21 Kasım 2024
  • İstanbul11°C
  • Diyarbakır13°C
  • Ankara14°C
  • İzmir21°C
  • Berlin3°C

BEYAZ’LAR ÖZÜR DİLEMEYE DEVAM ETTİKÇE, ÇOCUKLAR ÖLMEYE DEVAM EDER

Mehveş Evin

12 Ocak 2016 Salı 10:07

Her şeyin bir haddi hududu vardır‘ derdi büyüklerimiz. Had, hudut derken, ilkokul çocuğunun kavrayabileceği düzeyde insani ve ahlaki değerleri, davranış biçimlerini kastederlerdi.

Mesela çalmamak… Mesela insana, hayvana, ağaca zarar vermemek… Mesela, terbiyeli olmak… Mesela, sözünün eri olmak…

Şayet bir gün “AKP iktidarının en büyük zararı ne oldu?” diye sorulursa cevabım şu olur: Temel insani değerlerin üzerinde tepinerek geri dönülmez zararlar verdi.

Bakınız, Beyaz hadisesi buna örnek.

Televizyona bağlanan ve daha sonra ‘öğretmen olmadığı!’ anlaşılan Ayşe Hanım’ın sözlerini sessizce dinledikten sonra alkışlayan Beyaz’a ‘terör örgütü soruşturması‘ açıldı.

AKP’nin tasmalı yazarları kendinden geçti; olay Doğan Medya grubunda vuku buldu ya, saldıralım paralayalım abiler ablalar!

Asıl korktuğu işinden olmak

Korkmak, insana hastır. Ama bu kadar temel bir sorunun, çocukların öldürülmesinin programında ifade edilmesini bile savunamıyor, el pençe divan özür diliyorsa ‘İnsaf birader‘ denmez mi?

Beyaz, istediği kadar “Ben polis çocuğuyum, programımda siyaset yapmam, yaptırmam, devletimi de aha şu kadar severim ve pis kaka teröristlerle işim olmaz” desin… Böyle yaparak eskisi gibi, ‘severek yaptığı işi‘ne tutunmaya devam edeceğini sanıyorsa yanılıyor.

Bir kez korkup sindin mi tepene binerler.

Suç teşkil edecek tek bir şey yapmamışın, gözünü korkutmaya çalışıyorlar, hepsi bu. Savcıya gidip ifade vermekten bu kadar mı korkuyorsun?

Herkesten kahramanlık beklenemez, hele Beyaz gibi suya sabuna dokunmayan ve gemisini yürütmenin peşindeki ünlülerden hiç beklenmez. Ama bu kadar mı zayıf, bu kadar mı karaktersiz olunur?

Ne yapacaklar ki? En fazla Reis çentik atar, işinden olursun! Ama sen, asıl bundan çok korkuyorsun.

Eh, birileri de çocuğunun hayatı için korkuyor. Onlar ne yapsın?

Sayın seyirciler Kürt coğrafyasında olanları duymayın please

Aslında Beyaz hadisesi, medyayı neredeyse tamamen kontrol eden AKP’nin, ‘kontrolden çıkılması‘nın karşısında çıldırmasının hikayesi. Çünkü Kürt coğrafyasında güvenlik güçlerinin neler yaptığını duymanızı istemiyorlar sayın seyirciler. Duysanız bile sesinizi çıkartmamanız bekleniyor.

“Pis Kürtler hendek yapmış ha? Koca devlete kafa tutuyorlar öyle mi? O zaman evlerini, bebeklerini, yaşlılarını kurşuna dizelim… Ölülerini de sokaklarda bırakalım çürüsün…” Bunu demenizi bekliyorlar!

Aman ha! Ödleri patlıyor Türkler, Kürtlere empati yapacak diye! Gezi’de, 7 Haziran’da gördüler bunun neler kadir olabileceğini, ya tekrarı olursa?

Sokağa çıkma yasağının kendisi bile kanunsuzken yüzlerce sivil öldürülüyor… Binlerce insan savaşla yaşamak veya göç etmek zorunda kalıyor. Ve kamuoyunun parlak figürleri, hiçbir şey yokmuş gibi kakara kikiri devam edecek öyle mi?

Böyle oldukça hukuksuzluğun, gaddarlığın, şiddetin dozu hiç azalmaz. Bir bakarsın bir gün senin de kapına dayanmışlar…

Daha fazla ölüme böyle ortak olunur

Beyaz ve benzerlerinin anlamadığı, ‘politik olmak‘ için özel bir çaba harcamaya gerek yok. Zaten memlekette her şey politikayla bağlantılı. Siz uzak durmaya çalışsanız da bir yerlerden hortluyor.

Metroda bomba alarmından tutun, her gün Ege denizinde onar onar ölen Suriyelilere…

Sosyal medyada gezinirken karşınıza çıkan ölü Kürt çocuklarından, hak ararken perişan edilen Somalı madencilere…

Kadının dekoltesinden kahkahasına, doların fırlamasından Ruslarla papaz olmaya, çocukların aldığı berbat eğitimden “Abi kaçalım buralardan”a… Hepsi, hepsi gayet politik, a canımın içi.

İnsani bir duruş için özür dileyeceksen, mesele senin eğilip bükülme becerinle sınırlı kalmaz.

Daha fazla çocuğun ölmesine, daha fazla annenin ağlamasına, daha fazla adaletsizliğe ve vicdansızlığa işte böyle ortak olunur, böyle yol verilir…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.