24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara1°C
  • İzmir9°C
  • Berlin11°C

TÜRKİYE PYD YAKINLAŞMASI VE İSA HUSO SUİKASTI

Salih Müslim’in hükümet tarafından Türkiye’ye davet edilmesiyle başlayan iyimser hava, bir Kürt siyasetçisinin Kamışlo’da suikaste kurban gitmesiyle gölgelendi...

Türkiye PYD yakınlaşması ve İsa Huso suikastı

02 Ağustos 2013 Cuma 08:33

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim'in Türkiye ziyareti hem içerde hem de dışarda oldukça yankı buldu. Gelen tepkilerin büyük çoğunluğu olumlu. Birçok yazar, Türkiye’nin, Suriye’deki Kürtlerle yani Rojava Kürtleri ile iyi ilişkiler geliştirmesinin her iki tarafın da yararına olacağına dair iyimser bir tablo çiziyor

Müslim hem kendisiyle Radikal gazetesi için yaptığım röportajda, hem de diğer tüm röportajlarda olumlu mesajlar verdi. Görüşmemiz sırasında son derece iyimser olduğunu gözlemlediğim Müslim, bu ziyaretin kendileri ile Türkiye arasında yeni bır sayfa anlamına geldiğini ve bazı yanlış anlaşılmaların giderilmesine vesile olduğunu belirtmişti. 

PYD lideri Türkiye’nin, bölgedeki idari boşluğu doldurmak ve halkın ihtiyacı olan hizmetleri sunmak için oluşturmak istedikleri "geçici yönetim" fikrine de sıcak baktığını dile getirmişti. Uzun süredir abluka altında olan Kürt Dağı bölgesi ile Kobane ve bölgenin genelinde yaşanan temel ihtiyaç ve sağlık malzemesi sıkıntısının giderilmesi için Türkiye’den sınırı açma taleplerinin de olumlu karşılandığını bildiren Müslim yakın zamanda sınırın açılmasını beklediklerimi ifade etmişti. 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Müslim'in Türkiye ziyareti ile ilgili Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada ziyaretle ilgili olumlu açıklamalarda bulunup, ziyaretin önceden planlanmış bir gezi olduğunu belirtmişti. Davutoğlu devamla, Müslim'in dile getirdiği görüşlerin ve verdiği mesajların Türkiye'nin prensipleriyle uyum içinde olduğunu ifade etmişti. Davutoğlu’nun bir başka dikkat çeken açıklaması ise son 2-3 aydır Suriye'deki bütün Kürt kesimleriyle yoğun temaslar sürdürdüklerini, bunu da çözüm sürecinin devreye girmesine paralel olarak yaptıklarını belirtmesiydi. 

Müslim’in ve görüştüğüm diğer Kürt yetkililerin beklentilerinin aksine, Ankara’dan sınırın açılması ile ilgili herhangi bir gelişme henüz yok. İnsani yardım içeren onlarca TIR halen sınır kapılarında, Rojava’ya geçiş izni bekliyor. Durumun aciliyetini dile getiren Kürt yetkililer, Türkiye’nin bir an bu konuda somut adımlar atıp, iyi niyetini göstermesi gerektiğini belirtiyor. 

Salih Müslim’in hükümet tarafından Türkiye’ye davet edilmesiyle başlayan iyimser hava, Salı sabahı tanınmış bir Kürt siyasetçisinin Kamışlo’da suikaste kurban gitmesiyle gölgelendi. Batı Kürdistan Halk Meclisi Yürütme Konseyi Üyesi olan ve Yüksek Kürt Konseyi (YKK) Dış İlişkiler Komisyonu üyeliği yapan İsa Huso’nun bombalı suikast sonucu yaşamını yitirmesi Rojava’da şok etkisi yarattı. Kürtler arasında çok sevilen bır şahsiyet olan Huso, aynı zamanda PYD ve Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) kurucularındandı. Dün kendisiyle görüştüğüm PYD Dışilişkiler Sorumlusu Zuhat Kobani halk tarafından çok sevilen ve sayılan Huso’nun gerçek bir halk önderi olduğunu ve ölümünün derin bir üzüntü yarattığını ifade etti. Kobani bu cinayetin Kürtleri yıldırmayı amaçladığınğ ama halkı daha fazla birbirine kenetlediğini dile getirdi. 

Bu cinayetle Kürtlere bir takım mesajlar verilmek istendiği açık. Suikastın Salih Müslim’ın Türkiye ziyaretinden hemen sonraya gerçekleşririmiş olması da oldukça dikkat çekici. Ziyaretin bir takım çevrelerde rahatsızlık yaratmış olduğu aşikar. Bu eylemi gerçekleştirenlerin amacının, İso Huso gibi sembol bir kişiyi öldürerek, PYD’ye gözdağı vermeye çalıştığı ihtimali gözardı edilemez. 

Gelişmelerden rahatsızlık duyan çevrelerin başında da, hiç şüphesiz Esad rejimi gelmekte. Türkiye ile Suriye arasındaki gergin ilişkiler zaten çok iyi bilinmekte. Ankara’nın Suriye muhalefetine verdiği açık desteğin Esad’ı çok rahatsız ettiği bilinen bir gerçek. Suriye'eki iç savaşın Esad’ı daha fazla zorladığı bir dönemde. PYD gibi siyasi ve askeri anlamda güçlü bir örgütün Türkiye ile olan yakınlaşmasının Şam rejimini zorlayacagı açık. 

Mevcut durumda Kürtler ‘üçüncü yol’ dedikleri, ne rejimden ne de muhalefetten yana bir strateji benimseyerek sadece kendi topraklarını korumaya çalışmaktalar. Halen Kamışlo ve çevresinde onemli, bir gücü bulunan rejimin, tamamen öldürme amaçlı gerçekleştirilen bu eylemi yapması hiç de zor bir ihtimal değil. 

Her ne kadar son dönemlerde Kürtler karşısında ağır yenilgiler alan Nusra ve türevlerinin de isimleri bu suikastla anılsa da bu ihtimal zayıf görünüyor. Saldırının gerçekleştiriliş şekli ve kullanılan sofistike yöntem bunun daha çok profosyonel bir istihbarat işi olduğu ihtimalini kuvvetlendiriyor. Nusra gibi radikal örgütler daha çok içi patlayıcı dolu araçları kalabalığın arasına sürdükleri biliniyor, ki bunun son örneği yine Salı günü Girkê Legê (al-Mabada) kasabasında yaşandı. Meyve ve sebze taşıyan komyonete yüklenen patlayıcıları patlatmak isteyen saldırgan, Asayiş kuvvetlerı tarafından son anda durduruldu. Aracı süren saldırganın öldüğü bu saldırıda 15 kişi de yaralanmıştı. 

Elbette ki olayı gerçekleştirmiş başka çevreler da olabilir ama görünen o ki Rojava’daki Kürtleri zor bir dönem bekliyor. Bir yandan El Kaide bağlantılı grupların saldırıları ve halka yaptıkları zulüm, diğer yandan da Kürt şehirlerine karşı uygulanan ambargo hayatı olumsuz bir şekıilde etkilemekte. 

PYD lideri Müslim’i resmen davet ederek kendisiyle görüşen Türkiye, Suriye Kürtleri’ne mutlaka somut yardımda bulunmalı. Bir an once sınır kapılarını açıp, yardım geçişine izin vermeli ve ambargo altında zor şartlarda yaşayan halka destek sunmak bu yardımlardan bazıları. Yine, Nusra ve benzeri radikal örgütlere silah ve benzeri desteğe son vermesi de Rojava’da Türkiye’ye karşı oluşan olumlu havayı daha da perçinleyeceği görüştüğüm birçok kişinin ortak fikri. 

Kamışlo saldırısı hem Türkiye’ye hem de bölgeye göstermektedir ki, PYD Ankara ile yakınlaşarak bır bakıma büyük bir risk de almıştır. Bunun iyi okunup, Suriye Kürtleri’ne pratikte de gerekli önemin verilmesi ve halen ihtiyacı olan acil yardımların ivedilikle yapılması bu doğrultuda son derece hayati adımlar olacaktır. (Radikal)

Washington’da yaşayan Gazeteci Mutlu Çiviroğlu, daha çok Türkiye ve Suriye’deki Kürt sorunu ve Amerika’nın bölge politikaları üzerine Türkçe, Kürtçe ve İngilizce yazılar yazmaktadır. Görüş, eleştiri ve önerilerinizi [email protected] adresi aracılığıyla iletebilirsiniz. Ayrıca Twitter’dan https://twitter.com/mutludc adresi üzerinden kendisini takip edebilirsiniz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.