24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Diyarbakır9°C
  • Ankara1°C
  • İzmir6°C
  • Berlin4°C

BİR ANKETİN SONUÇLARI

Murat Belge

07 Mayıs 2013 Salı 08:40

Bu sabah (yani pazartesi) gazetelere göz gezdirirken Sabah’ın manşeti dikkatimi çekti: AKP, Konda’ya bir anket ısmarlamış, “Barışçı Çözüm Süreci” üstüne. Gazete bu araştırmanın sonuçlarını yayımlıyor. Benim bildiğim Konda ciddi bir kuruluştur, ısmarlayanın nabzına göre sonuç vermez; yani güvenilir verilerle karşı karşıyayız.

Bunlar benim gibi düşünenleri çok mutlu edecek rakamlar. Sorular, anladığım kadar, “nüanslı” denebilecek şekilde sorulmuş. Hani, “bu süreci destekliyor musun?” diye değil de, “Bir sorun 30 yıldır çözülemiyorsa herkesin sorumluluk alması gerekir” cümlesine katılıyor musun, katılmıyor musun? şeklinde. Buna, “Evet, doğru” diyenlerin oranı yüzde 90’ın biraz üstüne çıkıyormuş.

Süreç yeni açıklandığında, toplumdan gelen görünür destek yüzde 50’nin üstündeydi ama yüzde 60’ı da tam bulmuyordu. İki ihtimal var: ya o zaman herkes aklındakini olduğu gibi söylememişti ya da o zamandan beri destekleyenlerin oranı yükseldi. Belirli paylar içinde bunların ikisinin de doğru olduğunu düşünüyorum. Türkiye, bireylerin dahi “resmî görüş sahibi” olduğu bir toplumdur. Bazı durumlarda devletle, bazı durumlarda da çoğunlukla aynı görüşte değilsen başın derde girebilir. Onun için günün birinde adamın biri, elinde birtakım kâğıtlar, “Barışçı Süreç” hakkında ne düşündüğünü sorarsa, ne olur ne olmaz, şöyle “ihtiyatlı” bir cevap verirsin. Baktın ki “Destekliyorum” dedin diye seni içeri atmıyorlar, yavaş yavaş dilin çözülebilir.

Ama başka türlüsü de mümkün. Bizim gerçekçi “Andımız” aslında “Türk’üm, kuşkuluyum” diye başlamalıydı. Birileri çıkmış, “Barış Süreci” demiş; laf iyi de, bakalım işin içinde ne var? Baktın ki bir belâ çıkmadan yolunda yordamında gidiyor, “İyi işte! Ben de destekliyorum” diyebilirsin.

Ben de umarım ki belâlar çıkmaz ya da çıkacak belâlar savuşturulamaz boyutlara erişmez; böylece, toplum, sindirerek, “konsensus”a dayalı bir barış ve bu çözüm fikrine alışır, ısınır. Bizim toplumda böyle bir yaklaşımın fazla bir birikimi olmadı şimdiye kadar.

Konda’nın bu anketteki sonuçları arasında bir tanesi bana özellikle önemli geldi. Söz şu: “Her türlü milliyetçilikten uzak durulmalı.” “Doğru. Uzak durulmalı” diyenlerin oranı yüzde 65,3! Andığım bütün o “resmî görüş”lerle filan bunu diyebilenlerin bu orana varabilmeleri gerçekten göz yaşartıcı!

Bunlar hem şaşırtıcı, hem de aslında o kadar şaşırtıcı değil. Ben her zaman, Türkiye toplumunun sağduyulu, sevecen, uyanık bir toplum olduğunu düşünmüşümdür. “Serbest seçim” tarihinde alınmış sonuçların da böyle olduğunu kanıtladığına inanmışımdır. Tabii bu dediklerimi dünyadaki bütün toplumlara da genelleştirebilirim. İnsanoğlu, bütün münasebetsizliklerine rağmen (ki bunların da sonu olmadığı unutmamalı), son kertede sağduyuludur, vicdanlıdır vb. Ama çok yerde ve çok zaman kitleler kötü eğitilmiştir, kötü güdülmüştür, kötülüğe koşullandırılmıştır. Bizim Türkiye toplumu özellikle böyledir. Böyle olduğu, çok kötü eğitildiği, kafasına berbat değerler sokulduğu (en azından, “sokmaya çalışıldığı”) hâlde, içindekini dile getirme fırsatı bulduğu zaman, içindeki o “ortak insan iyiliği”ni açığa çıkarmayı bilmiştir. Onun için, “Halkı tan eylemek nemiz?/ Cümle küstahlık bizdedir” dizeleri çok önemli bir doğruyu anlatıyor. Bunu Türkiye’nin “elitler”inin sabah akşam kendine tekrarlamasında yarar var.

Sahi, şu “barış süreci”ne köstek olmak için didinen ya da ağzına geleni söyleyen siyasî partiler ne yapacak şu Konda sonuçları karşısında?

Buna da başka bir yazıda kafa yoralım.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.