22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır8°C
  • Ankara12°C
  • İzmir18°C
  • Berlin0°C

AK PARTİ’DE İKİNCİ DEĞİŞİM PROGRAMI

Hüseyin Yayman

11 Eylül 2014 Perşembe 04:16

ANAP’ı statükocu güçler ele geçirince Turgut Özal yeni parti için düğmeye bastı. Kardeşi Yusuf Bozkurt Özal ve akrabası Hüsnü Doğan öncülüğünde ‘İkinci Değişim Programını’ hazırlattı. Yusuf Özal Yeni Parti adında bir parti kurdu. Ancak Özal’ın ömrü yetmedi. Özal, ülkenin yapısal sorunlarının Demirel’in politik yaklaşımlarıyla çözülemeyeceğini düşünüyordu.

Özal’ın ikinci değişim programında, Kürt sorununun çözülmesi, yeni anayasa yapılması, devletin ekonomideki payının azaltılması ve top yekün bir liberalizasyon vardı. Cumhurbaşkanlığının son yılında bu konularda tarihi konuşmalar yaptı.

İkinci değişim/dönüşüm dönemi

Özal’ın yarım kalan hikayesini tamamlamak üzere AK Parti iktidara geldi. On iki yılda bayındırlık ve imar başta olmak üzere pek çok alanda büyük bir başarı kazandı. Fakat yeni anayasa başta olmak üzere sistemin liberalizasyonunu tam olarak sağlayamadı. Şimdi AK Parti, Davutoğlu ile yeni bir yolculuğa çıkıyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun önünde büyük bir sınav var. Özal tarafından gerçekleştirilemeyen, on iki yıllık AK Parti iktidarları tarafından alt yapısı hazırlanan ikinci değişim programını hayata sokmak. Dolayısıyla bunu başarabilirse yeni bir hikaye yazmış olacak.

Özal ve Erdoğan’dan sonra Davutoğlu deneyecek

Yeni hükümet programında bu mesele uzun biçimde yer alıyor. Hatta programın baştan sona değişim/dönüşüme ayrıldığı dahi söylenebilir. ‘...son 12 yılda yapılanları yeni bir atılım dönemi ile taçlandırmak hükümetimizin temel miyonu olacaktır. İkinci değişim ve dönüşüm dönemi ile ulaşmayı öngördüğümüz 2023 vizyonu artık uzak bir vizyon olmaktan çıkmıştır.’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Yeni Türkiye Yolunda Vizyon Belgesi’, olağanüstü kongrede yaptığı konuşma ile Başbakan Davutoğlu’nun kongre konuşması ve hükümet programı irdelendiğinde ‘değişim/dönüşüm/Yeni Türkiye’ kavramlarının sıklıkla kullanıldığı görülüyor.

Dolayısıyla Erdoğan ve Davutoğlu’nun konunun öneminin farkında oldukları anlaşılıyor. Özal ve Erdoğan’ın başaramadığını Davutoğlu’nun gerçekleştirmesi onu tarihsel bir figür yapacak. Bu aynı zamanda onun genel başkanlıktan liderliğe evrilmesini sağlayıp, motivasyonunu yükseltecek.

İkinci değişim programında ne var?

Özal ve Erdoğan’da olduğu gibi en başta yeni anayasa var. 1876’dan bu yana tüm anayasalar olağanüstü dönemlerde yapıldı. Yeni AK Parti, yeni Türkiye’nin sivil anayasasını yaparsa tarihe geçecek. Çünkü yeni anayasa, yeni bir toplum sözleşmesi, yeni bir politik manifesto ve özgül ağırlığı yükselmiş ülke demek.

İkincisi , devletin sınırlandırılması. Merkezi idarenin rolü, yerel yönetimlerin etkinliği, sosyal güvenlik reformu, yargı-yürütme ilişkisi ile güvenlik bürokrasisinin yeniden yapılandırılması. Üçüncü sırada Gülen hareketiyle yaşanan kriz sonrası devletin yeni cemaatlere teslim edilmemesi konusu var. Dinadarlar 28 Şubat’ta demokrasinin, Gülen krizinde ise laikliğin önemini keşfettiler. Bu bağlamda din devlet ilişkilerinin topyekün restorasyonu lazım.

Dördüncüsü , Batı’da, ‘müslüman-laik-demokrat’; Doğu’da ‘müslüman-Batılı-demokrat’ algısı Türkiye’yi rol model ülke haline getiriyor. Bu kimliğin muhafazası, hükümet programında yazıldığı gibi AB sürecinin tam üyelikle sonlandırılması icap ediyor.

Davutoğlu, devlet reformunu başaracak mı, bunu zaman içinde göreceğiz. Ancak tarihsel ve politik şartlara bakıldığında büyük bir avantajı var.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.