mezopotamyalıyım ve bugünlerde, kalbimin yarısı Halep’te yarısı da Mardin’de atıyor.
Mardin Artuklu Üniversitesi de tarihe bir imza atıyor, kendi çapında sessiz sedasız bir devrim gerçekleştiriyor. Kürtçenin okullarda seçmeli ders olarak okutulması için ihtiyaç duyulan öğretmenlerin yetiştirileceği Artuklu Üniversitesi’nde 500 kişilik tezsiz yüksek lisans programı kontenjanına 2 bin 582 kişi başvurdu.
Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, bu değerli, insan, sınava girecek adaylara hitaben yaptığı konuşmayı Kürtçe selamlayarak yapmış.
Kürtçenin kendi anadili olmadığı için veciz Kürtçe cümleler kurmasının imkânı olmadığını söylemiş Prof. Dr. Omay, bu dile hizmet etmenin kendisi için büyük bir onur kaynağı olduğunu ifade etmiş ve şu sözlerle devam etmiş konuşmasına:
“Kalbim Kürt halkı ile Kürtçe ile beraberdir. İmkânlarımızı Kürtçenin hayrı için kullanmaya karar verdik. 17. yüzyılda Ehmedê Xani’nin Kürtçenin gelişmesine katkı yaptığı süreç belki de viraj alarak üniversitemiz aracılığı ile Cumhuriyet’imizde yeni bir döneme doğru geçiyor. Bu bana üniversite personelimize, akademisyenlerimize büyük bir haz veriyor.”
Artuklu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım’a bu köşeden selam olsun, o da şöyle demiş:
“Değerli öğretmen adayları, Kurmanc Mem û Zîn yazarı Ehmede Xani’nin, ilk Zazaca Mevlid’in yazarı Melaye Xas’nin, Said-i Nursi’nin ve Seyid Rıza’nın rüyalarının gerçeğe dönüşmesinin ilk adımları atılıyor. Ruhlarının bugün aramızda olduklarına inandığım bu zatların hayalleri Artuklu Üniversitesi’nde gerçeğe dönüşüyor. Tekçi zihniyetler yüzünden faiziyle birlikte birikmiş borcunu bir seferde ödeme güçlüğü çeken, bu yüzden de bu borcunu taksitlere bağlayan devlet ilk taksitini bugün seçmeli ders olarak Mardin Artuklu Üniversitesi’nde ödüyor. Bunun son taksiti anadille eğitimdir. Bu son taksitin ödenmesinde de ev sahipliği yapmaya talibiz. Bu ilk taksiti son taksit hatırı için kabul ediyor ve destekliyoruz.”
Başvuran adaylar içerisinde Türk ve Arapların olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kadri Yıldırım şu sözlerle sürdürmüş konuşmasını:
“Bu asil karakterlerinden ve medeni cesaretlerinden dolayı kendilerini kutluyorum. Kurmancıyla Zazasıyla biz bize sahip çıkmasını biliriz ve beceririz. Bilindiği gibi UNESCO kaybolma riskiyle karşı karşıya olan bazı dilleri listesine almış ve bunlara Zazacayı da dâhil etmiştir. Biz diyoruz ki: Artık Zazacayı akademiye taşıyan bir Artuklu Üniversitesi vardır. Artık tezlerini Zazaca yazan akademisyen adayı yüksek lisans öğrencilerimiz vardır.”
Türkiye’nin farklı kentlerinden sınava girmek için Mardin’e gelen adaylar, kontenjanın 500’le sınırlı tutulmasına tepkiliymişler. Başvuranlar arasında olan Tahir Sidar, 27 yıl Türkçe öğretmenliği yapmış.
Tahir Hoca, “İsteğim Kürtçe anadilde eğitimin verilmesi. 27 yıldan beri Türkçe öğretmenliği yapıyorum. Kısmet olursa artık kendi dilime hizmet ederek Kürt Dili öğretmenliğini yapmak istiyorum” demiş.
Yöneticisi olduğu yurdun odalarında “Kürtçe ıslık” çalınıyor diye, karakola çekilip işkenceden geçirilen, hücrelerde birkaç binlik Kürtçe-Türkçe sözlük hazırlayan, Birina Reş’in ve Kımıl’ın yazarı Musa Anter ile romanı yazılamaz, edebiyatı yapılamaz denen Kürtçeyle yazdığı romanları ve edebiyatıyla aramızda ve yüreğimizde hep yaşayacak olan Mehmet Uzun yaşamalı ve bugünleri görmeliydi.
Şimdi isimlerini Artuklu Üniversitesinin, amfilerine, dershanelerine nakşetmenin zamanı..
Halep’e ve Mardin’e de selam olsun..
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.