AKLANDILAR
Hayko Bağdat
07 Ocak 2015 Çarşamba 02:24
Operasyonu yapan polislere güvenmiyoruz.
Soruşturmayı yürüten savcılara güvenmiyoruz.
Karar verecek yerel mahkemelere güvenmiyoruz.
Meclis komisyonundaki muhalif vekillere güvenmiyoruz.
Anayasa Mahkemesi’ne, onun başkanına güvenmiyoruz.
Olayın üzerine giden medyaya güvenmiyoruz.
Ama 9 AKP’li vekil “yoktur kardeşim yolsuzluk falan, dağılın” dedi diye onlara güveneceğiz öyle mi?
Kutu dolusu paralar, milyarlık saatler, Reza’nın önüne yatmalar, rüşvet listeleri hep makara yani öyle mi?
Bu insanların yargıdan kaçırılmalarıyla Erdoğan’ın hiçbir ilgisi olmadığına, komisyona etki etmediğine, hür iradeleri ve vicdanlarıyla karar verdiklerine dair şüphe duymamalıyız yani?
“AKP bir darbe teşebbüsünü daha hayırlısıyla atlattı” cümlesine ikna olup susalım diyorsunuz yani?
Ve bunu meydanlarda “kardeşimiz olsa kolunu keseriz” diye nutuk atarak, dilinizden Allah’ın adını düşürmeden, tüm toplumsal ilişkilerimizi dinî kavramlarla şekillendirmek isterken yapıyorsunuz.
İtiraz eden herkesi din düşmanı ilan ederek, namusun ve dürüstlüğün timsali bir iktidar olduğunuzu beyan ederek, iki hurma ile yetinen bir peygamberin ümmeti olduğunuzla gurur duyarak, gözümüzün içine baka baka bu adamların yargılanmasını imkânsız hâle getiriyorsunuz.
Sadece 2014 yılında 900 TL maaş için 2000’e yakın işçinin katledildiği, memleketin yarısının fakirlik sınırının altında sefillik yaşadığı, bir ekmeğe muhtaç insanların arasında bu saltanatı yaşarken hiç utanmıyorsunuz değil mi?
Bu mudur muhafazakârlık, İslamcılık, milli irade dediğiniz?
Durmadan kadın vücudundan ve seksten bahsetmekten başka ne işe yarıyor ki ahlakınız?
Yarım akıllı valilerinizin garip çıkışlarından başka hangi sözünüz bizleri hak olana yaklaştırmak iddiasını taşıyor artık?
İhaleler, imarlar, inşaatlar, komisyonlar, torpilli akrabalar, saraylar, makam uçakları, makam araçları, deli paralar ile anılmaktan sıkılmıyor musunuz?
Memlekette masumluğunuzu ispat edebilecek tek bir kurum kalmadı mı artık?
“Bazı kurumlara güvenmiyoruz” cümlesi “henüz bizim çocukları oralara atayamadık” anlamına gelmiyor mu?
Sizin güvenmediğiniz devlete bizlerin güvenmesini nasıl bekliyorsunuz?
Bu mudur şeffaf, hesap verebilir, demokratik devlet?
13 yılın sonucunda ortaya koyduğunuz eseriniz böyle mi?
İçinizde bir kişi bile çıkıp “yok arkadaş, ben ahiretten korkarım. Bu hâle gönlüm razı gelmiyor” demeyecek mi?
Size yakın gazetelerden “bizim de içimize sinmedi” başlığını atacak bir tane onurlu genel yayın yönetmeni yok mu?
Adalete olan inancı da sıfırladınız işte.
Artık dünyaya değil akla, vicdana, mantığa ve en önemlisi kendi vatandaşınıza kafa tutuyorsunuz.
Ortak değerlerimize, inançlarımıza, kutsallarımıza zarar veriyorsunuz.
Bunu siyasal İslam diye pazarlayarak mütedeyyin insanların hakkını yiyorsunuz.
Oysa en çok siz bilirsiniz.
Gerçekler mutlaka bir gün ortaya çıkacaktır.
Böyle mi anılmak istiyorsunuz?
Bu toplumun gözünde aklanmadınız işte.
Hırsızlıkların, cinayetlerin, zulümlerin adınızla yan yana anılacağı bir tarih yazıverdiniz.
Yazıklar olsun…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.