23 Kasım 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır17°C
  • Ankara15°C
  • İzmir19°C
  • Berlin3°C

AK PARTİ’NİN GELECEĞİ

Yalçın Akdoğan

27 Mayıs 2014 Salı 08:35

Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimiyle Türkiye yeni bir sürece girmiş olacak. “Cumhurbaşkanı kim olacak, Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa partinin başına kim geçecek ve Başbakan olacak, 2015 seçimlerinde AK Parti’nin durumu ne olacak” gibi sorulara verilecek cevaplar ülkenin geleceğini de şekillendirecek. Aslında AK Parti’nin geleceğinin ne olacağı sorusu ‘ülkenin geleceği ne olacak’ sorusuyla çakışır durumda.

Meseleleri isimler düzeyinde tartışmak belki kaçınılmazdır ama varolan durumu tam olarak ortaya koymaz.

Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde AK Parti’nin gerileme yaşayabileceği ve siyasi türbülans oluşacağı tezi dayanaktan yoksun olduğu kadar, evham ve özgüven eksikliğinin tezahürüdür. Erdoğan’ın aday olup olmayacağı veya Gül’ün siyaset düşünüp düşünmeyeceği tamamen kendi takdirlerinde olduğundan bunun üzerinde spekülasyon yapmak şık olmaz. Ancak AK Parti’yi belli isimlere endekslemek, hem bu büyük harekete haksızlık olur, hem de 13 yıldır bu davanın yükünü omuzlayan insanlara saygısızlık olur.

AK Parti’yi zaman içinde dağılacak, kısa soluklu, zayıf ve kırılgan bir parti olarak görmek son derece yanlıştır. Bu büyük bir harekettir. 9 milyon üyeye sahip olan AK Parti’nin 1 milyon 774 bin üyeli gençlik kolları da, 3 milyon 867 bin üyeli kadın kolları da birçok partinin seçmeninden daha büyüktür. Bölgesel ilham kaynağı olan bir siyasi hareketi bahar rüzgarlarıyla dağılıp gidecek bir geçici heves gibi görmek büyük haksızlıktır. AK Parti içindeki devlet ve siyaset adamlarından her biri muhalefet liderlerinden daha deneyimli ve başarılıdır.

AK Parti’nin siyasi anlamı, temsil gücü ve başarı sebepleri doğru anlaşılmalıdır. AK Parti alternatifsizlikten desteklenen bir parti değildir. Toplumsal karşılığı olan, kitleselleşen, belli bir fikri zemine oturan hareketler diğerlerine göre daha kalıcıdırlar. Bugün topluma umut, özgüven ve heyecan aşılayan güçlü bir hareketi, rüşdünü ispat edememiş yeni yetme bir siyasi girişim gibi görmek hiç doğru değildir.

***

Şu sorulara verilecek cevaplarda hala AK Parti başat aktördür:

Halkın gönül ve değer dünyasını temsil eden siyasi hareket hangisidir? Geleceğin Türkiye’sini hangi parti kurabilir? Türkiye’yi hangi parti daha iyi yönetir? Güven ve istikrarın devamı hangi partinin iktidarıyla mümkündür? Hem AB perspektifine hem Türk ve İslam dünyasına sıcak bakan, tüm bu bölgelerde sempatiyle karşılanan parti hangisidir?

AK Parti’nin olmadığı siyasal yapıda Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü hangi parti sağlayabilir?

AK Parti Türkiye’nin bütünlüğünün sigortasıdır, güven ve istikrarın teminatıdır, bölgesel aktörlüğün mimarıdır, büyük Türkiye idealinin adresidir.

Denklemden AK Parti’yi çekip alırsanız, ne ülke bütünlüğünü koruyacak, ne istikrarı sağlayacak, ne topluma umut aşılayacak, ne Türkiye’nin 2023 hedeflerini ve bölgesel çıkarlarını koruyabilecek bir siyasi aktör kalır. Türkçü-Kürtçü siyasi çizginin dışında merkez partisi gibi görülen CHP bile bölge partisi pozisyonuna düşmüştür.

CHP hiçbir zaman halkın genel hissiyatını temsil edecek bir anlayışa ve temsil gücüne sahip olamayacak bir görünümdedir. MHP ve HDP hiçbir zaman ülke ve dünya gerçeklerini kavrayan, umumun efkarını kucaklayan ana akım hareket olamayacak bir görünümdedir.

Yani AK Partisiz bir Türkiye düşünülemez.

Türkiye’yi bugünlere taşıyan bu büyük siyasi hareket geleceğin Türkiyesi’ni de kuracak donanıma sahiptir. Vizyonuyla, siyasi tasavvuruyla, toplumsal temsil gücüyle ve kadrolarıyla AK Parti Türk siyasetinde var olmayı sürdürecektir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.