ALİ EKBER’İN SLİP MAYOSU
Şamil Tayyar
16 Temmuz 2010 Cuma 14:10
İnanın, adliye koridorlarında dolaşmaktan yoruldum. “Gak” deseniz soruşturma, “Guk” deseniz dava. Kalem oynatamaz hale geldim. Devşirmeler gibi şanslı değilim, onlar hiç olmazsa yaz sıcağında kalça oynatıp eğleniyorlar.
Dün büroya giderken düşündüm, dedim ki kendi kendime; ne uğraşıyorsun bu ciddi işlerle, sana mı kaldı? Dal twitter ve facebook geyiklerine, hem eğlenirsin hem itibarlı yazar olursun hem de yeni açılımlar yaparsın. Ayrıca mevsime de uygun.
Bir taraftan gazeteleri okuyorum, göz ucuyla mesajlarıma bakıyorum. Gazeteci arkadaşım Ömer Şahin facebook’taki bir tartışmayı göndermiş, baktım, konu hayli ilginç, ruh halime de uygun: Ali Ekber’in slip mayosu...
Daha satırların başında “tövbe estağfurullah” çekip döndüm gazetelere tekrar. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Slovenya yolculuğundaki anayasayla ilgili sözlerine takıldım: “Herkesin ön yargılarından uzak, yeni bir anayasa yapılsaydı daha iyi olurdu ama olmadı. Aslında çok zor olduğu kanaatinde de değildim. Fakat TBMM böyle karar verdi.”
Yine asabım bozuldu. Abdullah Bey’in 7 Şubat 2010 günü Hindistan’a giderken gazetecilere yaptığı şu açıklama geldi aklıma: “Bu meclise yeni bir anayasa yapmak yakışırdı ama çeşitli sebeplerden dolayı bu fırsat kaçırıldı.”
Daha önce “fırsat kaçtı” diyordu şimdi “Zor değildi” düşüncesinde. Ne yapmaya çalışıyor anlamadım. Canı mı sıkılıyor, yeni hesap peşinde mi, söylediğini mi unutuyor, nedir derdi, çözemedim.
Yorum yapsam, saçma sapan komplo teorilerine malzeme vermiş olurum. En iyisi, Ali Ekber’in slip mayosu...
Eksen değiştirmeye karar vermişken bu kez Genelkurmay Başkanı’nın Dursun Çiçek iddianamesiyle ilgili “sözlerimin arkasındayım, çelişki yok” ifadesine takıldı gözlerim. Başbuğ, belgeyi, askeri savcının aksine polisin sızdırdığı iddiasında ısrarlı; basına sızma aşamasında arada kişi veya kişiler var!
Yani demek istiyor ki, Çiçek, İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nı polise, polis de basına sızdırdı!
Ne oldu? Bu laflar kurtarır mı sizi? Söyleyecek çok ağır sözler var ama nafile. Diyecekler, “Kardeşim sen amma da agresifsin.” Dava da arkadan gelir, bonus gibi...
Hükümet zaten kendi derdinde, Pınarhisar’ı unuttular, canları sağolsun. Zaten yola çıkarken onlara güvenmedik, Allah rızası için millete inandık.
Ayrıca, ben Hazreti Eyüp değilim ki, olsa olsa işleri sürekli ters giden Erzurumlu Eyüp’e benzerim.
Yine konu hassaslaştı, daldık gittik. Bir türlü gelemedik şu Ali Ekber’in slip mayosuna... Bu sefer ıskalamak yok.
Gülelim ağlanacak halimize
Ali Ekber, Akşam Gazetesi’nde Başbakanlık Muhabiri. Sosyal paylaşım sitesi facebook’taki sayfasına göz atmaya başladım, şöyle yazmış: “Oldum olası slip mayo giymeyi çok istedim. Tatile gidersem giymek istiyorum, mahalle baskısından korkuyorum, ne dersiniz?”
Tartışma böyle başlamış. Al sana slip üzerinden yeni bir siyasi tartışma konusu... Geyikler bile mesaj yüklü.
Tam 57 mesaj gelmiş bu yazıya, çoğu gazeteci. Devrimci Rıdvan Günel, haşema önermiş. Özgül Demirtaş, “Giyin neden olmasın e koçum” demiş. Volkan Yıldırım’ın önerisi “Şort quicksilverlar” olmuş. Tarık Işık’ın cevabı: “Cemil İpekçi’nin vardı pembesinden, sana da yakışır.”
Serdal Ertürk, “Yazık koskoca gazetecisin bi de... Kimse görmez giy” diyerek cesaretlendirmiş Ali Ekber’i. Deniz Zeyrek’in tavsiyesi şöyle: “Giy ama göbeğinin mayonun üstüne sarkmasına ve mayonun araya kaçmasına izin verme...”
Ali Ekber dalga geçilmesinden rahatsız olmuş biraz, sohbetin ara bölümünde “Merak etmeyin Ergenekon’dan gözaltına alınmazsınız. Slip mayo alayım almayım mı, soru bu?” demek zorunda kalmış.
Ancak bu kadar talihsizlik olur. Facebook geyiklerinden bile bize rahat yok. Yine laf geldi çattı Ergenekon’a...
Altan Burgucu’un önerisi daha ilginç, “Antalya Med Clup’e git” demiş. Burası, 18 yaş üstü yetişkinlere hizmet veren, tanıtım filmlerine göre sınırların ve kuralların dışarıda bırakıldığı bir yer, ne demekse... Devam ediyor Burgucu: “Bi şey olmaz, olursa Türküm de gitsin...”
Ali Tabak kızgın: “Kusura bakma Ali sen de iyice abarttın meseleyi. Millet sahillerde tangayla geziyor, üstsüz güneşleniyor, kimse kimseye karışmıyor, sen tutmuş mahalle baskısından dolayı slip giyemediğinden yakınıyorsun.”
Bu noktada Ali Ekber, “mahalle baskısı” sözüne açıklama getirmek zorunda kalmış; arkadaş, kanka, beni seven arkadaşların baskısı demek istedim.
Neyse rahatladık, mevzu, siyaset alanının dışına çıktı. Ama Ali Ekber’in slip mayo takıntısına çare bulunamadı. Arayıp sordum, “Ali Ekber nedir bu iş?”
İlk cevabı şu oldu: “Ergenekon’dan içeri almazlar değil mi?” Latife bir tarafa, dedi ki: “Daha önce ciddi konular yazdığımda en fazla 3 mesaj geliyordu, slip mayoyu tartışmaya açtım, 57 mesaj geldi.”
İşin özeti aslında son cümlede saklı...
Hadi o zaman, bana eyvallah. Dinlenme zamanı...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.