TEKİN: SUSTUK VE DAYAK YEDİK

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Akşam Gazetesi'nden Nebahat Koç'un sorularını yanıtladı. Genel Sekreter'in arkasına sığınarak parti içi çekişme yaratıldığını ileri süren Tekin, bu isimlerin yönetimde de olduğunu söyledi. Tekin, resepsiyona katılıp katılmamanın dünyanın sonu olmadığını, esas sorunun yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların çözümü olduğunu belirtti.

Parti içindeki dengelere ilişkin de konuşan Tekin, dikkat çekici mesajlar verdi.

- Sondan başlarsak, Swiss Otel'deki toplantının içeriğinden bahseder misiniz?

70'in üzerinde katılımcıyla, iki gün üst üste dünyayı, ülkeyi ve kendimizi sorgulattık. Üniversiteden bir hocamız bu toplantıyı ilk kez bir siyasi parti için organize etti. Kendinizi sorgulatıyorsunuz. Nasıl her insanın check-up'a ihtiyacı varsa, bütün siyasi partilerin de check-up'a ihtiyacı var. Başbakan'ın yüreği yetiyorsa o da yapsın. Bunu yapabilecek siyasi parti yürek ister. Sayın Kılıçdaroğlu oturdu, her çıkan da acımasızca eleştirdi. Artısını da eksisini de söyledi. Biz sustuk, sadece dayak yedik.

- Toplantıda öne çıkan başlık neydi?

Açılımsa en büyük açılım bu. Çünkü, bu toplantıyla kendinizi sorgulatıyorsunuz. Tüm konular ele alındı. 12 saat masadan kalkılmadı. Verimli oldu. 

- AKP'nin politikalarını mı taklit ediyorsunuz?

El insaf. Türkiye'de demokrasiyi getiren, özgürlükleri hayata geçiren bir tek kurum var. O da CHP. Geleneğimiz bilmeyenler konuşuyor. Esas AKP'nin yaptıkları bizim uygulamalarımız. Bu dönem kim yiğitlik yaparsa o kazanacaktır. Dönem yiğitlik dönemidir. Korkaklığın, ürkekliğin hiçbir zaman karşılığı olmamıştır. Dünyada ve Türkiye'de bedeli ödenmiştir ama yiğitler kazanmıştır.

- Sav'ın ve, Tekin'in ekibi deniyor. Aranızda sorun var mı?

Benim ekibim CHP'dir. Onun dışında ekibim yok. Doğrulara bakar, halkla bütünleşirim. İstanbul İl Başkanı olarak üç yıl görev yaptım, bir tane üye yapmış değilim. Buna ihtiyacım yok. Ben böyle siyaset yaparım. Hiçbir zaman parti içi kavganın tarafı olmadım. Şimdi üzülerek söylüyorum ki, eskiye dönüş var.

- Neyi kastediyorsunuz?

Parti içi çekişmeye, kavgaya giriliyor. Buradan uyarıyorum. Kim bunları yapıyorsa, bedelini ağır öder. Sayın Sav'la benim aramda herhangi bir sorun yok. Sav'ın iyi niyetinin arkasına sığınıp, bu işten beslenenler var. Onları da çok iyi biliyorum. Onlara da gereğini yapacağım.

- Bahsettiğiniz isimler yönetim kadrosunda da var mı?

Olmaz mı canım. (Gülüyor)

- Haşim Kılıç'ın sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Haşim Kılıç birden bire dillendi. YÖK Başkanı 'güvenceyim' dedi. Padişahlık gibi. Demokrasilerde kişi güvencesi olur mu? Sen kimsin kardeşim. Madem o kadar güvencen var, KPSS rezaletinin hesabını ver. Sayın Kılıçdaroğlu'na, 'dürüstlük dersi' vermek Haşim Kılıç'a düşmez. Bunun altını çizerek söylemek istiyorum. Kılıç, bir siyasi partinin il başkanı değil.

- Peki son karar ne. Resepsiyona katılacak mısınız?

Buna genel başkan karar verecek. Gidilse ne olur, gidilmese ne olur. Dünyanın sonu mu? 

"Kemal bey şanstır" konusunda 'Bunlar akşam başka sabah başka konuşur' dedi...

AKP'nin derdi üzüm yemek değil bağcıyı dövmek. Bu konu yıllardır siyasallaştırıldı. Bugünkü kadrolar dahil olmak üzere Sayın Erbakan döneminde, 'İmam Hatipler arka bahçemiz', 'rektörler türbanlı öğrencilere esas duruşta duracak' denmedi mi? Bu siyasal boyut, bu noktaya getirdi. Ama, Türk siyasetine yeni bir figür geldi. Sayın Kılıçdaroğlu. Liderim olduğu için söylemiyorum. Kılıçdaroğlu, Türkiye ve Türk siyaseti için büyük şanstır. Günlerdir feryat, isyan ediyorum. 'Bir babayiğit çıksın desin ki Türkiye'de yolsuzluk yok' Yolsuzluk batağına sürüklenen bir ülkede bunlar konuşulmaz mı?

"İstanbul sahipsiz"

İstanbul'da yüzde 25 konut fazlalığı var. Bu kadar alışveriş merkezini kaldırmaz bu kent. İstanbul perişan ediliyor. Kentsel dönüşüm dediler, fakir fukaranın yerine göz diktiler. Bu konuda uyarıyorum herkesi. İstanbul gerçekten çok kötü gidiyor. İstanbul sahipsiz bir vaziyette gidiyor.

- İstanbul için çılgın projeler deniyor...

Allah bizi, bunların çılgın projelerinden uzak tutsun. Çılgın projeleri, bugünkü gibi rant yaratan projelerse aman ha...

- Sizin projeleriniz var mı?

Yerel yönetim yasası hazırlıyoruz. 2005 yılında hazırlanan yasa, rant yasaydı. Biz kent yasası yapacağız. 

- Dışarıdan kendi içinde kavga eden bir parti görüntüsü yok mu?

Resepsiyon konusunda Muharrem İnce'yle benim farklı söylemim oldu. O söylem o kadar abartıldı ki. Bizim bağlayıcı kararımız yok ki. Kurumsal kimlikleri genel başkan tespit eder. Eğer genel başkanın karşısında bir söylem varsa, o zaman bir çelişki gibi gözükebilir. Ama CHP'de çatlak patlak yok'