22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara16°C
  • İzmir19°C
  • Berlin2°C

TÜRKİYE, BÖLGEDE ROL ÜSTLENMEYE ÇALIŞIYOR

Bizim Yol: Türkiye, bölgede oynaması gereken rolü üstlenmeye çalışıyor. Bunun, Azerbaycan'ın siyasi ve jeopolitik çıkarları ile örtüştüğünü düşünüyorum.

Türkiye, bölgede rol üstlenmeye çalışıyor

16 Ekim 2009 Cuma 02:45

Bizim Yol - (BAKÜ) - Herkes konuşuyor. 10 Ekimden bu yana, gerginlik, azalacağına daha da arttı. Herkes, Zürih'te Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ermenistan Dışişleri Bakanı Eduard Nalbandyan arasında imzalanan protokollerle ilgili fikir yürütüyor. Fikir yürütenlerin büyük bir bölümü, Türkiye'yi kötülüyor. Bunu da anlamak mümkün, çünkü umduğuna küsmeyi bir alışkanlık hâline getirmiş bizlerin yapabildiği en iyi şey, dosta hakaret etmektir.

Acaba Türkiye ne yaptı? Ermenistan ile protokol imzaladı ve sınırların açılması, ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik anlaşmanın ilk aşamasına girdi. Söz konusu protokollerin TBMM'de onaylanması gerekiyor ve bu pek kolay olmayacak. Türkiye, "sorunsuz sınırlar" politikası yürütüyor ki, bu politikanın amacı Suriye, İran, Irak, Yunanistan ve Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmek.

Süreçlere göz atarsak Ankara'nın ihanet etmediğini görürüz. Çünkü Türkiye, bölgede oynaması gereken rolü üstlenmeye, jeopolitik alt yapı konumundan kurtulmaya ve bölgedeki olayları etkileme imkânına sahip olmaya çalışıyor. Bunun, Azerbaycan'ın siyasi ve jeopolitik çıkarları ile örtüştüğünü düşünüyorum.

İhanete gelince ise beyler, Bakü, kendisine defalarca ihanet etmiş ve etmeye devam eden Rusya ile yakın ilişkiler içinde. Dağlık Karabağ'daki bölücü rejim ve Ermenistan'da terör politikası yürüten iktidarla sıkı ilişkiler kuran, hatta Ermenilerle askerî ve teknik alanda iş birliği yapan İran ile Bakü arasındaki ilişkilerin de soğuk olduğu söylenemez.

Şu anki iktidar, dış politikada yaptığı yanlışların ve gerçekle örtüşmeyen açıklamalarının yarattığı ters tepkiyi örtbas etmek için suçu Türkiye'nin üzerine atmak istiyor. Yeteri kadar kolay ve halkın saygısını kazanmak için iyi bir adım. İktidar üyeleri, Dağlık Karabağ sorunu çözümlenmeden ve Ermenistan, işgal ettiği Azerbaycan topraklarını boşaltmadan Ankara ile Erivan arasındaki ilişkilerin normalleşmemesi gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda Türkiye'nin, Ermenistan sınırını Kelbecer işgal edildikten sonra kapattığını, yani Kelbecer boşaltılmadan Türklerle Ermeniler arasında ilişkilerin normalleşmesinin söz konusu olamayacağını vurguluyor.

Yalancı ve sahte bir tutum... Bakü, açık bir şekilde Ankara'ya şantaj yaparak, Kelbecer boşaltıldıktan sonra sınırların açılabileceğini söylüyor. Hâlbuki bu iktidar, Dağlık Karabağ sorununun çözümüne yönelik, Bakü için mağlubiyet olan Madrid Prensipleri'ni kabul etmiş, işgal altındaki 5 şehrin boşaltılması ihtimalini "doğru politikanın büyük zaferi" olarak göstermeye hazırlanıyor ve en önemlisi Kelbecer ile Laçin'in Ermenilerde kalarak "Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasında ulaştırma koridoru" görevini taşıması teklifine resmen "hayır" dese de pazarlık şartlarını tartıyor.

Azerbaycan ile Ermenistan konuşuyor, Bakanlarımız Erivan'a gidip geliyor, sporcularımız oradaki yarışmalara katılıyor, Moskova Büyükelçimiz Polat Bülbüloğlu, Hankendi'den döndükten sonra "kamu diplomasisi" saçmalığı ile bizleri kandırmaya çalışıyor. Tüm bunlar geçerli çünkü "akıllı iç ve dış politikanın" bir parçası.

Türkiye, kendi jeopolitik sorunlarını çözümlemek için çaba gösteriyor, aynı zamanda Ermenistan ile temasların ve imzalanan belgelerin, Azerbaycan'ın çıkarlarına ters düşmeyeceğini açıklıyor. Bakü ise kızıyor. Bu kızgınlık, daha sonra basın-yayın organları ile baş belası siyaset bilimcilerin açıklamalarında ortaya çıkmaya başlıyor.

İlk baktığınızda Türkiye'ye baskılar pek kötü değil. Ermenistan'ı ulaştırma ablukasında tutmaya devam etmek için gerekli bir adım. Ancak, Ankara'dan talep edilenler, Rusya veya İran'dan talep edildi mi? Bakü ve Tiflis'teki iktidarların, "iki kardeş devlet, stratejik müttefik ve iyi komşu" olarak adlandırdığı Azerbaycan ile Gürcistan'ın sözde ilişkilerini göz önünde bulundurursak o zaman neden Gürcülerden, Ermenistan sınırını kapatmasını ve diplomatik ilişkilere son vermesini istemiyoruz?

Sözde Ermeni soykırımını tanıdığını söyleyen hangi Gürcü, İranlı veya Rus politikacıya Bakü yolu kapandı? Endişe dolu sorular... Cevaplar da pek işimize gelmiyor. Aynaya bakalım mı?

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.