ANALARIN BOZDUĞU EZBER
Yalçın Akdoğan
30 Mayıs 2014 Cuma 05:55
Çocuk yaştaki gençleri dağa kaçıran PKK, Kürt annelerin isyanı ve Başbakan’ın eleştirileri karşısında ‘gençler niye dağa çıkar’ türü savunma söylemleri ürettikçe daha fazla batıyor.
Gençler acaba niye dağa çıkıyormuş!
Devlet yolunu kestiği, evini yaktığı, köyünü boşalttığı, dışkı yedirdiği, işkence ettiği, faili meçhul cinayete kurban ettiği, Kürtçe konuşmasını yasakladığı, etnik kimliğini reddettiği, açlığa ve yokluğa mahkum ettiği, hakaret ve aşağılamaya maruz bıraktığı, adam yerine koymadığı için mi?
Geçmişte gündeme getirilen olumsuzluklardan hangisi bugün var da terör örgütünün faaliyetlerini mazur göstermek için bahane yapılıyor?
İnsanları ölmeye veya öldürmeye sevk edecek vahamette ne tür bir zulüm ve haksızlık var da çocukların eline silah tutuşturuluyor? Demokrasi ve hukukun kökü mü kurudu ki, illegal sapkınlığa kapı açılıyor?
Devlet bugün hizmetle, projeyle, şefkatle, merhametle, muhabbetle bölgeye gidiyor. Geçmişin haksız ve çarpıtılmış bayat söylemlerini bugün tekrar etmek ne kadar anlamlıdır?
Hadi savunma maksadıyla yapılan karakolları saldırı gibi takdim ediyorlar, yapılan yolları, köprüleri, havaalanlarını niye engelliyorlar?
Bugün yol kesen, haraç alan, adam kaçıran, gençleri dağa kaldıran, araç yakan, baskı kuran, kurşun sıkan devlet mi, örgüt mü?
Bugün kandan, zulümden, baskıdan, gerilimden medet uman devlet mi, örgüt mü?
Her şey değişti ama örgütün tahrikleri değişmedi...
PKK’nın bir süredir asayiş olaylarını artırması, yol kesmesi, adam kaçırması, araç yakması açık bir tahriktir, sabotajdır, provokasyondur.
Taktik, baskı, koz, hamle ne derseniz deyin, bu olaylar açıkça süreci zehirlemekte ve toplumda tepki oluşturmaktadır.
Şiddet, terörün kardeşidir. “Terör saldırısı yapmıyorum ama şiddet olaylarını tırmandırırım” demek, sadece kendini kandırmaktır, samimiyetsizliktir, sahtekarlıktır.
Terör örgütü bu tahriklere devam ederse sadece kendisi kaybeder.
Süreci kim zehirlerse, kim sabote ederse millet ona bedelini çok fena ödetir.
Kürt annelerin sesini yükseltmeye başlaması örgütün kimyasını bozdu. ‘Yakarım, yıkarım, vururum’ tehditlerinin annelere sökmediği ortaya çıktı.
Dağa kaçırılan, “Eve dönerseniz ailelerinizi öldürürüz” tehdidiyle ‘çocuk terörist’ olmaya zorlanan gençlerin dramı örgütün gerçek yüzünü deşifre etti.
Bölgenin baharını kara kışa çevirmeye çalışan sorumsuzların tahriklerine karşı elbette sabır ve sağduyu ile hareket etmek gerekir. Hükümet de sabır ve kararlılıkla doğru bildiği yolda yürümektedir.
Umutların bu kadar yeşerdiği, tanın ağarmakta olduğu bir süreçte yanlış yapan bedeline katlanır. Kimse devletin sabrını test etmemelidir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.