05 Mayıs 2024
  • İstanbul16°C
  • Diyarbakır21°C
  • Ankara18°C
  • İzmir23°C
  • Berlin22°C

ÂKİL İNSANLAR VE ÖTESİ

Hidayet Şefkatli Tuksal

04 Nisan 2013 Perşembe 08:32

Günlerdir merak konusu olan âkil insanlar listesi nihayet açıklandı. Sizi bilmem ama ben listeyi çok beğendim. Belki daha fazla kadının olması daha adil olurdu ama listeye seçilen kadınlar bana göre hepimizi temsil edebilecek düzeyde ve nitelikte kadınlar. O yüzden içim rahat, mutmainim. Bazı köşe yazarlarının önerdiği listelerde adım geçmesine rağmen, bana böyle bir teklifin yapılmayacağını biliyordum. Bu vesileyle beni önerenlere de buradan teşekkürlerimi göndereyim. Ancak AK Parti yönetiminin “kadın hakları” aktivistlerine karşı duyduğu alerji hepimizin malumu. Zaten listede bu özelliği ile temayüz etmiş bir isim de yok. Fakat bir kısmını yakından tanıdığım âkil kadınların hemen tamamı, kadın hakları konusunda en az benim kadar hassasiyet sahibi. Onlara güveniyorum. Hepsini tebrik ediyorum, çok zor ama çok kutsal bir işle görevlendirildiler. Allah’ın da yardımıyla bu işten yüzlerinin akıyla çıkacaklarına inanıyorum. İnşallah kendilerini TBMM’de bizleri temsil ederken görmek de nasip olur.

Artık barış yolunun zorlu patikalarına girmiş bulunuyoruz. Ben bu patikalarda niyet okuması yaparak eleştirilerde bulunmayı etik bulmuyorum. Geldiğimiz noktayı çok kıymetli buluyorum. Dilimi ve kalemimi sadece bu süreci desteklemek için kullanacağım. Ve inanıyorum ki “Şüphesiz güçlükle beraber, kolaylık vardır! (İnşirah S. 5. Ayet)” Bu kutlu müjdeye sarılarak, güvenle yolumuza devam edelim diyorum. Herkesin bu süreç üzerine odaklanmasını da artık gereksiz buluyorum. Bence ülkenin ele alınması gereken başka meseleleri de var. Hazır savaşın ağır yükü üzerimizden kalkmışken, bu konuları da ele alıp gündeme getirelim diyorum.

Okulda taciz meselesinde yeni gelişmeler

Hatırlarsınız, öğretmen bir okurumun ihbarı üzerine Ankara’da bir okulda, yaşlı başlı bir öğretmenin sözlü tacizine maruz kalan öğrenciler bulunduğunu, durum üst makamlara bildirildiği hâlde soruşturma yapılmadığını ve bu kişinin orada öğretmenlik yapmaya devam ettiğini dile getirerek, Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerini göreve çağırmıştım. Yazım üzerine bana dönüş yapan yetkililer, soruşturmanın başlatıldığını fakat araya tatilin girmesiyle ertelendiğini belirtmişlerdi, ancak bu yazıdan sonra tekrar soruşturma hareketlenmişti. Süreç boyunca irtibatta olduğum öğretmen okurum, soruşturmayı yürüten müfettişlerin, gerçekleri ortaya çıkarmaktan ziyade, konunun üstünü örtmeye çalıştıklarını, hatta öğrencilere kendisi hakkında “.. sizi taciz ediyor mu” şeklinde sorular sorduklarını haber veriyordu. Onun öngörüsü şöyleydi: “Burada bir taciz suçu ispat edilirse, zincirleme olarak bütün amirler sorumlu konuma geleceği için, bu suçun ortaya çıkarılmasından ziyade kapatılmasına çalışılacak, hatta beni cezalandıracaklar!” Soruşturma süreci sonuçlandı ve hakkında taciz iddiası bulunan öğretmen, taciz boyutlarında olmasa da öğrencilerin yanında uygunsuz sözler söylemek suçuyla disiplin cezası aldı ve başka bir okula gönderildi ancak şikâyetçi öğretmen de “sürülme” anlamına gelecek bir şekilde başka bir okulda görevlendirildi.

Bu arada taciz soruşturmasının yapıldığı okulda, gene yaşlı başlı bir müdür yardımcısı bir öğrencisiyle dört yıldır ilişkisi olduğu gerekçesiyle açığa alındı. Bundan daha vahimi ise, kendilerini zor duruma sokacağını tecrübeyle bildikleri için konudan haberdar olan öğretmenlerin bile, dört yıldır hiçbir şikâyette bulunmamış olması. Şimdi iş savcılığa intikal etmiş durumda. Bu konuyla ilgili olarak görüştüğüm ve okullarla ilgilenen Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki bir görevli bana şunu söyledi: “Benim elimdeki dosyalar sizde olsa uyku uyuyamazsınız!”

Sayın Milli Eğitim Bakanı’nı acilen bu konularla ilgilenmeye davet ediyorum!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.