VURDUKTAN SONRA "AA! BU BİZİM TESİSATÇI" DEDİLER

Mersin’de yaşayan ve Mardin’e köyünü ziyarete gelen 48 yaşındaki Mehmet Eren, Salı günü köydeki evinin tesisatını yapması için eşinin amcasının oğlu olan 37 yaşındaki Yusuf Akın’ı çağırdı. Heybeli köyüne 5 dakika uzaklıktaki Göllü köyünde yaşayan Yusuf Akın da gündüz saatlerinde transit minibüsü ile gelerek, Mehmet Eren ile beraber evdeki su tesisatını yapmaya başladı.

Başından vuruldu

Akşam 20:00 sıralarında da işleri bittikten sonra, Yusuf Akın yanında getirdiği beton delme aleti ile diğer aletleri aracına yüklemek için Mehmet Eren ile beraber dışarı çıktı. Her ikisinin de elinde el feneri bulunan Eren ve Akın, bir anda ateşe maruz kaldı. Açılan ateşte Yusuf Akın başından yara alırken, Mehmet Eren de kalçasından yaralandı. Yanlış kişileri hedef alan jandarma ağır yaralı olan Akın için hemen ambulans çağırdı. Ancak önce Mardin’e ve ardından da Diyarbakır’a götürülen Akın hayatını kaybetti. Eren ise tedavisinin ardından taburcu edildi.

Salı akşamı Heybeli köyü yakınlarında 2 PKK’li bulunduğu ihbarını alan Jandarma Özel Harekat Timlerinin köy yakınında pusu kurmasından sonra gerçekleşen olayda, PKK’li zannedilerek öldürülen Yusuf Akın’ın jardarmanın tesisatçısı olduğu ortaya çıktı. Tesisat işlerinin bitmesinin ardından evden çıkan Akın’ın elindeki aletin, askerlerce uzun namlulu suikast silahı Kanas veya Bixi zannedildiği iddia edildi.

“Görünce tanıdılar”

Kalçasından yararlanan ve tedavisinin ardından taburcu olup köyüne dönenen Mehmet Eren, kendilerine bir anda ateş açıldığını ve askerlerin dur ihtarında da bulunmadığını söyledi. Eren, evlerinin köyün tam ortasında olduğunu ve kurşunların diğer köy evlerine de isabet ettiğini kaydederek, “Olay anında ‘biz siviliz’ diye bağırdıktan sonra ateşi kestiler. Yanımıza geldiklerinde ise bir askere Yusuf’u vurdunuz dedim. Yusuf’u herkes tanır. Jandarmanın da tesisatçısıydı. Tanıdılar da Yusuf’u ve hatalarını anladılar sonra da ambulans çağırdılar” dedi.

Yaralanan Mehmet Eren’in oğlu ve Abdurrahman Eren de, Göllü köyü Jandarma Karakolu’nun tüm tesisat işlerini Yusuf Akın’ın yaptığını söyleyerek, “Bir gün Göllü köyüne Yusuf abiyi ziyarete gitmiştim. Sigaram bitti ve o kalkıp jandarmaya gidip bana sigara getirdi. Yani o kadar samimiydi onlarla” dedi.