KOBANİ’nin (IŞ)İD’in eline geçme ihtimalinin yükseldiği bir dönemde, 6 ve 7 Ekim 2014 tarihlerinde, hükümetin Kobani direnişçilerine doğrudan veya dolaylı yardıma yanaşmamasını protesto için düzenlenen gösterilerde yaşanan olaylar sonucu 40’ı aşkın kişi hayatını kaybetti. Önceki gün, yani 1 Kasım’da dünya çapında ilan edilen Kobani ile Dayanışma Günü kapsamında yine ülke çapında gösteriler düzenlendi ve ciddi anlamda olay yaşanmadı. Bu iki anı karşılaştırdığımda en çok şu hususlar dikkatimi çekiyor:
Kamu düzeni ve PKK: Gerek 6-7 Ekim, gerekse 1 Kasım’da yaşananlar, Başbakan Davutoğlu’nun başdanışmanı Etyen Mahçupyan’ın “Bölgede kamu düzeni şu anda devletin değil PKK’nın elinde. Başbakan bu yüzden kamu düzenine vurgu yapıyor” sözlerinin isabetli olduğunu gösteriyor. Gerçekten de Kürt siyasi hareketinin (PKK), bütün yönleriyle mutlak şekilde kontrol edemiyor olsa da, sokağa büyük ölçüde mukayyet olabilme güç ve mekanizmalarına sahip olduğu anlaşılıyor. Ancak 6-7 Ekim’in olaylı, 1 Kasım’ınsa olaysız geçmesinin tek öznesi olarak Kürt siyasi hareketini (KSH) göstermek doğru olmaz. Devlet her iki anda farklı davranmış olsa, pekâlâ 6-7 Ekim olaysız, 1 Kasım da olaylı geçebilirdi.
Ruşen Çakır'ın yazısı
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.