AMERİKA ANKARA'NIN SURİYE POLİTİKASINA YAKLAŞIYOR MU?
Gönül Tol
29 Temmuz 2015 Çarşamba 03:28
Suruç saldırısı IŞİD’in Türkiye için Batı için olduğundan çok daha büyük bir tehdit oluşturduğunun son tezahürü.
Washington’ın başını çektiği IŞİD karşıtı koalisyon uzun zamandır Türkiye’yi bu gerçeği görmeye ikna etmeye çalışıyordu.
İncirlik üssünü IŞİD karşıtı koalisyonda kullanmak üzere açması için Ankara’ya baskı yapıyordu.
Ankara ise IŞİD karşıtı koalisyona kendi ulusal çıkarlarının da gerektirdiği ölçüde katılma konusunda ayak sürümüş, İncirlik üssünü kullanıma açmak için çeşitli şartlar öne sürmüştü.
Neydi bu şartlar?
Obama yönetiminin IŞİD’i olduğu kadar Esad rejimini de hedef alması ve Amerika’nın Suriye içinde uçuşa yasaklı bölge kurması.
Direkt olarak İncirlik müzakerelerine bağlanmasa da Amerika’ya sık sık dillendirilen bir başka talep ise Amerika’nın PYD/YPG ile işbirliğini kesmesi idi.
Mayıs başında Washington’da Council on Foreign Relations (Dış İlişkiler Konseyi) adlı düşünce kuruluşunda basına kapalı yapılan toplantıda bir Pentagon yetkilisinin söyledikleri, Washington’ın bu talepler karşısındaki tavrını yansıtıyordu.
Obama yönetiminin İncirlik’i kullanma iznini almak için Ankara’ya ne gibi tavizler verebileceğini sormuştum.
Yetkili: "Türkiye’yi ve dünyayı IŞİD gibi bir katil çetesinden korumak için neden taviz vermemiz gerekiyor? Türkiye 2 milyona yakın Suriyeli mülteci barındırıyor sınırları içinde. Selefi gruplar Türkiye içinde elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Türkiye Suriye ile uzun bir sınır paylaşıyor. Şu açık ki IŞİD Türkiye’ye Amerika’ya olduğundan daha direkt bir tehdit oluşturuyor. Bu şartlar altında Türkiye’nin ön şart öne sürmeden İncirlik’i IŞİD karşıtı koalisyon güçlerine uzun zaman önce açması gerekiyordu ama açmadı. Türkiye, sınırları içinde yeni bir Reyhanlı trajedisi mi bekliyor IŞİD karşıtı koalisyona katılması gerektiği ölçüde katılmak için?"
Görünen o ki öyleymiş.
Türkiye’nin IŞİD gibi bir terör örgütüne karşı atması gereken adımları atması için yeni bir trajediye ihtiyacı varmış.
Ve beklenen trajedi maalesef 20 Temmuz’da Suruç’ta gerçekleşti.
Suruç’taki terör saldırısında 32 genç insan hayatını kaybetti.
Türkiye nihayet IŞİD ile mücadele için İncirlik’i koalisyon güçlerine açmayı kabul etti.
Başbakan Davutoğlu ve hükümet yanlısı gazeteler İncirlik kararının Amerika ile Türkiye arasındaki ‘yaklaşım farklılıklarının giderilmesinin ardından geldiğini’ söylüyor.
Fakat aslında o farklılıklar giderilmiş değil.
Washington’ın Suriye politikasında Ankara’nın istediği türden bir değişiklik yok.
Obama yönetimi hala rejimi hedef alma niyetinde değil.
Pentagon sözcüsü Jeff Davis rejimin devrilmesinin Türkiye ile yürütülen İncirlik müzakerelerinin bir parçası olmadığını, Washington’ın Suriye’de hala siyasi bir çözümden yana olduğunu söylüyor.
Washington, Türkiye’nin talep ettiği ‘uçuşa yasak bölge’ konusunda da fikrini değiştirmişe benzemiyor.
Çok daha küçük bir taahhüt olan ‘güvenli bölge’ konusunda dahi Washington’ın tereddütleri var.
Türk ve Amerikan medyası Amerika’nın İncirlik karşılığında Cerablus ve Azez arasında bir güvenli bölge oluşturmaya ikna olduğunu söylüyor.
Fakat Obama yönetimi kendisini bağlayacak bir taahhüdün altına girmemek ve manevra alanı açmak için bahsi geçen bölgeye ‘IŞİD’den arındırılmış bölge’ diyor. Cerablus ve Azez’i telaffuz etmiyor. Koalisyon uçakları zaten Suriye içindeki IŞİD mevzilerini bombalıyordu, bombalamaya devam edecek.
Türkiye ve Amerika arasındaki gerginliğin bir başka nedeni Washington’ın IŞİD ile mücadelede PYD ile kurduğu işbirliği idi.
İncirlik’in açılması ile başlayan ‘yeni dönemde’ Washington’ın PYD ile işbirliğini sona erdireceği, hatta ‘güvenli bölge’ diye tabir edilen bölgede PYD varlığına da izin vermeyeceği söyleniyor.
Fakat buna dair de bir emare yok henüz Amerikan tarafında.
Aksine, ABD Dışişleri sözcüsü John Kirby, "İncirlik üssünden kalkan uçakların Suriye'nin kuzeyinde YPG güçlerine yardım edip etmeyeceğine" yönelik soru üzerine şunları söylüyor:
"(YPG) Halihazırda zaten koalisyon güçlerinin hava desteğini alıyor. Şimdi Türkiye'deki havaüslerine de erişimimiz olması, bu desteğin daha zamanlı ve hatta daha etkili olmasına imkan sağlayacak. Bu tür bir desteğin devam etmesini bekliyorum."
Kısacası Amerika’nın Suriye politikasında Ankara’nın görmek istediği gibi bir değişiklik söz konusu değil, en azından Amerikan yönetiminden son günlerde gelen sinyaller ona işaret ediyor.
Türkiye İncirlik’i Amerika’ya karşı elinde bir pazarlık unsuru, Amerika’nın Suriye politikasını Ankara’nınkine yaklaştırması konusunda bir baskı aracı olarak kullanıyordu.
Ancak bugün geldiğimiz noktada Ankara'nın İncirlik üssünün kullanılmasını bu kadar geciktirmesi, IŞİD karşıtı koalisyona katılma konusunda bu kadar ayak sürümesi karşılığında ABD'den istediğini elde edebildiğini söylemek güç.
Bu gecikmenin bedelini 32 genç insan hayatlarıyla ödedi…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.