AYRILIKÇI REJİMİN BEYAZLARI VE HAYIRCILAR...

12 Eylül'e çeyrek kala yapılan kamuoyu araştırmalarından söz ettik dün. Bir grup araştırmanın özellikle "evet"lere vurgu yaptığını söyledik.

Bunlardan birisi dün ilan edildi. Yıllardır yaptığı ciddi çalışmalarla bilinen Tarhan Erdem'in başında olduğu Konda'nın araştırması bu.

Sonuçlar şöyle:

Evet: 56,8

Hayır: 43,2

Veri kabul edilecek olursa bu rakamlar önemlidir, çünkü evet-hayır arasındaki makasın açıldığını göstermektedir.

Süreklilik içinde bakalım, Konda'nın referanduma ilişkin yaptığı araştırmalar şöyle bir seyir göstermiş:

HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL

EVET: 53,3 53,8 54 56,8

HAYIR: 47,7 46,2 46 43,2

Bayramın ilk gününde gelen bu haber, bu anket, "Evet" oylarının yüzde 57 civarında görünmesi, bunu da aşma ihtimali taşıması insana tek kelimeyle mutluluk veriyor.

Zira Türkiye belli ki hızla ve anlamlı bir oy oranıyla "demokratik olgunluk" sınavını başarıyla vermeye doğru ilerliyor.

Referandum sonuçlarının bu rakamlara yakın çıkması, "hayır" şiarıyla yol alan siyasi yapıları tasfiye edecek kadar zora sokar.

Kürt politikası ve Kürt partileri, boykotçular bu sonuçlar karşısında ezilir ve sorgulamayla karşı karşıya kalırlar.

Türkiye'nin şu anda aşırı kutuplaştığına şüphe yok.

Özellikle "hayırcı"lar "korku imparatorluğu", "devletin ele geçirilmesi" gibi unsurlardan oluşan kampanyalarla laik korkuları, laikçi hastalıkları tahrik ediyor ve bir iç savaş psikolojisi oluşturuyorlar.

Bu psikolojiyi oluşturanları, korkuları ve verdikleri kavgada kullandıkları gerekçeleriyle, Güney Afrika'daki ayrılıkçı rejimin beyazlarına benzetiyorum zaman zaman.

İyi eğitimli, mikro özgürlükler konusunda rahatlar... Ancak tekel altında tuttukları kamusal alana siyahların girmesi, siyahların iktidara ortak olması, velhasıl ayrıcalıkları söz konusu olduğunda ırkçı ve tahammülsüzler...

Siyahlara karşı korku, tehdit, savaş, şiddet psikolojisi içinde seferber olan zihniyet yapısı bu...

İlkel bir zihniyet yapısı...

Bu yapı çerçevesinde, bugün Türkiye'de, "ideal kadın, ideal beden, ideal yaşam tarzı, ideal rejim" gibi unsurlarla bir bütün oluşturulmakta ve bir cemaatleşme eğilimi ortaya çıkmaktadır.

"Hayır" oyu, istisnalar dışında, bu cemaatin farklı yollardan aynı korkuları siyasallaştırması, değişimden şüphelenmesi, mevcut düzeni koruması arayışının karşılığıdır...

"Hayır oyu" beyazların, laiklerin tekelindeki alanlara giriş çıkışları düzenleyen siyasal ve kültürel kriterlerin korunmasını, korunması isteğini ifade ediyor.

Türkiye aslında bu zihniyeti kırmaya uğraşıyor...

Değişim süreci en çok bu açıdan önem taşıyor...

Yüzde 57 ciddi anlam taşır, bu değişim sürecinde...

Aslında Konda anketi dün, Tarhan Erdem'in köşe yazarlığı yaptığı Radikal Gazetesi'nde yayınlanacaktı.

Gazeteci camiası bu araştırmanın sonuçlarını Erdem'in köşesinden öğrenmeyi bekliyordu.

Ama gelin görün ki, araştırmayı köşesinde yayınlayamadı Erdem.

Zira Radikal yönetimi yazıyı basmadı.

Zira malum zihniyet bu sonuçlara tahammül edemedi...

Bu insanlar, bu gruplar demokrasiden söz etmiyor mu bir de...

İnsana fazla gelen de bu...