ARTIK 'TARAF' YOK!
Tarhan Erdem
17 Aralık 2012 Pazartesi 08:22
Taraf gibi, tanımı kişilere bağlı oluşmuş bir kurumu, aynı biçim ve özde sürdürmek zordur.
Taraf’tan genel yayın yönetmeni Ahmet Altan ve genel yayın yönetmen yardımcısı Yasemin Çongar ile Neşe Düzel ayrıldılar. Diğer haberci ve yazarların ayrılıp ayrılmadıkları pek belirli değil.
Taraf diğerlerinden farklı bir gazeteydi; sevdiğim tarafı dürüstlüğüydü.
Dürüstlük, her yazı ve haberin doğruluğu anlamına gelmez; dürüst haber, saklanan bir amaca yarar sağlasın diye değil, gerçekliğine inanarak yazılıyor demektir. Böyle yazılınca haber veya görüş üzerinde düşünür, yerinizi belirlersiniz. Dürüstlük dışına çıkıldığında, geri planda bulunan amacı gören, yutturmacaya kırılan okuyucu çoktur.
Günümüzde, haberi amaç için kullanan gazete çoğaldı. Kötü iyiyi kovar derler, gazetecilikte de bu sözü doğrular gibi, görüşlerine kapılarak haber yapanlar çoğaldı!
Bu gelişmeye direnen Taraf’ta beş yıldır manipüle (ayarlanmış) haber okumadım.
Taraf beş yıl önce, adı Balyoz Davası’na dönüşen vesikaları yayımlamaya başladı; yazdıklarına göre bir subay bavulla getirmişti. Getirenin, alanın, yayımlayanın güvenine, dürüstlüğüne, selabetine bakar mısınız?
Daha birçokları peş peşe geldi. Taraf olmasaydı, çok sayıda ‘doğru haberi’ öğrenemeyecektik; bu nedenle ben, yurttaş olarak İstanbul’daki, Ankara’daki Taraf çalışanlarına kendimi borçlu hissediyorum. Benim gibi on binlerle sevenleri bulunduğunu belirtmek için bir anı olarak bu duygumu yazmak istedim.
Taraf bu yüksek dereceli depremi atlatabilir mi? Çok zordur, tanımı kişilere bağlı bir kurumu aynı biçim ve özde sürdürmek. Örnek sayılabilecek AKİS, Metin Toker’le bütünleşmiş bir dergiydi, ondan sonra devam ettirilemedi; hatta benzerleri bile yaşatılamadı. Neyse, Taraf sahibinin ve kalanların işi zordur!
Bu olay sonrasında, ülkemizde gazetecilik ve gazetelerin geleceğinin tartışılması daha da yoğunlaşacak, habercilik ve yazarlığın özellikleri ve kuralları yeniden belirlenmeye çalışılacaktır.
Taraf olayında, ‘yazarların gazete sahibinden bağımsızlığı’ söz konusu oldu. Kuralmış gibi söylenen bu söz, kandırmacadır. Ne demektir yazarın gazete ve gazeteden bağımsızlığı? Haberci de yazar da gazeteye, dolayısıyla onu yönetenlere ve tabii ki sahibine bağımlıdır; bunlara bağımlı olmayacaksa nereye, kime bağımlı olacaktır?
Gazete bir kurumdur, o kurumun sahibi ya da sahipleri tarafından belirlenmiş ve ilan edilmiş tek anlama gelecek kuralları vardır, olmalıdır; orada çalışanlar kapı bekçisinden başyazarına kadar o kurallara uymalıdırlar.
O kurallardan biri, “Bu gazetede isteyen istediğini yazar” ise mesele yok, sahibi bilir! Eğer tek anlama gelen kurallar konulmuşsa her çalışan o kurallara uymak zorundadır.
Gazeteciliğimizin gelişmesi isteniyorsa önce bu temel ilke kabul edilmelidir.
Taraf’tan ayrılanların ayrılma nedenini açık biçimde söyleyen var mı? Sayın Altan, “Artık gitme vakti” diyor, gazete sahibi de “Minnettarız”! Ne anladınız?
Ya Çongar veya Düzel?.. Üçünün veya daha başkalarının birlikte ayrılışını, “Artık ayrılma vakti” açıklamıyor!
Bilmediğimiz, açıklanması şık olmayacak nedenler olmalı; gazeteyi her şeyiyle, tek anlamda tanımlayan elkitabı olsaydı, orada yazılı nedeni söylerlerdi!
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.