22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara16°C
  • İzmir19°C
  • Berlin2°C

YPG SAVAŞÇISI: PEŞMERGE OLMASAYDI KOBANİ DÜŞERDİ

İki yıldır YPG saflarında savaşan ve 2 kez yaralanan Kobani’li genç Kürt savaşçı ile özel söyleşi...

YPG Savaşçısı: Peşmerge olmasaydı Kobani düşerdi

25 Ocak 2015 Pazar 16:42

İki yıldır YPG saflarında savaşan ve 2 kez yaralanan Kobani’li genç Kürt savaşçı Aram, tedavi için geldiği Türkiye’de, Kobani’de IŞID ile yaşanan çetin savaşı ve savaş meydanında yaşadıklarını Amerika’nın Sesi Kürtçe Servisi’nden Salih Turan’a anlattı.

Suriye’deki iç savaş başlamadan önce Kobani’nin Minaz köyünde ailesi ile yaşayan ve şuan 21 yaşında olan Aram, IŞID’in Kobani saldırısından önce çevre köylerde Kobani’nin savunmasında yer alıyordu.



Kobani’ye yoğun saldırıların başlaması ile birlikte, komutanlarının isteği ile ailesini Suruç’a bırakan Aram, Kobani’de savaşmak için geri döner.

İkinci kez yaralandığında Türkiye’ye tedavi için gelen genç savaşçı yaralarının iyileşmesi ile birlikte en kısa zamanda Kobani’ye döneceğini söylüyor.

“Ben şuan burada olabilirim ama yüreğim Kobani’de. Eğer tek bir gece bile Kobani’den haber alamazsam geceleri uyuyamam. En kısa zamanda ailemi de alıp, Kobani’ye döneceğim.”

IŞID ile sokak savaşına girmeden önce de yaralanan YPG savaşçısı, ikinci yaralanma öyküsünü şöyle anlatıyor:

“İlk yaralanmamdan sonra arkadaşlar, fazla yürüyemeyeceğimi söyleyip arabanın üzerinde yaralılar ile ilgilenmemi istediler. Yine de silahım omuzumdaydı. Yaralıların yanında kalmaya tahammülüm yoktu. Yaralı bir ailenin yanında olduğum sırada arkadaşlar YPG’li bir grubun çembere alındığını bir savaşçı gruba ihtiyaçları olduğunu söylediler. Biz 10 kişi onların imdadına gittik. O sırada savaş uçakları DAIŞ’i vurdu ve toz bulutu içinde 2 IŞID’li kurtulmuştu, biz onları fark edemedik. Üzerimize kurşun yağdırdılar ve gruptan 3 kişi yaralandık.”

Aram yaralı arkadaşları ile birlikte hastaneye götürülürken kendilerini almaya gelen Ambulansların sınırda askerler tarafından geciktirildiğini ve yaralı bir savaşçının yaşamını yitirdiğini söylüyor.

“Ağır yaralılarımız vardı. Yine de Türkiye tarafından ambulansların geçişine izin verilmiyordu. Arkadaşlarımızdan biri şehit olunca imdat edip bağırmaya başladık. Ancak o zaman Ambulansın gelmesine izin verdiler.”

Kobani’de savaşırken dürbün ile Türkiye tarafına bakarken sınırdan IŞID’lilere yardım edildiğini gördüklerini söyleyen yaralı savaşçı, ‘Eğer Türkiye Til Ebyad kapısını IŞID’in üzerine kapatsaydı, IŞID iki günde Kobani’den temizlenirdi.’ diyor.

Aram savaş meydanında kullandıkları ‘Welat - Vatan’ sözcüğünün öyküsünü şöyle anlatıyor.

“Bir arkadaşımız şehit olduğunda, ‘Bir Vatanımız oldu’ diyoruz. Yani biz şehitler ile ülkemizi kurmak istiyoruz. Kürdistan şehit vermeden olmaz. Vatanımız oldu, sözü ülkemizi şehitlerin kanı ile kuruyoruz anlamına geliyor. Biz Kürdistanı şehit kanı ile kuruyoruz. Biz Kürdistan’ın güllerini şehit kanı ile suluyoruz.”

Aram, Kobani’de savaş sırasında savaşçıların yaşamları hakkında ise şunları söylüyor.

“Biz çatışma sırasında halay çekiyorduk. Bizden iki kişi savaşırken, 15 kişi de halay çekiyordu. Moralimiz çok iyi olduğundan zamanız orada çok iyi geçiyordu. Eğer bizden bir kişi şehit olsaydı, bizim onlardan en az 10 kişi öldürmemiz gerekiyordu. Ağır silahlarla, tanklar ve havanlarla geliyorlardı üzerimize. Hatırlıyorum, geçen Ramazan ayında Evdiko köyün’de yaklaşık bin kişi ile üzerimize geldiler. Biz orada yaklaşık 450 kişi öldürdük onlardan ve köyü de bırakmadık.”

Kobani’de çatışma olmadığı zamanlarda, kendileri için zamanın geçmediğini ifade eden Aram, “Biz toprağımızı ve namusumuzu savunuyorduk. Özellikle de kadın savaşçılar çok güçlü bir iradeye sahipti.”

YPG’nin fazla kayıp vermemek için Miştenur Tepe’sinden çekildiğini ifade eden Aram, Miştenur Tepe’sinde yaklaşık bir ay direndikten sonra Kobani’nin merkezine geçtiklerini söylüyor.

Kobani’li savaşçı ilk Peşmerge birliğinin Kobani’ye gelişi sırasında YPG savaşçılarının yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor:

“Tam bir ay Peşmerge’yi bekledik. Peşmerge gelmeden önce sadece bir nokta elimizde kalmıştı. Sınır kapısı ve 3-4 mahalle kontrolümüzde kalmıştı. Peşmerge bize yetişince, hem onların gelişi hem de ağır silahlar YPG’nin moralini çok yükseltti. Biz Kürtler hepimiz biriz. Peşmerge olmasaydı, Kobani düşmüştü. YPG, YPJ ve Peşmerge omuz omuza verdi ve büyük bir direniş gösterdiler. Peşmerge gücümüzün artmasına vesile oldu. Bütün dünyaya YPG ve YPJ’nin yalnız olmadığını gösterdi.”

Aram, savaş meydanında Koalisyon Uçaklarının Kürt savaşçılarına katkısını şöyle değerlendiriyor:

"İlk günlerde pek etkili değillerdi. Hatta bir keresinde yanlışlıkla arkadaşlarımızı bombaladılar ve 15 şehit verdik. Ancak daha sonra IŞID hedeflerini çok iyi vurmaya başladılar.”

IŞID’i insanlık düşmanı olarak gören Kürt savaşçı; ‘Birçok IŞID ölüsünün üzerinde uyuşturucu ilaçlar ve dolar yakalıyorduk. Onlara ilaç aldıktan sonra, ‘Kürtler kafirdir, biz cihad ediyoruz’ gibi yazılar okutuluyordu ve sabah ezanı ile bize saldırmaya başlıyorlardı. Biz de Müslümanız. Hangi din Kürtlerin kafasını kesin diyor?’

IŞID’in YPG’lilerin cenazelerine çok kötü muamelede bulunduğunu belirten Aram, “Biz onlar gibi yapmıyoruz. Onların ölülerini toprağı kazıp gömüyoruz.”

Muhammed isimli Mısırlı bir IŞID’liyi yaralı olarak yakaladıklarını anlatan YPG’li savaşçı, ‘Kürtler ile neden savaştıklarını sorduklarını, IŞID’linin ise; “Ben de bilmiyorum. Bize hap ve dolar veriyorlar. Bize gidin Kürtler ile cihat edin diyorlar” dediğini hatırlatıyor.

Kürt savaşçı birçok IŞID’linin kendilerine teslim olmak için geldiğine şahit olduğunu ifade ediyor.

“Birçok IŞID’li ilaçların etkisi geçince ve IŞID’in zulümden kaçmak için bize teslim olmaya geliyorlardı. Ancak biz onlara güvenmiyorduk. Şuana kadar arkadaşlarımızın teslim olan iki IŞID’liyi kabul ettiğini hatırlıyorum. Teslim olanlar; IŞID bize zulüm ediyor. Kuran’ı yanlış yorumluyorlar. Bu İslam değil. Siz de Müslümansınız sizin tarafınıza geçelim diyorlar.”

Aram, IŞID’lilerin savaş sırasında düzensiz bir şekilde saldırdıklarını söylüyor.

“IŞID saldırırken düzensiz bir şekilde geliyor üzerimize. Onlara komutanlık eden yok. Sadece onlara, 15 Kürdü öldürün, emir olacaksınız deniliyor. Onların birçok savaşçısı daha 15 yaşındaki çocuklardan oluşuyor. Onları zorla savaşa sokuyorlar. Biz onları öldürmek istemiyorduk.”

Kobani’li yaralı savaşçı bu söyleşinin sonunda, tüm Dünya’nın onların sesine kulak vermesini istiyor ve şu çağrıyı yapıyor:

“Kürtlerin iradeli olduğunu tüm Dünya bilmelidir. Kürtler şerefli ve namusludur. Sadece IŞID değil onlara yardımda bulunan tüm devletler de gelse toprağımızı elimizden alamazlar. Sağ olarak yakaladığımız IŞID’liler daha kendi arkadaşlarını bile tanımıyor. Her biri başka ülkeden. Önce kendilerini tanısınlar sonra bizimle savaşmaya gelsinler.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.