TÜRK BASININDA BUGÜN (13.ARALIK)

Gazetelerin öne çıkardığı konuların başında Anayasa Mahkemesi'nin kapatma kararı verdiği DTP ile ilgili haberler vardı. Bir diğer ortak konu ise Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yaşanan patlama ve sonrasında ölen maden işçileri ile ilgili haberlerdi. Kapatma kararı sonrasında, özellikle Kürt illerinde yaşanan olaylar da ön sayfalarda yer alan bir diğer haber oldu.

HÜRRİYET
Meclis'ten çekildiler

Hürriyet gazetesi manşet haberinde, kapatma kararının ardından son basın toplantısını düzenleyen DTP lideri Ahmet Türk'ün, “Karar hukuki değil, siyasidir. Statükoyu savunan bu karar barışa ve kardeşliğe olan inancımıza darbe vurmuştur” dediğini ve DTP Grubu'nun fiili olarak parlamentodan çekildiğini açıkladığını yazdı.

- Hürriyet sürmanşet haberinde, Türk Hava Yolları'nın (THY) dünya futbolunun üst sıralarında bulunan Barcelona futbol takımı ile üç yıllık sponsorluk anlaşması imzaladığını ve takıma her yıl üç milyon Euro ödeyeceğini yazdı.

- Gazetenin bir diğer ön sayfa haberi, Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesi Alpagut köyündeki kömür ocağında perşembe akşamı meydana gelen grizu faciasında hayatını kaybeden işçilerin tamamının cesedine ulaşıldıği yönünde. Haberde, önceki gün çıkarılarak toprağa verilen 9 işçiden sonra dün de üç parti halinde 10 madencinin daha cesedinin göçük altından çıkarıldığı belirtildi.

MİLLİYET
Acımasız hayat

Milliyet gazetesi manşetinde, göçük altında kalarak ölen 19 maden işçisinden birisi olan Emir Ali Turhan'ın hikayesine yer verdi. Haberde 23 yaşında hayata veda eden genç madencinin, hayallerindeki motosikleti alabilmek için ailesinin itirazlarına rağmen madende çalıştığı belirtildi.

- Milliyet bir diğer haberinde, DTP'yi kapatma kararı veren Anayasa Mahkemesi'nin, DTP ile PKK arasındaki ilişkinin "organik" olmadığına ve "Suçluyu övme" olarak nitelenen "Sayın Öcalan" ifadesinin siyaset yasağı konulması için tek başına yeterli sayılamayacağı görüşüne vardığını yazarak, böylece 219 kişi yerine 37 kişiye siyasi yasak getirdiğini belirtti.

- Gazete bir diğer öne çıkan haberinde ise, dün Hakkari'de yapılan DTP'nin kapatılması kararını protesto gösterisinde, rehin alınan ve linç edilmek istenen iki polisin kalabalığın elinden DTP'liler tarafından kurtarıldıklarını yazdı.

RADİKAL
Biz barış istedik siz bizi kapattınız

Radikal gazetesi manşet haberinde, kapatılan DTP’nin yasaklı lideri Ahmet Türk'ün Genel Merkez önündeki basın toplantısında sözlerine "Son basın toplantım" diyerek başladığını, kapatma kararının hukuki değil siyasi olduğunu söyleyerek, "Barışı isteyen terörist ilan ediliyor" dediğini belirtti. Haberde, Türk'ün "DTP şiddetin sona ermesi için mücadele veriyordu. Kan kanla, şiddet şiddetle, silah silahla temizlenmez. Bir gün mutlaka barış sağlanacak. Türkiye halkı ortak aklı ortaya koymalı. Grubumuz bugün (dün) fiilen Meclis’ten çekilmiştir" sözlerine yer verildi.

- Radikal "Gerilim sevenler için mesai vaktiydi" başlıklı haberde, Batman, Hakkâri, Şırnak, Van ve Şanlıurfa’da DTP’nin kapatılmasını protesto eylemleri düzenlendiğini, polisle çıkan çatışmalarda ortalığın savaş alanına döndüğünü yazdı.

SABAH
Batasuna değiliz

Sabah gazetesi manşetinde, DTP'nin, Anayasa Mahkemesi'nin kapatma kararına dayanak olarak aldığı Batasuna ile DTP davası arasında benzerlik bulunmadığını AİHM'ye açacağı dava ile ispatlamaya çalışacağını belirterek, "Batasuna değiliz" diyeceğini yazdı.

- Gazete "Şikenin beyni Kazım" başlığıyla sürmanşetten verdiği haberde, yapılan teknik takipte, Fener'in Ulm, Honved, Çaykur Rizespor ve Sion maçlarında şike yapıldığının belirlendiğini yazdı. Haberde, şebekenin irtibat kurduğu Fenerbahçe oyuncusu Colin Kazım'a para ödediği ve Kazım'ın iki takım arkadaşını da şikeye ortak ettiği belirtildi.

- "Emekliliğe üç gün kala öldü" başlıklı haberde ise, grizu faciasında göçük altında kalarak can veren 19 madenciden biri olan barutçu Ramazan Baştepe'nin, 3 gün sonra işten ayrılarak emekli olacağı belirtildi.

STAR
'Avukat' orada biz cezalıyız

Star gazetesi manşetinde, kapatılan DTP'nin lideri Ahmet Türk'ün, demokratik siyasete devam edeceklerini söyleyerek "Bu ülkede Türkiye halkının bazı şeyleri görmesi lazım. Ergenekon terör örgütünün avukatıyım diyenler, sonuna kadar savunanlar hakkında Yargıtay Başsavcısı dava açmıyor. Türk halkının öfkesini görecektir diyenler hakkında savcılar MHP gibi bir partiyle ilgili dava açmıyor. Halkların özgürleşmesini, demokrasinin yerleşmesi için çaba gösterenler, barışı isteyenlerle ilgili dava açıyor" sözlerine yer verdi.

- Gazete sürmanşetinde verdiği haberde, Hayatboyu Eğitim Gelişim Derneği Başkanı Adem Solak'ın, cezaevinde yatan 6 bin kişiyle görüşerek kaleme aldığı "Şiddeti Anlamak" adlı kitabında bu insanların şimdi ne hissettiklerini anlattıklarını yazdı. Haberde, kitaba göre, toplumda çok konuşulan cinayetleri işleyenlerin hepsinin ortak noktalarının, çocukluklarında aile içi şiddet görmeleri, şiddetle iç içe büyümeleri olduğunun kaydedildiği belirtildi.

- Star bir diğer haberinde, Washington Times gazetesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD gezisini değerlendiren bir köşe yazısının yer aldığını belirterek, yazıda, Başbakan’ın konuşmasının İsrail’li diplomatları şoke ettiğinin ifade edildiğine yer verildiğini yazdı. Haberde, adını vermeyen bir Arap diplomatın, "O Arap liderlerin söylemesi gereken ancak cesaret edemediklerini söyledi" dediğine yer verildi.

TARAF
Müebbetlik YouTube

Taraf gazetesi manşet haberinde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Tayfun Acarer'in, en çok izlenen görüntü paylaşım sitesi YouTube'nin, Mustafa Kemal'le ilgili özel bir kanun nedeniyle yasaklandığını, ve 31 yasağın daha sırada beklediğini söylediğini yazdı.

- Taraf sürmanşetinden "Bu çoban ülkeyi bölecekti" başlığıyla verdiği haberde, Anayasa Mahkemesi'nin siyasi yasak getirdiği 37 DTP'li arasında, iddianamede Şırnak İl Örgütü yöneticisi olarak gösterilen Abdullah İsnaç'ın, sokakta başıboş inekleri toplayan bir çoban olduğu fotoğrafıyla birlikte yer aldı.

- Gazete bir diğer öne çıkan haberinde ise, göçük altında kalarak can veren 19 maden işçisine rağmen, Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın, maden ocağının kapatılması için somut gerekçe olmadığını söylediği, işçilerinse madeni bir çalışma kampına benzettiklerini yazdı.