03 Mayıs 2024
  • İstanbul19°C
  • Diyarbakır23°C
  • Ankara13°C
  • İzmir23°C
  • Berlin20°C

ZEKİ MÜREN TÜRKÇESİ Mİ BEKLİYORDUNUZ LAN SİZ?..

Ahmet Türk'ün şivesini mizah malzemesi yapan Bekir Çoşkun ve Yılmaz Özdil'e Salih Tuna'dan sert bir eleştiri geldi.

Zeki Müren Türkçesi mi bekliyordunuz lan siz?..

10 Ağustos 2009 Pazartesi 12:39

Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Hürriyet yazarları Yılmaz Özdil ve Bekir Coşkun'a tanıdığı sürenin sonunda sert bir eleştiri kaleme aldı. Başkakan Erdoğan ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün görüşmesi sırasında Ahmet Türk'ün şivesini mizah konusu yapan iki yazarı Salih Tuna "Bu adamlara eşşek sudan gelinceye kadar 'çaksam' haksız mıyım?" yazısıyla eleştirdi.

Salih Tuna'nın Yeni Şafakta yayınlanan yazısı:

Bu adamlara eşek sudan gelinceye kadar 'çaksam' haksız mıyım?

Bu adam da açık yakalamaya görsün anında “çakıyor” demesinler diye kendimi zor tuttum. Daha doğrusu, herhangi bir vesileyle “uyanırlar” da kendi açıklarını kendileri kapatırlar; yani, o kerih “mizahımsılarından” dolayı lisan-ı münasip ile özür dilerler umuduyla bekledim.

Birinci gün bekledim, yok; ikinci gün yok; üçüncü gün yok…

Hulasa, Bekir Coşkun'un yazısının üzerinden bugün itibariyle 4, Yılmaz Özdil'in 5 gün geçti; Emin Çölaşan'ın dilinden düşürmediği ifadeyle söylersek, hâlâ “tık” yok!

Evvela peşi sıra dercettikleri fecaati hatırlatayım ki, işin peşini niye bırakmadığım tastamam anlaşılsın:

Yılmaz Özdil'in “tahayyülüne” göre, Başbakan Erdoğan, “Geç şöyle, otur” deyince, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk “Töplümsel süreç…” diye başlıyor söze.

Bir taşla iki kuş vuruyor hesapta:

Hem malum görüşmeyle, hem de “Töplümsel süreç…” demekle Ahmet Türk'ün şivesiyle dalga geçiyor!

Ondan bir gün sonra da Bekir Coşkun aldı sazı ele ve başladı Ahmet Türk'ü konuşturmaya: “Eme bizim görüşmemiz Beşbeken ileydi, hadi o olmadı AKP Genel Başkanı olarak olsun dedik. Pırt mentö ile görüşmek nasıl olur?..”

“Eme”yi, “Beşbeken”i mutlaka anlamışsınızdır. Müsaadenizle “Pırt mentö”yü de ben anlatayım.

Bekir Coşkun zekâsının marifetlerinden biri olan “Pırt mentö” bildiğiniz “Portmanto” oluyor.

Yani…

“Sen kimsiniz?” şeklinde “konuşturacak” kadar Türkçesiyle dalga geçtiği Ahmet Türk'ün şivesindeki karşılığı.

Hulasa, Ertuğrul Bey'ciğimin vaktiyle “Allah vergisi” diyerek mizah zekâlarını yere göğe sığdıramadığı Hürriyet'in bu iki “güzide” yazarı, Ahmet Türk'ün şivesiyle dalga geçmeyi maharet sanıyor!

İzmirli Özdil, Urfalı Coşkun şimdi beni iyi dinleyin; etrafınıza bakmayın size söylüyorum “Allah'ın vergileri!”

Siz de sizin gibiler de şimdiye değin, soyadı ile kendisi arasında ayıplı bir çelişki varmışçasına Ahmet Türk'e, “Soyadı Türk ama kendisi Türk değil…” diyerek laf sokuşturmaya çalıştınız.

Sizin soyadınız hasbelkader “Kürt” olsaydı, “Soyadım Kürt ama ben bir Türküm” diye hava atacak, hatta “Gördünüz mü işte; her Kürt aslında Türk'tür…” filan diyecektiniz.

Tıynetiniz belli çünkü.

Gelgelelim, Ahmet Türk'ün soyadıyla kimliği arasındaki “zıtlıktan” mizah üretme gayreti nihayetinde sadece Ahmet Türk'ü bağlar.

Bu da “son tahlilde” cibilliyetinize kalmış bir şey, beni alakadar etmez.

Ama…

Şiveyle dalga geçmeye gelince, orda duracaksınız!

Zira Ahmet Türk'ü aşar o!

Bütün Kürtleri (Türkçesi mükemmel olanları dahil ) bağlar.

Yıllar yılı anadilde konuşması yasak edilen insanların şivesiyle dalga geçmek nasıl bir rezilliktir?

Anadilinde konuşmayı yasaklayacaksın, senin anadilinde konuşunca da dalga geçeceksin!

Mezkur yasağı koyanlara yandaş olmanın utancını yaşayacağın yerde, dün “kıro” diye aşağılayan densizlerin yolundan giderek şiveleriyle dalga geçeceksin!

Bir Karadenizli olarak belirteyim ki; Karadenizlilerin şivesiyle dalga geçmeye asla benzemez bu…

Vay canına be: Hem “Beşbeken”, hem “Töplümsel” hem de “Pırt mentö” ha?!

Tamam, çok “komik”siniz, de, bu kadar “komik” olmaya utanmıyor musunuz?

Anadilde konuşmasını yasak ettiğiniz insanlardan Zeki Müren Türkçesi mi bekliyordunuz lan siz?..

Her fırsatta dile getirdiğim üzre, “sevmek”ten yanayım; lakin gerek İzmirli biraderimizin, gerekse Urfalı abimizin söz konusu fiilsizliği de “sevilesi” olma boyutunu aşmış vaziyette.

Uzun lafın kısası:

Şiveyle alay etme edepsizliğinden dolayı, Kürt halkından özür dilemeye davet ediyorum ikisini de.

Şayet dilemezlerse…

Ertuğrul Bey'ciğimin hatırını dinlemeyecek, “Allah vergisi” yazarlarına ( bir Türk olarak bana yaşattıkları bu utançtan ötürü ) eşek sudan gelinceye kadar çakacağım!

Salih Tuna - Yeni Şafak

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.