06 Mayıs 2024
  • İstanbul18°C
  • Diyarbakır19°C
  • Ankara16°C
  • İzmir26°C
  • Berlin20°C

TAŞTEKİN: SOÇİ MUTABAKATI KÜRTLERİ NEREYE GÖTÜRÜR?

Türkiye ile Rusya arasında Suriye’nin kuzeyine yönelik varılan 10 maddelik mutabakat, Suriye’de özerklik modelini yerleştirmeye çalışan Kürtlerin 30 km güneye çekilmesini temel alıyor. Bu durum da Kürtlerin geleceğine ilişkin belirsizliklere neden oluyor.

Taştekin: Soçi Mutabakatı Kürtleri nereye götürür?

24 Ekim 2019 Perşembe 12:16

Kamışlı’daki bir Kürt temsilcisinin “Kürtler nereye gidecek?” sorusu ise mutabakatın ardından yanıt bekleyen en önemli soru olarak yanıt arıyor.

Gazeteci Fehim Taştekin, BBC Türkçe’ye yazdığı “Soçi Mutabakatı: 'Muhtıra', Suriye'de Kürtleri nereye götürür?” başlıklı yazısında söz konusu mutabakatta “YPG'nin çekilmesine karşılık oluşturulan yerel askeri meclisler ile mevcut sivil yönetimlerin durumuna değinilmiyor. Kürtler de bu konuların nasıl müzakere edildiğini bilmediklerini belirtiyor” diyor ve şu soruları soruyor: “YPG çekilecek mi, çekilirse nereye gidecek? Ya da YPG'nin çekilmesini gerektirmeden üniforma değiştirmek gibi formüller bulunabilir mi? Türkiye, Kürtlerin Şam'la kendi yollarını bulmasını engelleyebilir mi?” sorularının gündeme geldiğini belirtiyor.

Suriye ordusunun 2012'de terk ettiği bölgeye kolayca dönmesi ve YPG'yi zorlayan ezici koşulların Kürtlerin özerkliği garantilemek üzere oturmak istedikleri müzakere masasında ellerini çok zayıflattığını söylüyor Taştekin.

Bir Kürt kaynağın "Kürtlerin önünde iki seçenek var: Suriye yönetimiyle hızlıca anlaşmak ya da mevcut koşullarda hiçbir başarı şansı olmamasına rağmen sonuna kadar direnmek. Rusya aracılığıyla anlaşma koşullarını aramaları en uygun seçenek gibi duruyor. Fakat çok belirsizlik var. Şimdiden ne olacağını söylemek imkansız" dediğini belirten Taştekin, “Soçi'de ortak basın toplantısında Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin, Kürtlerle sorunların ancak Suriye yönetimiyle müzakerelerle çözülebileceğini belirterek Ankara'nın kapatmak istediği yolu açık tuttu” diyor.

Taştekin, şu ifadeleri kullanıyor:

 “Türkiye'nin 'oyun bozma' kapasitesine ve Şam'ın değişime karşı direncine bağlı olarak federasyon ve özerklik gibi modeller şansını yitirse de Rusların açık tuttuğu bu yol, ‘kültürel özerklik’ ile Kürtlerin haklarının tanınması, Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) ‘Beşinci Kolordu’ olarak Suriye ordusuna katılması ya da ağır silahlar olmaksızın yerel polis gücüne dönüştürülmesi gibi ihtimalleri içeriyor.

Rusların Türkiye'ye verdiği garantilerin yanı sıra Şam'ın kendi çözümünü ne yönde üreteceği de önemli. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın tam da Soçi'de kritik toplantı sürerken İdlib kırsalında askerleri ziyaret edip Kürtlere sıcak mesajlar vermesi, YPG'nin sistem içine alınabileceği ve Fırat'ın batısındaki silahlı gruplara karşı birlikte operasyonlar yapılabileceği konusundaki beklentileri artırdı."

Türkiye-Rusya arasındaki mutabakatta Kamışlı'nın ortak devriye operasyonunun dışında tutulmasının “Kürtlerle ilgili bir esnekliğe işaret ettiğine” dikkat çeken Taştekin, “Kamışlı özerk yapılanmanın ana üssü konumunda. Kamışlı'nın istisna yapılmasında buradaki Suriye askerî varlığı gerekçe gösterilse de ortak devriyenin yapılacağı Kobani'de de artık aynı durum söz konusu. Haliyle ‘Acaba Kamışlı, Şam ile Kürtler arasında bir çözüm bulununcaya kadar bir çekilme-oyalanma alanı olarak mı düşünülüyor?’ sorusu yanıt bekliyor” diyor.

Washington'da bir toplantıda ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin Suriye Demokratik Meclisi Eş Başkanı İlham Ahmed'e "Şam'la anlaşmayın" diye baskı yapmasını ve ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in "Kürtleri bu bölgeden çıkarmayı başarmaları mümkün değil" sözünün akla “ABD durumu etkileyecek yeni bir politikaya mı yöneliyor?” sorusunu getirdiğini belirten Taştekin, şöyle devam ediyor:

“Suriye sahnesi dengeleri değiştirecek yeni senaryolara açık olsa da Rusların izlediği strateji Şam ile Ankara arasındaki normalleşmeyi öne çekecek şekilde ilerliyor. Muhtıraya sınırların güvenliği konusunda ortak mekanizma için Adana Mutabakatı'nın girmesi bu bakımdan önemliydi. Henüz Türkiye ve Suriye arasında barıştan bahsetmek için çok erken. Ancak Rusların Ankara-Şam-Moskova üçgeninde oluşturmaya çalıştığı denge Kürtlerle ilgili çözümün konseptini de belirleyebilir.”

Yazının tamamına için...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.