04 Mayıs 2024
  • İstanbul15°C
  • Diyarbakır22°C
  • Ankara16°C
  • İzmir17°C
  • Berlin22°C

BİLİNSİN

Hilal Kaplan

18 Ağustos 2013 Pazar 07:38

Mısır'da askeri bir darbe oldu.

İlk defa halkın oylarıyla seçilmiş bir lider, sadece bir yıl görevinde kalabilmişken, asker yönetime el koydu.

Darbenin üzerinden geçen bir buçuk ayda, resmî rakamlara göre 1050 darbe karşıtı barışçıl gösterici, helikopterlerden açılan ateş, keskin nişancılar veya 'baltacı'lar eliyle öldürüldü.

10.000'i aşkın yaralı var.

Dört TV kanalı kapatıldı.

Seçilmiş meşru başkan Mursi dahil 400 siyasetçi ve 1.000 Müslüman Kardeşler üyesi hapiste belirsiz bir geleceği bekliyor.

Olanlara rağmen Müslüman Kardeşler, güçlerini barışçıl gösteriden aldıklarını söyleyerek her tür şiddete kategorik olarak karşı olduklarını ilan ediyorlar. Kiliselere yönelik saldırıları kınıyorlar.

Dünya tarihinin en kapsamlı sivil itaatsizlik eylemlerinden biri kanla bastırılmaya çalışılıyor.

'Batı' dünyası ne darbeye darbe, ne de katliama katliam diyebildi.

Ürdün Dışişleri Bakanı, 'Mısır yönetiminin güvenlik ve istikrarı tesisini, terörizmle mücadelesini destekliyoruz' dedi.

Suudi Arabistan Kralı Abdullah, yaptığı açıklamada 'Mısır'ın ve halkının terörizme karşı mücadelesini' desteklediklerini söyledi.

İsrail'le 'barış görüşmeleri'ni sürdüren Filistin yönetimi ''Suudi Arabistan Kralı'nın, Arap ve İslam aleminin koruyucusu rolünü sürdüreceğine inancımız tamdır' diyerek darbeye inancını beyan etti.

Türkiye, Tunus, Pakistan, Libya, Endonezya ve Malezya'da darbe ve katliam kitlesel gösterilerle kınandı, kınanıyor.

Yöneticileriyle halkları arasındaki uçurumun ilk kez bu kadar sarih hale geldiği Ortadoğu'da yeni bir şuur doğuyor.

Halklar Tunus'ta olduğu gibi diktatörlerini yıkma,

Darbe olursa Mısır'daki gibi direnme,

Türkiye'de olduğu gibi bir gün darbe suçlularını yargılama sözünü veriyor.

Arap Baharı'yla başlayan özgürlük kıvılcımı sönmedi.

Mazlumların kanıysa, o kıvılcımın daha da parlamasından öte bir işe yaramayacak.

Bilinsin.

Mısır, sadece Mısır için değil, Türkiye dahil adalet ve demokrasinin yeşermeye yüz tuttuğu tüm bölge ülkeleri için direniyor.

Bilinsin.

İki yüz yılı aşkın bir hegemonya, on yılda yerle bir olmayacaktır ve bu değişim, halklara altın tepside sunulmayacaktır.

Bilinsin.

Şimdi yeise düşme değil, harekete geçip eliyle ve diliyle zulme karşı durma zamanı…

İmkânı olmasına rağmen sadece kalbiyle buğz etmekle yetinenlerse, imanın da en düşük derecesiyle yetinecek olanlardır.

Bilinsin.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.