23 Kasım 2024
  • İstanbul4°C
  • Diyarbakır18°C
  • Ankara18°C
  • İzmir15°C
  • Berlin4°C

ABD KONGRESİ'NDEN PKK'YA ÇAĞRI

Mahmut Övür

10 Haziran 2012 Pazar 08:17

İçeride ve dışarıda önemli gelişmelerin yaşanacağı bir sürecin içindeyiz.
Irak ve Suriye'de yeni dengeler kuruluyor. Eski sistem sarsılıyor. Beşar Esad ve Maliki gidiyor. Küresel sistem ise çatışma istemiyor.

Türkiye-Irak Kürdistan'ı Bölgesel Yönetimi arasındaki ilişkinin yoğunlaşmasının arkasında bu gerçek yatıyor. Kürt meselesi artık barışçıl bir yöntemle çözülmeli...

Buraya gelineceğini aylar önce "Mayısta iyi şeyler" olacak diye yazdık.
Bir de iç siyaset açısından sürpriz gelişme var.

CHP'nin girişimiyle Başbakan Erdoğan, ilk kez bir sorunun çözümünü konuşmak üzere Kemal Kılıçdaroğlu ile bir araya geldi.

Bu adım, CHP'nin siyaset üreterek muhalefet stratejisini değiştirmesi anlamına geliyordu ve hem CHP'yi hem de Türkiye'yi rahatlattı.

Bu sürpriz adımı atan Kılıçdaroğlu parti içi ve parti dışında bazı homurtular duyacak ama CHP'ye de hayat öpücüğü vermiş olacak. Çünkü neredeyse son 20 yılında CHP bu kadar iktidar umudu yaratacak bir adım atmamıştı.

Bunun için köşe yazılarına ve televizyon tartışmalarına bakmak yeter. İlk kez CHP'den yana pozitif bir hava esiyor.

Gerçi hala "Acaba mı?" diye kaygıyla bakanlar var ama CHP bu yola çıktı ve halkla buluşmanın, siyaset üretmenin tadını aldıkça bunu sürdürecek.

Zamanlama çok yerinde... CHP'nin bu girişimiyle hükümetin yeni paketleri, Kürt meselesi ve uzun tutukluluk süreleri gibi yeni açılımları devreye sokması 2009'daki açılım sürecine benzemeyecek.

Ortam zorladığı gibi AK Parti hükümeti de sert siyasal söylemine rağmen sessiz ve derinden ciddi hazırlık içinde.

Önceki gün Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay bunun ipuçlarını verdi: Atalay CNN'e yaptığı açıklamada şöyle diyordu.

"Bizim şu anda yürüyen yoğun çalışmalarımız var, hem siyasi anlamda var, Kuzey Irak falan biliyorsunuz hem çoğulcu yapıyı daha iyi nasıl kurarız anlamında, demokratikleşme ve insan hakları alanında yeni çalışmalarımız var. 3. ve 4. paketlerde, bu konularla ilgili ayrıntıya girmeyeyim ama demokratikleşme adımlarımız devam edecek."

Bu çalışmanın bir ayağı Irak Kürdistan'ı bir ayağı da Suriye'deki gelişmelerle ilgili...
Bu arada önceki gün Amerikan Kongresi de önemli bir çağrı yaptı ve PKK'nın silahlı mücadeleye son verip Türkiye ile barışçıl yollarla görüşmesi gerektiğini söyledi.
Süreç hızlanıyor. Silahlar bırakılmasa da "silahlı mücadele"ye son verilmesi artık an meselesi. PKK da bu gerçeği şiddeti yükseltmesine rağmen er veya geç görecek. Bu noktada BDP'nin nasıl bir tavır takınacağını dikkatle izlemek gerekiyor.

Başbakan Yardımcısı Atalay bu konuda atılan adımlara ilişkin ilginç ipuçları veriyor: "Şu an farklı bir dönem. Talepler var görüşmeler var. Silah bırakmaya, teslim almaya kadar giden görüşmeler var. Yani bütün bunlar çalışmaların görüşmelerin içinde."
Türkiye "silah bırakmayla-silahlı mücadeleye son verme" arasındaki ince çizgiyi gördüğü anda bu mesele çok hızlı bir ivme kazanacak.

Kürt sorunu eksenli ikinci açılım süreci, bu kez CHP'nin de katılımıyla daha az risk taşıyor. Türkiye bu riski sıfırladığında sadece özgürleşmeyecek ayna zamanda zenginleşmenin de yolu açılacak.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.