'YARGI BAĞIMSIZDIR' ÖLÜMCÜL HASTALIK DİNLEMEZ!
Yakalandığı ölümcül hastalığa rağmen ‘yurt dışı’ yasağı kaldırılmayan Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, ‘yaşam hakkı’ ihlali gerekçesiyle AİHM’e başvuruyor.
02 Şubat 2012 Perşembe 11:29
Demirbaş, 12 Eylül askeri darbesinde ‘yurt dışı’ yasağı ile Ruhi Su’yu öldüren zihniyetin bugün kendisini ölüme terk ettiğini söyledi.
Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, 2007 yılında bir ilke imza atarak çok dilli belediyeciliği başlattı. Kürt politikacılara yönelik sürdürülen operasyon kapsamında 25 Aralık 2009 günü tutuklanarak cezaevine gönderildi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 5 Nisan 2010 tarihli hayati tehlikesi olduğunu belirten rapora binaen uzun uğraşlar ve girişimler sonucu serbest bırakıldı. Ancak, doktorlar bacaklarında ortaya çıkan yüksek kan pıhtılaşması nedeniyle Demirbaş’ın hayati tehlikesinin bulunduğunu teşhis ettiler.
GÜL’DEN TRAJİK ‘RET’
Türkiye’de tedavisi mümkün olmadığı için Demirbaş’ın yurt dışına çıkması gerektiği raporlarla belgelendi. Demirbaş’ın gün geçtikçe sağlık duruma kötüye giderken, ayağındaki morarmalar ise tüm bacakları ve kollarına yayılmış durumda. Ancak Diyarbakır KCK Davası’na bakan 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirbaş’ın doktor raporlarına rağmen ‘yurt dışı yasağı’nı kaldırmadı.
Demirbaş’ın avukatları bunun üzerinde bir üst mahkeme olan 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu, ancak sonuç değişmedi. Demirbaş için uluslararası kampanyalar düzenlenerek ‘yurt dışı’ yasağı kaldırılması istendi. Demirbaş’ta durumunun gün geçtikçe kötüleşmesi üzerine ‘yurt dışı’ yasağının kaldırılması için Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM’ye mektup yazarak, bu yasağın kaldırılması için girişimler de bulunulması istedi. Ancak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçtiğimiz günlerde Demirbaş’a gönderdiği yanıtta ‘yargı bağımsızlığı’ diyerek, bu en insani talebi kabul etmediğini açıkladı.
DEMİRBAŞ ÖLÜMDEN DÖNDÜ...
Sağlık durumu ve ‘yurt dışı’ yasağının kaldırılmaması ile ilgili bilgi veren Demirbaş, yurt dışı yasağının kaldırılması için başvurduğu Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanlığı’nın da kendisine olumsuz yanıt verdiklerini söyledi. Son olarak İstanbul’da bir süre tedavi gördüğünü ve ölümden döndüğünü anlatan Demirbaş, “Tedavi sırasında bir kılcal damar patladı. Doktorlar zor kontrol altına aldı. Eğer bu beynimdeki bir kılcal damar olsaydı (ki bu riskte var) ölümüm yüzde yüzdü. Ancak her şeye rağmen ruhen ve moralen iyiyim” dedi.
YAŞAM HAKKI İÇİN AİHM’E BAŞVURUYORUM
Demirbaş, hayati tehlikesinin sürdüğünü ve yaşam hakkının ihlal edildiğine dikkat çekerek, ‘yaşam hakkı’ ihlali gerekçesiyle avukatları aracılığı ile AİHM’e başvuracağını belirtti. AKP Hükümeti’nin ‘yargıya karışamayız’ diyerek yasağın kaldırılması talebinin ret edilmesinin ise samimiyetten uzak olduğuna değinen Demirtaş, “Bugün Musa Anter’in oğlu Anter Anter’e özel bir izin çıkarıyorlar. Ben de seçilmiş biriyim ve ölümcül bir hastalığım var. Ancak, sanatçı Ruhi Su gibi ölüme terk etmişler” diye kaydetti. (anf)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.