23 Kasım 2024
  • İstanbul4°C
  • Diyarbakır18°C
  • Ankara18°C
  • İzmir15°C
  • Berlin4°C

BİJİ İTTİFAK!

Ceren Kenar

12 Kasım 2013 Salı 08:48

Orta Doğu cephesinde yenilik ve havadis çok.

Bir yandan Cenevre'de devam eden İran'ın nükleer programına ilişkin müzakereler ve bu süreçte Fransa'nın İran'a karşı beklenmeyen sert tavrı, diğer yandan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Irak gezisiyle yeniden yeşeren Türkiye Irak Merkezî Hükümeti ilişkileri...

Aslında tüm bu gelişmelerin arka planında yatan ortak nokta, Arap devrimleri ile yeniden hareketlenen yeni ittifak arayışları. Kartlar yeniden karılırken, her aktör yeniden pozisyon belirliyor ve yeni müttefik arayışına giriyor.

Bu hafta Diyarbakır'da gerçekleşmesi beklenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesud Barzani arasındaki görüşme ile öneminin ısrarla altı çizilmesi gereken başka bir süreç var. Türkler ve Kürtler arasında derinleşerek ilerleyen bu ittifak, son zamanlarda bölgede görmeye alıştığımız kırılgan, kısa ömürlü ve yapay birlikteliklerden çok daha fazlasını vadediyor.

Erdoğan ve Barzani öncelikle bir paradigma değişimini sembolize eden iki lider. Senelerdir komşusu Kürt halklarını potansiyel tehdit ve düşman olarak gören, bu hakların cesur mücadeleler sonucu lideri olmuş şahısları 'aşiret lideri' diyerek aşağılayabileceğini düşünen, zamanında Kürtlerin kendi iradelerini siyasette bulmalarını engellemek için eli kanlı diktatör Saddam'dan bile medet umabilen bir devlet aklının tarihin karanlık köşelerine atılmasını temsil ediyor Erdoğan... Barzani ise uzun ve haklı bir mücadele sonucunda oluşan Kürt bölgesini yeniden kuran, dünyaya açan ve hakkıyla tüm bölge Kürtlerinin teveccühünü kazanan vizyoner bir lider olma unvanını taşıyor...

Türkiye ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimi arasındaki ekonomik, siyasi ve güvenlik iş birliği tam bir kazan-kazan politikası. Türkiyeli şirketler bölgeyi baştan inşa ederken, Kürt yönetimi Türkiye'nin en yumuşak karnı olan enerji meselesinde vazgeçilmez bir ortak oluyor. Bununla beraber Barzani'nin Türkiye'deki çözüm sürecine yaptığı katkı, süreci mümkün kılan en önemli unsurlardan biri.

Daha da mühimi, tüm engellere rağmen inşa edilen Türk-Kürt ittifakının gücü bir vizyon ortaklığından kaynaklanıyor. Üçüncü dünyacı, kendi halklarının müreffehliğini otokrat liderlerin istikrarı için takas eden, zamanın ruhuna dair hiçbir şey söylemeyen arkaik ideolojilerin çöküşünü muştuluyor bu ittifak.

Yıllardır yoksulluğa, düşmanlığa, savaşa mahkûm edilen bu iki halkın kaderini değiştirecek şey sloganlar değil! Aynı şekilde gündelik ve kısa vadeli siyaset savaşları için çok anlam ifade eden propaganda savaşları ve ilkesiz pazarlıklar nasıl daha önce amaçlanan etkiyi oluşturmadıysa, bugün de oluşturacağa benzemiyor.

Bu ittifakın en çok rahatsızlık verdiği adresin Beşar Esad'ın Şam'daki sarayı olması ise, iki liderin ne kadar doğru yolda olduğunu net bir şekilde gösteriyor...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.