22 Kasım 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara12°C
  • İzmir16°C
  • Berlin1°C

BAHÇELİ'NİN KORKULARI!

Tarhan Erdem

27 Ağustos 2012 Pazartesi 08:55

Türkiye varoluş mücadelesi içinde değildir, söylenenler, siyasal mücadele ve kutuplaşma etkisiyle abartılmış olaylardır.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli dün basın açıklamasında, güçsüz bir Türkiye tablosu çizdi, durumun faillerini tanıttı, çıkış yolu gösterdi!

Sayın Bahçeli, ‘en üst düzeyde bir varoluş mücadelesi’ ile ‘ev işaretlemeleri mezhep alanındaki alarm verici gerginliklere’ ve ülkemizde,’rezil bir tezgâhın ısrarla devrede tutulduğuna’ inanmaktadır! Bu görüşün doğal sonucu, ‘Kardeşlik bağlarımıza vurulan darbe ve iç kavgayı tetiklemeye yarayan her sinsi tuzağın son vatanımızdaki mevcudiyeti- mize telafisi mümkün olmayan zararlar vereceği’ kanısıdır.

Bir korkunç rüya gibi anlatılanların hiçbir unsuru gerçek değildir; hepsi, deneyimli bir liderde oluşmaması gereken hassasiyetlerdir.

Türkiye varoluş mücadelesi içinde değildir, söylenenler siyasal mücadele içinde, kutuplaşma etkisiyle abartılmış olaylardır. Ülkemizde iç kavganın toplumsal nedeni ve gerekçesi yoktur. Son vatanımızdan bizi kovmak isteyen ciddiye alınacak bir güç de yoktur.

Bir siyasal parti liderinin ülkesini ve milletini bu derece aciz düzeyde gördüğünü söylemesi, yurttaşları ancak rahatsız edecektir.

MHP Genel Başkanı, tanımladığı korkunç durumun nedenini de açıklamıştır: “Ak Parti hükümetinin yanlış politikaları ve milli duyarlıklarımızı gözetmeyen uygulamaları”!

Dış politikayı, komşularımızla ilişkilerimizi ve terörü, dikkat ve merakla izleyen halkın, devletinin bir beka mücadelesi içinde bulunduğuna inandığı ciddi bir iftiradır. Büyük çoğunluğun böyle korkuları yoktur, korkması için bir sebep de yoktur!

Ancak AK Parti hükümetinin Kürt meselesindeki tereddütleri, yani Sayın Bahçeli’nin söylediklerine önem verdiği için halkımız huzursuzdur, bu huzursuzluk korkarım ki genişleyecek ve artarak sürecektir!

Bahçeli’nin önerisi

Asıl üzerinde durmak istediğim, Sayın Bahçeli’nin anayasanın 83’üncü maddesinde yapılmasını istediği değişiklik hakkındaki önerisidir.

Yürürlükteki maddeye göre, ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla ‘Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler’ varsa dokunulmazlık işlemez.

Açıkçası cinayet işleyen milletvekilleri suçüstü halinde yakalanabilir ve gözaltına alınabilir. Ayrıca, devletin bölünmesiyle ilgili suçlular hakkında, seçimden önce soruşturmaya başlanmış ise, soruşturmaya devam edilir.

Önerilen ise, ‘terör eylemlerine katılma ve terörü destekleme’ hallerinde, “gözaltına alınma ve arama kararı verilemez, tutuklanamaz” ilkesinin dikkate alınmaması, seçilmiş milletvekili için dokunulmazlığın yok sayılmasıdır!

Belki inanmayacaksınız ama, gazetedeki haberi lütfen okuyu-nuz, Sayın Bahçeli’nin önerisine göre terör eylemlerine katılan veya terörü destekleyen milletvekilleri hakkında, savcılar soruşturma başlatabilecek, milletvekili sanığın ifadesini alacak, mahkemeye gönderebilecekler, yargılama sürecek, ancak soruşturma ve yargılama milletvekilinin Meclis çalışmalarına katılmasına engel olmayacak şekilde sürdürülecek, yani gözaltına alınamayacaklardır.

Tabii bu durum hemen Meclis Başkanlığı’na bildirilecektir. Yani savcı bir yazıyla TBMM Başkanlığına; şu terör örgütünü destekleyen milletvekili A.B; veya … tarihindeki terör olayına karışan milletvekili C.D hakkında soruşturma açılmıştır, dosyası eklidir” diye bir mektup yazacak, işlemleri sürdürecektir. Sonuçta yargı kararını verecek, o hüküm de milletvekili için uygulanacaktır.

Doğrusu ürperti veren bir öneri!

Diğer taraftan, terör tanımından çıkmaktadır. Eğer mevcut yasadaki terör tanımı uygulanacaksa, öneri yasalaştığında, bu memleket ilkel toplumlardan daha geriye gider. Yok her savcı kendi tanımına göre karar vereceklerse, her yerde çok farklı ‘terör’ ve ‘yardım’ tanımları ortaya çıkar.

Böyle bir önerinin yasalaşması şükredelim ki, söz konusu olamaz. Ama bu öneriyi bir parti liderinin kamuoyunun tartışmasına açması hakkında değerlendirme yapmak istemiyorum!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.