27 Aralık 2024
  • İstanbul5°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara4°C
  • İzmir8°C
  • Berlin2°C

AKADEMİSYEN YILMAZ: MİLLİYETÇİ TÜRKLERDEN ‘ÜMİDİ KESEN’ ERDOĞAN...

Amberin Zaman

20 Nisan 2017 Perşembe 23:46

Akademisyen Yılmaz: Milliyetçi Türklerden ‘ümidi kesen’ Erdoğan, Kürtlere çiçek attı

Referandumun ardından birçok analizde Kürt oylarının ‘Evet’e etkisi konuşuldu.

Bu tartışmayı, Kürt sorununu yakından takip eden uzmanlardan akademisyen Arzu Yılmaz’a sorduk. Yılmaz, Irak Kürdistan’indaki Dohuk kentinde bulunan Kürdistan Amerikan Üniversitesi’nin Ortadoğu kürsüsünün başkanlığını yürütüyor.

Yılmaz’ın yorumları şöyle:

“Her şeyden önce hukuka aykırı uygulamaların, hile ve baskının açıkça belgelendiği bu referandumdan çıkan sonuçları meşru görmediğimi söylemek isterim. Dolayısıyla doğruluğu/geçerliliği tartışmalı bu sonuçlara dayalı bir siyasi analiz yapmayı reddediyorum.

Bu durum, en hafif deyimiyle, bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllının çıkarmaya çalışmasıdır, ki bu çaba mevcut meşruiyet tartışmalarını gölgelemekten başka bir işe yaramayacaktır.

Bu arada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın henüz resmi sonuçlar duyurulmadığı ve referandum sonrasında yapılacak konuşmayı Başbakan Binali Binali Yıldırım’a bıraktığı halde, telaşla bir basın toplantısı yapması ve bu toplantıda Kürt illerinde çıkan ‘Evet’ oylarını özellikle vurgulaması gözden kaçmamalı.

Erdoğan bu konuşmasında, yüzde 70 ‘Hayır’ı görmezden gelerek yüzde 10’luk bir kaymadan ibaret ‘Evet’i ülkemizde ‘yeni bir dönemin başladığının müjdesi’ olarak duyurdu…

Bu mübalağalı yorum, bir yönüyle Erdoğan’ın şaşkınlığını bir yönüyle de mahcubiyetini yansıtıyordu. Zira Erdoğan ‘hassaten’ Kürtlere teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Ama asıl önemli Kürt oylarındaki yüzde 10’luk kaymanın ‘yeni dönemin müjdecisi’ olarak kodlanmasıydı. Nihayetinde Erdoğan, milliyetçi Türklerle bu ‘yola devam’ edemeyeceğini anlayınca bir an önce Kürtlere çiçek atmak istedi…

Benim açımdan bu referandumun ortaya çıkardığı rakamların Kürt oyları açısından dikkate alınacak tek sonucu katılım oranlarıdır. Kürt seçmenin yüzde 80 oranında sandığa gitmiş olması çok önemli.

Yaşanan derin duygusal kopuşun, henüz siyasal anlamda bir kopuşa evrilmediği bu katılım oranlarıyla tescil oldu.

Ancak, şu ayrıntılar da gözden kaçmamalı:

– Kürtlerin en büyük endişesi gelecekleri konusundaki belirsizlik. Türkiyelilik projesi çöktü. HDP dağıldı. Lideri hapiste, siyasi akıbeti meçhul. Ne Türkiyelilik projesinin canlandırılması ne de yerine konulacak yeni bir projeye ilişkin hiçbir işaret yok. Buna karşın, her ne kadar Erdoğan’ın şahsıyla özdeşleşmiş olsa da, bu referandumda halkın önüne bir proje kondu. Ve Kürtler sandığa giderek sözkonusu belirsizliğin ortadan kalkması yönünde bir inisiyatif kullanmak istedi.

– Öte yandan, özellikle son iki yılda yaşananlar sonucu ‘sessizliğe’ gömülen Kürtler için sandık bir ses verme vesilesi oldu. Sesimiz yüksek çıkmasa da buradayız demek istedi. Bir anlamda sandık, varlığını/tepkisini sesini yükseltmeden duyurmanın bir yolu oldu. Bu bağlamda, HDP siyasi olarak varlık gösteremiyor olsa da HDP’nin dayandığı siyasi tabanının yerinde durduğunu gözden kaçırmamalı.

– Son olarak, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (KBY) Türkiye Kürdistanı siyasetindeki etkisine ilişkin bir not düşmek yerinde olur. Kürt oylarının yüzde 10 yönünde ‘Evet’e kayması tartışmalı verilere dayanıyor olsa da, alana ilişkin başka veri ve gözlemlere dayanarak özellikle Hakkari-Şırnak gibi aşiret yapılarının hakim olduğu bölgelerde ‘Evet’ lehine görünen sonuçlarda bir KBY etkisinin olduğu muhakkak. Zira üstü kapalı ya da dolaylı da olsa bazı KBY yöneticilerinin ‘Evet’ lehine açıklamalar yaptığı biliniyor. Sonuçta HDP çizgisindeki siyasetle ilişkileri öteden beri sorunlu birçok aşiretin 7 Haziran sürecinde oylarını HDP’ye verdiği ama bu referandumda ‘Evet’ kullandığı aşikar. 

Bu durum, Erdoğan’ın referandum gecesi ‘Evet’ yönünde kullanılan Kürt oylarına yaptığı vurgu ile birlikte okunduğunda ise şöyle bir ihtimal ortaya çıkıyor: Erdoğan tıpkı Türkiye ölçeğinde olduğu gibi Kürtler arasında da bir kutuplaşma üzerinden kendine siyaset alanı açmaya çalışabilir. En azından ‘Evet’e kayan yüzde 10 Erdoğan’ı ümitlendirmiş demek yanlış olmaz.

Bu umudun bir projeye dönüşmesi ise ancak KBY’nin desteğiyle mümkün olacaktır. Bu desteğin verilip verilmeyeceğini görmek için ise biraz daha beklemek gerekir.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.