TÜRKİYE GERİ ADIM ATACAĞININ SİNYALLERİNİ VERİYOR
Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa ziyareti öncesi bir Fransız gazetesine verdiği demeçte, Türkiye'nin, katılım müzakereleri boyunca, köklü değişiklikler ve reformlar gerçekleştireceğini ve bu sürecin sonunda çok farklı bir ülke olacağını açıkladı.
13 Ekim 2009 Salı 00:47
DEUTSCHE WELLE:TÜRKİYE GERİ ADIM ATACAĞININ SİNYALLERİNİ VERİYOR
ANKARA-Almanya'dan yayın yapan Deutsche Welle radyosunun 8 Ekim 2009 tarihli internet sayfasında, Bernd Riegert imzasıyla ve yukarıdaki başlık altında yer alan ri/rtr rumuzlu ve DPA/Le figaro kaynaklı haberin çevrisi şöyledir:
Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fransa ziyareti öncesi bir Fransız gazetesine verdiği demeçte, Türkiye'nin, AB üyeliği çerçevesinde yürüttüğü katılım müzakereleri boyunca, köklü değişiklikler ve reformlar gerçekleştireceğini ve bu sürecin sonunda çok farklı bir ülke olacağını açıkladı. Gül, "müzakereleri başarılı bir şekilde tamamlayacaklarını ve belki o günkü Türkiye'nin, Fransızların ve diğerlerinin kuşkularını ortadan kaldıracağını ya da Türklerin o zamanlar Avrupa'yı istemeyeceğini ve Norveç'in izlediği yolu izleyebileceğini." belirtti.
AB ve Norveçliler, 1972 ve 1994 yılında katılım müzakerelerini tamamlamış ancak Norveç, halk oylaması sonucunda AB üyeliğini durdurmuştu. Norveç, Avrupa Ekonomik Alanı'na dâhil ve bu durum ülkeye ekonomik anlamda artılar katıyor. AB iç piyasası yasalarının büyük bölümü de Norveç'te uygulanıyor ve ülke Schengen alanı dâhilinde olması münasebetiyle sınır kontrollerinden de muaf.
Kıbrıs Sorunu
Bu, Almanya, Avusturya ve Fransa'nın Türkiye için tasarladığı imtiyazlı ortaklığa bir model teşkil edebilir. Ancak AB'ye üye 27 ülke, Türkiye ile tam üyelik müzakerelerinin yapılmasını çoktan kararlaştırmış durumda. Uzun yıllar devam edecek olan bu sürecin sonuçları bu ülkelerce tekrar değerlendirilecek.
Türkiye ile müzakereler 2005 yılında başlamasına karşın, önemli müzakere başlıkları dondurulmuş durumda. Bu başlıkların hiçbiri, Türkiye, Kıbrıs'ın AB üyeliğini kabul etmediği sürece tamamlanmayacak. Bu durumun, Türkiye'nin yıl sonuna kadar Kıbrıs gemilerine limanlarını açması ve uçaklarına iniş izni vermesi halinde değişmesi bekleniyor. Türkiye 1975 yılından bu yana Kıbrıs'ın kuzey kesimini işgal etmiş durumda. Kıbrıs ise 2004 yılında AB üyesi oldu. AB mevzuatı, şimdilerde sadece Güney Kıbrıs Rum bölgesinde geçerli.
Diplomatik Çekişme
Türkiye'nin AB Başmüzakerecisi Egemen Bağış, Brüksel ziyareti çerçevesinde çarşamba günü yaptığı bir açıklamada, "İmtiyazlı ortaklık Türk hükûmeti tarafından daha önce olduğu gibi şimdi de kabul edilmeyecektir. Hedef tam üyelik." dedi. Bağış, katılım müzakerelerin, AB'nin verdiği sözleri yerine getirmesi durumunda yeniden ivme kazanabileceği kanısında. Bağış'a göre, Kıbrıs'ın birleşmesi görüşmelerine yeniden hız verilmeli. Bunun için, AB'nin Kıbrıs'a baskı yapması gerekiyor.
Brüksel'deki AB Komisyonu çevrelerinde yapılan açıklamada, AB'nin önümüzdeki hafta açıklayacağı İlerleme Raporu'nda Türkiye'yi öven sözleriyle, Ankara'ya olumlu sinyaller vereceği belirtiliyor. Raporda, Türkiye'nin Ermenistan ile yıllardır devam eden sorununu çözmesinin ve Kürt sorunu konusundaki siyasetinin takdir edileceğine yer veriliyor. Ancak AB Türkiye'den, İstanbul yakınlarındaki Rum Ortodoks Ruhban Okulunun açılması örneğinde olduğu gibi, bazı konularda daha fazla adım atmasını bekliyor. Böylesi bir jest, özellikle de Yunanistan'da olumlu karşılanabilir. Buna mukabil, Yunan hükûmeti de Kıbrıslı Rumlar üzerindeki etkisini devreye sokabilir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.