29 Nisan 2024
  • İstanbul16°C
  • Diyarbakır32°C
  • Ankara21°C
  • İzmir25°C
  • Berlin23°C

ANTİKAPİTALİST MÜSLÜMAN GENÇLER VE İSLAM’I ÖZGÜRLEŞTİRMEK

Ersin Tek

18 Mayıs 2012 Cuma 13:58

Bu ülkenin sorunu demokratikleşme sorunu değil, Müslümanlaşma sorunudur.

Anlaşılması gereken gerçek budur.

Kimse kalkıp bize masal okumasın. Masal dinleyecek halimiz yok.

Ortadaki sorunlar yumağı bu ülkeye kanla giydirilmeye çalışılan ahmak ideolojilerin eseridir.

Günahı, bu ideolojilere ve azgın savunucularına aittir.

Kalkıp bu sorunları İslam’la (dindarlıkla) temizlemenin bir mantığı da yok.

Temizlenmez.

Sorunlar İslam’ın sebep olduğu sorunlar değil çünkü.

Bu sistem de İslami bir sistem değil.

Sistemin kökünden yıkılması gerekiyor.

Temizlemek budur.

Devrim budur.

Aksi takdirde başka bir yaklaşım daha çok kirlilik yaratır, İslam’ı yanlış anlaşılmalara ve saldırılara açık bir hale getirir.

Saldırmak için de birileri hazır kıta bekliyor zaten.

Teşhisi bu kadar nettir bu ezilmişlik halinin.

Birilerinin kalkıp liberalizmin kirli, ilkesiz, putperest pazarından Müslümanlara ‘vicdan’ pazarlamasına da gerek yok.

Çözüm değildir.

Çözüm, daha çok Müslümanlaşmaktır.

Öncelikle de, Müslümanların Müslümanlaşması gerekiyor!

Bu ülke Müslümanlarının konumu, hızlı bir şekilde değişimi gerektirmektedir.

Zamanın ruhu bunu dayatıyor.

İslam caminin içine zincirlenmiş ve hapsedilmiştir bu ülkede.

Yapılması gereken tek şey İslam’a vurulan prangayı parçalayıp, onu meydanlara çıkarmaktır.

Ulusal sınırlarla çizilmiş kafaların (fetvaların) içine sıkıştırılmış İslam’ı özgürlüğe kavuşturma öncelikli mesele olmalı ve kolektif bir bilinç haline gelmesi gerekir.

Her türlü ideolojik, etnik, ulusal, cemaatsel rantsal, iktidar değerlerinin ötesinde ve üstünde bir bağ(bilinç) ile birbirine bağlanmalıdır Müslümanlar.

İslam’ı, camiye sıkıştıran devletin ve muhafazakârların elinden kurtarmaya çalışmak ve özgürlüğüne kavuşturmak Müslümanlar için tarihsel bir görevdir.

Bu anlamda ‘Antikapitalist Müslüman Gençlerin’ girişimi önemli bir başlangıçtır ve desteklenmelidir.

Bu ülke tarihinde bir dönüm noktası olmuştur yaptıkları şey.

Yalana endekslenmiş tarihin(beyinlerin) bir ifşası ve reddidir.

Allah Ekmek Özgürlük’ söylemiyle çıktıkları meydanda, çürümüş kalpleri Allah’la, Ekmekle, Özgürlükle çarptılar.

 Hem de öyle bir çarptılar ki.

Bütün korku taşlarını yerinden oynattılar.

Kendi mahallelerinin ötekileştirici duvarlarını yerle bir ettiler.

Sonra diğer mahallenin duvarlarına dayandılar.

Biz varız, dediler.

Biz Müslüman’ız, dediler.

Bizim için mesele Allah’a gerçek anlamda iman etme meselesidir, dediler.

Asimile edilmiş değer yargılarına karşı bir ateş yaktılar.

Yaktıkları bu ateşle iktidarın ve yandaşlarının eteklerini tutuşturdular.

Saldırılara, iftiralara, baskılara maruz kaldılar.

Ama sönmüyor ateşleri.

Daha çok büyüyor.

Daha çok yakıyor.

Buna tahammül edemeyen, bu devrimci tarzlarını yok etmek isteyenler daha çok saldırıyor;

Çamur atıp, bozuk teyp gibi ezberlerini tekrarlıyor muhafazakârlar(sermaye sahipleri); Bu gençliği iktidarın ve cemaatlerin rengiyle tanımlayarak küçümseye çalışıyor bir takım solcular; İçerik boşaltmakla meşgul olan medya ise hiç durmuyor.

İşleri kolay değil bu Antikapitalist Müslüman Gençlerin.

Karşılarında türlü türlü oyunlara başvuran, içerik boşaltmak, sıradanlaştırmak, anlamsızlaştırmak için ellerinden geleni yapan mahir güçler var.

Bunların bir önemi yok.

Tarihte hep vardılar, çoğunluğu oluşturuyorlardı bu güçler.

Bu devrimci gençlerin, bütün bunlara karşı açık bir zihniyet ve proje sunmaları gerekiyor.

İslam’ın ruhuna ve anlamına sahip çıkabilecek bir şekilde İslam’ı özgürleştirebilirler.

İslam’ı özgürleştirmek hemen ve kolay olmayacak bir şey. Bedeli büyük bir faaliyettir.

Bu özgürleştirme faaliyeti, entelektüellerin, yöneticilerin, milli din adamlarının tekeline bırakılamaz.

İslam ümmetinin her bireyinin(özellikle de genç kesimin) sosyo-kültürel, sosyo-politik, sosyo-ekonomik bağlamda bütün pisliklerden, dar kalıplardan, hegemonik ilişkiler ağından arınmış kalbiyle yerine getireceği bir faaliyettir.

İslam dışı ideolojilere karşı koyabilmek için de, bu ideolojilerin kendilerine yöntem edindikleri evrensel yöntemlerden geri kalmamalıdırlar.

Bu evrensel (devrimci) duruş temelde İslam’ın buluşudur.

İslam, temelde, siyasettir, sorumluluktur.

Sorumluluk, yerini bilmekle başlar.

 Herkes yerini bilmek zorundadır!

Bize yerimizi hatırlatan bu gençlere teşekkür borçluyuz

Teşekkürler.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.