24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara1°C
  • İzmir9°C
  • Berlin11°C

AMERİKAN RÜYASI AMERİKAN KÂBUSU

Roni Margulies

22 Eylül 2012 Cumartesi 08:17

Bugün birçok Müslüman ülkesinde kıyamet kopması bekleniyor.

Fransa, 20 kadar ülkede elçiliklerini ve okullarını kapattı.

Pakistan’da Batı ülkelerinin elçiliklerini korumak için asker görevlendirildi, 15 şehirde göstericilerin işini zorlaştırmak için cep telefonları çalışmaz hâle getirildi. Hükümet tarafından bugün “Peygambere sevgi günü” ilan edildi. “Sevgi” gününde şiddet olmayacağı umudu gerçekleşir mi, yoksa daha da mı büyük bir öfke patlaması olur, henüz bilinmiyor.

40598

Endonezya’nın başkenti Cakarta’da Amerika ve Fransa büyükelçilikleri kapalı; Afganistan’da tüm diplomatik binalar kilitli.

Pakistan’daki Amerikan elçiliği bu hafta televizyonlara reklam vererek Amerikan hükümetinin Muhammed’le dalga geçen filmle hiç alakası olmadığını duyurdu.

Tunus’ta hükümet bugün yapılması planlanan tüm gösterileri yasakladı. Yasağın bir işe yarayıp yaramadığını göreceğiz. Ama ben hiç zannetmiyorum.

Yarın yine şu soru soruluyor olacak:

“Müslümanlar niye böyle? ”

Ahmet Altan’ın geçen hafta sorduğu gibi, “Neden her kışkırtıcı filmin veya karikatürün cevabını ancak ‘cinayetle’ verebileceğine inanan bir öfke ve ezilmişlik kompleksi var? ”

Üstelik bu soruyu sadece Batılılar ve Müslüman olmayanlar değil, birçok inançlı Müslüman da soruyor olacak.

Batı’da masum ve iyi niyetli insanlar bu soruyu sorarken, pek de masum ve iyi niyetli olmayanlar da “cevabını” verecek: “Tüm Müslümanlar böyledir işte, şiddete düşkündürler, kana susamıştırlar, demokrasiden ve fikir özgürlüğünden anlamazlar. Biz Amerikalı ve Avrupalılar uygarlığı simgeleriz, Müslümanlarsa Ortaçağ karanlığını.”

İyi niyetli ve liberal Batılılar, Müslümanlara hakaret etmenin yanlış olduğunu, ama fikir ve ifade özgürlüklerinin kutsallığını anlatacak. Nasrettin Hoca gibi, “Sen de haklısın, sen de haklısın” deyip üzüntü duyacaklar.

“Ne özgürlüğü yahu? Irkçılık ve nefret kusmak, Batı ülkelerinde yaşayan Müslümanları hedef göstermek ne özgürlüğü oluyormuş? Böyle özgürlük mü olur? ” diyenler de olacak.

Ama onların sesi pek duyulmayacak.

Çünkü Amerika’nın Irak ve Afganistan’a saldırdığı günden beri önce Amerika, sonra da Avrupa’da yükseltilen İslam düşmanlığı ortamında bu sesin duyulması kolay değil.

Ve bütün bunların arka planının tartışılması, anlamsız bir din tartışması olmaktan çıkarılıp gerçek temellerine indirilmesi de kolay değil.

Bu olaylar patlak verdiğinde iki İngiliz’in yazdığı bir kitap okuyordum: Amerikan Rüyası Amerikan Kâbusu.

Şöyle diyorlar:

“Amerikan Rüyası, Amerikan yaşamının merkezinde duran bir algıyla başlar. Bu algı, Amerika’nın farklı olduğu önermesidir. Yaygın kabul gören, adeta bilincinde bile olmadan yapılan bu varsayımdan çıkan sonuç, Amerika’nın, dünyanın geri kalanına uygulanan standartlar uyarınca yargılanamayacağı/ değerlendirilemeyeceğidir. Amerika istisnaîdir..

Amerikan Kâbusu, Amerika’nın kendi rüyasının sınırlarını geri kalan herkesin gerçeğine dayatma gücüne sahip olmasından kaynaklanır. Amerikan Rüyası’nın peşinde koşmak, giderek, kendini insancıl kaygılar ve ulvî insanlık ülkülerine bağlılık olarak tarif eden bir duyarsızlık/ merhametsizlik anlamına geliyor. Bunun gerçek sonuçları ölüm, acı, zenginle yoksul arasında giderek büyüyen bir uçurum, insanlığın geleceğinin heba edilmesi...”

Amerikan Kâbusu ve emperyalizm dünya yoksullarının çoğunluğu için biraz soyut kavramlar.

Amerikan bombalarının altında yaşayan ve ölen Irak, Afganistan, Filistin, Libya halkları için hiç soyut değil.

Amerikan destekli diktatörlerin çizmesi altında onyıllarca ezilen diğer Ortadoğu halkları için hiç soyut değil.

Bunu anlamadan, geçtiğimiz günlerin öfke patlamasını anlamak mümkün değil.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.