BAĞDAT’TAN GEZİ SİTEMİ

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün 47 derece Bağdat sıcağında önce çok önemli bir Şii, ardından da koştur koştur çok önemli bir Sünni türbesine giderken, aslında Irak siyasetinden ziyade Türkiye’deki dengeleri gözetiyordu.

Ak Parti’nin dış politikada çok eleştirildiği bir dönemde CHP dış politika atağına girmeye niyet etmiş durumda. Ancak CHP Ortadoğu açılımına, Irak gibi hassas iç dengeleri üzerinde olan bir yerden başlayınca, görüşmelerin mezhep aritmetiği ayrı bir önem kazandı.

Maliki heyetinin hazırladığı ilk programda olmamasına rağmen, CHP heyetinin ısrarıyla programa Sünni Meclis Başkanı Usama Nuceyfi ve Kürt asıllı Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de kondu. CHP, Kerkük gezisi güvenlik nedeniyle iptal olunca, Türkiye’deki ‘CHP Şii bloğuna katıldı’ eleştirilerinden çekinen ana muhalefet partisi, Necef ve Kerbela ziyaretlerini de iptal etmeyi seçti.

Kılıçdaroğlu, Bağdat gezisinde alenen hükümeti şikayet etmemek konusunda dikkatli bir üslup kullandı. Ancak tabii bizzat buraya gelmiş olması, Maliki hükümetine Ankara’ya karşı bir propaganda imkanı sağladı. Petrol bakanı Şehristani, Ankara’nın Irak Kürdistan yönetimiyle imzaladığı anlaşmaya karşı çıkarak ‘Türkiye’nin Kuzey Irak’la özel anlaşma yapması yasalarımıza aykırı’ dedi. Milli Güvenlik Müsteşarı Faleh el Feyadh, Türkiye’nin Tarık el Haşimi’ye kol kanat germesini ve Erdoğan’ın üslubunu ‘İçişlerimize karışıyorlar’ diye eleştirdi. Maliki’yle yapılan görüşmelerde, Maliki diplomatik konuşsa da beraberindeki milletvekilleri Ankara’nın Irak politikasını, Kuzey Irak’la ilişkilerini, Mısır ve Suriye politikalarını eleştirdi.

Hatta Maliki’ye yakın bir milletvekili, Kılıçdaroğlu’na ”Gezi olaylarını izledik. Hükümetinizin barışçıl gösterilere karşı insan hakları ihlallerinde bulunmasını kaygıyla karşılıyoruz” dedi. (Tabii bu eleştirinin Irak gibi kapalı cezaevine dönmüş bir ülkeden gelmesi, oldukça komik.)

CHP heyeti, Irak’tan edindiği izlenimleri Ankara’da değerlendirdikten sonra hükümetle paylaşmak niyetinde. Heyettekiler, Türk-Irak ilişkilerinde ‘yapıcı’ rol oynamak istediklerini söylüyorlar. Bu yüzden CHP gezi sonrasında Irak’taki görüşme notlarını önce Dışişleri ve ardından Cumhurbaşkanlığı ile paylaşmak niyetinde. Hatta belki de, Başbakan Tayyip Erdoğan’la!

CHP'nin ikinci çarşaf açılımı

47 derece sıcakta ne giymek istersiniz? Seçim şansım varsa, ben şahsen ‘abaya’ adı verilen naylon çarşafa bürünmeyi istemem. Ancak dün Bağdat’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun temaslarını izlerken bir değil tam iki kez çarşafa girmek zorunda kaldım. İlk durağımız Kazimiye’deki İmam Musa Kazım türbesiydi. Şii geleneğine uygun olarak girişte siyah çarşaf giymemiz istendi. Ardından Sünni Hanefi ekolünün kurucusu sayılan Abdülkadir Geylani’nin türbesine gittiğimizde, görevliler bu kez de beyaz çarşaf giymemiz gerektiğini söyledi. CHP’liler, 2009 yerel seçimleri öncesinde çarşaflı bir kadını törenle parti üyesi yaparak ‘çarşaf açılımı’ yapmıştı; sanırım bu kez de gazetecileri çarşafa sokarak ikinci çarşaf açılıma imza attılar!