TOKAT SALDIRISI HAKKINDA TEK SES: PROVOKASYON
Tokat'ta ilginç bir zamanlamayla yapılan saldırı hakkında devletin zirvesi dahil herkes aynı fikirde: Bu bir provokasyon.
09 Aralık 2009 Çarşamba 11:40
Türkiye gündeminin en yoğun olduğu bir dönemde Tokat'tan gelen acı haber herkes tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Saldırı bu kez amacına ulaşamadı. Çünkü Türkiye'de hemen hemen herkes bu saldırının provokatif bir eylem olduğu konusunda hemfikir.
ÇANKAYA KÖŞKÜ: PROVOKASYON
Son iki haftada meydana gelen eylemleri değerlendiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, yaşananların 'provokasyon' olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı, sorunun demokratik yollardan çözümünün gündeme geldiği zamanlarda bu tür provokasyonların olduğuna dikkat çekti.
KURBANLARIN AİLELERİNDEN AÇILIMA DESTEK
Saldırı kurbanı Cengiz Sarıbaş'ın amcası Salim Sarıbaş, terörün kökünün kazınması için demokratik açılıma destek verilmesini istedi. "25 senedir bu savaş nasıl bitmez? Terör, silahla halledilemez" diyen Sarıbaş, herkesi elini taşın altına koyup terörü bitirmeye çağırdı. Adıyamanlı er Onur Bozdemir, Hataylı Fatih Yonca, Muşlu Ferit Demir, Ordulu Kemal Bide'nin evinde de benzer acılar yaşandı.
Hükümete seslenen acılı aileler kanın durdurulmasını isterken, toplumun tüm kesimleri karanlık olayın aydınlatılarak, sorumlularının ortaya çıkarılması çağrısında bulundu.
Muşlu şehit Yakup Mutlu'nun babası Kazım Mutlu da başka çocukların ölmemesi için demokratik açılım sürecinin başarıya ulaşması gerektiğini söyledi. Acılı baba, açılıma karşı çıktıkları için Baykal ve Bahçeli'ye tepki gösterdi: "Onların tuzu kuru. Nasıl olsa çocukları askere gitmiyor."
Uzman Çavuş Harun Arslanbay'ın Adana'nın Yumurtalık ilçesine bağlı Sugözü köyündeki baba evinde yas var. Gazetecilere konuşan baba Hamdi Arslanbay, "Devlet de bizim düşündüğümüz gibi düşünüyor. Kanı durdurmak için iyilikle yaklaşıyor. Mersin'de 40-50 kişi yaktı, yıktı. Ver bunları polise, jandarmaya. Ancak bu şekilde düzelebilir. Dağda teröristi kovalamakla bu iş bitmez. Bu acı bitmez." dedi.
SALDIRIYI SAHİPLENEN YOK, DTP'LİLER ŞAŞKIN
Tokat'taki saldırıyı henüz hiçbir örgüt sahiplenmedi. Önceki saldırılar gibi PKK'nın hiç bir yayın organı bu saldırıyı kabullenen haber ya da yayın yapmadı. DTP'li parti yöneticilerinin birçoğu konu hakkında açıklamalar yaptılar. Açıklamaların çoğunda üzüntülerini ifade ettiler. DTP'liler de olayın tamamen provokasyon olduğunu savundular.
AHMET TÜRK 33 ER OLAYINA DİKKAT ÇEKTİ
DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, Tokat'ta 7 askerin öldürüldüğü saldırıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Türk, olayı 1933'te 33 askerin öldürüldüğü saldırıya benzetti.
Ahmet Türk, "Diyarbakır'da üniversite öğrencisi Aydın Erdem'in öldürülmesi, molotfkokteyli saldırı sonucu Serap Eser'in tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmesi büyük acılardır" dedi. Tokat'taki olaya değinen Türk, "Aramızdan ayrılan askerlerimiz için yüreklerimiz parçalandı" ifadesini kullandı.
ERDOĞAN OLAYIN ZAMANLAMASINA DİKKAT ÇEKTİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül gibi Başbakan Tayyip Erdoğan da kanlı eylemin yeri ve zamanlamasına dikkat çekti. Başbakan'ın millete karşı bir provokasyonun olduğunu söylemesi, akla geçmiş yıllardaki benzer saldırıları getirdi. Özellikle son iki yılda Güneydoğu merkezli yaşanan gelişmelerde dikkat çekici benzerlikler bulunuyor.
BAKAN GÜNAY: TUZAKLAR BİZİ CAYDIRMAZ
Bu hem demokrasiye karşı hem de bizim iç barışımıza karşı yönelmiş bir suikasttır. Türkiye'nin her alanda ilerlemesini engellemeye çalışan insanların zaman zaman böyle hain tuzaklarıyla karşı karşıya geliyoruz ama Türkiye bunlarla baş edecek. Teröristlerin yaptığı tuzaklar, birtakım sapkınlıklar bizi yolumuzdan çevirmez. Türkiye, iç barışını kurmuş, demokrasisini sağlamlaştırmış bir ülke olarak yoluna devam edecek. Bu hain tuzaklara başvuranlar, amaçlarından vazgeçse de vazgeçmese de Türkiye, barışını ve demokrasisini kurma yolundaki gayretlerini sürdürecektir.
Emine Ayna (Demokratik Toplum Partisi) Eşbaşkanı: Umarım Ergenekon devrede değildir
Tam DTP'nin kapatılması davasının görülmesine 1 gün kala Tokat'ta gelişen 7 askerin ölümü, ailesi tarafından bayram öncesinde "Yemek yiyor, oturuyor" dediği Serap'ın ölümünün tam bu dönemde olması, bunu çok ciddi söylüyorum; umarım yeni bir Ergenekon devreye girmemiştir. DTP'nin kapatma davasına 1 gün kala. Ama kapatılsa da kapatılmasa da siyasi bir karardır. Dava öncesindeki provokatif yaklaşımlar, DTP'nin kapatılmasına zemin hazırlıyor. Diyarbakır'daki sokak olayları, provokatif hareketler... Bu tür yaklaşımlara Türkiye'deki halklar duyarlı. Açılım konusunda projesini ortaya koyan tek parti biziz. Demokratik özerklik, savaşın bitmesi, ölümlerin durması, 'tek başınıza yapamazsınız' diyoruz. Taraflar vardır, diyoruz. Bu anlamda olumsuz duygularımız ağır basıyor. Kararı verilmiştir. Uzatmanın bir anlamı yoktur.
Hüseyin Ergün (SHP Genel Başkanı): Provokasyonlar Ergenekon'a cevap
Son zamanlarda yaşanan Türkiye'nin çeşitli illerindeki provokasyonlar, açık bir şekilde demokratik açılım çalışmalarına karşı bir cevap niteliği taşıyor. Hatta bu saldırılar Ergenekon davasına bir cevap, bir mesaj içeriyor. Bunlar kendiliğinden ortaya çıkan şeyler olmayıp Türkiye'de derin devletin yeniden inisiyatif aldığını gösteriyor. Bu provokasyonlar Türkiye'nin demokratik açılım ve atılımlarının önünü tıkamak için Türkiye'deki kanun dışı yuvalanmaların açığa çıkmasını önlemek için girişilen çatışma ortamı yaratma çabasıdır. Hükümet, bu provokasyonlarla mücadele ederken kamuoyunun önüne çıkıp işin niteliğini ortaya koymalı ve açılımları mutlaka devam ettirmelidir. Hükümet, demokratik açılım çalışmalarında ve derin devlet yapılanmalarını ortaya çıkarma çalışmalarında samimiyse bunlara yönelik çalışmalarını ve çabalarını artırmalıdır.
Öztürk Türkdoğan (İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı): Kritik zamanda yapıldı, kınıyorum
Türkiye'de genellikle önemli kararların arefesinde şiddet olayları meydana gelmiştir. Zamanlamaya ve olayın oluş yerine baktığımızda farklı düşünmeye neden olabiliyor, bir provokasyon olarak da değerlendirilebilir. Böylesi kritik bir zamanda yapılan bu saldırıyı kınıyorum. İnsan yaşamına yönelik saldırılar kabul edilemez. Kürt sorununun çözüm sürecine girebilmesi için ifade ve örgütlenme özgürlüğü önündeki engeller acilen kaldırılmalıdır. Siyasi parti kapatılması ile Türkiye siyasi rüşdünü ispatlayamaz. TBMM'nin bu konuda inisiyatif alması, bu husustaki yargı vesayetini sona erdirmesi gerekmektedir.
Tuğrul Kudatgobilik (TİSK Yönetim Kurulu Başkanı): Asla hedeflerine ulaşamayacaklar
Devletin uygulamaya koyduğu 'demokratik açılım'ı engellemeye yönelik terörist saldırılar asla hedefine ulaşamayacak. Saldırılar, Türkiye'nin birlik ve beraberliğini bozamaz. Saldırının sorumlularının yakalanması ve cezalandırılması, mücadelenin daha da yoğunlaştırılarak, bölücü terör örgütünün sonunun getirilmesi zorunludur.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.