08 Mayıs 2024
  • İstanbul16°C
  • Diyarbakır12°C
  • Ankara15°C
  • İzmir22°C
  • Berlin14°C

TARAF ERDOĞAN'A SAVAŞ AÇTI: SEN ÖNCE İNDİR ŞU PARMAĞINI!

Taraf manşetten hükümete adeta savaş açtı: 'Tiyatro tartışmasında Erdoğan’ın generaller gibi despotça parmak sallamasına tepki var'

Taraf Erdoğan'a savaş açtı: Sen önce indir şu parmağını!

01 Mayıs 2012 Salı 12:00

İşte tarafın o haberi...
İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki yönetmelik değişimiyle başlayan tartışma, önceki gün Başbakan Erdoğan’ın tiyatroların özelleştirilmesi konusunu Bakanlar Kurulu’na taşıyacağını söylemesiyle iyice alevlendi. Üstelik, gelişmiş ülkelerde devlet eliyle tiyatro yapılmadığını öne süren Başbakan’ın “İstanbul Şehir Tiyatroları’nda o despot anlayış, o kibirli tavır tekrar kendini gösterdi. Soruyorum siz kimsiniz. Bu ülkede sanat sizin tekelinizde mi? Geçti o günler. Artık o despot aydın tavrıyla parmağınızı sallayarak bu milleti aşağılama dönemi geride kaldı” ifadeleri tiyatro sanatçıları tarafından “kabul edilemez, faşizan bir üslûp” olarak değerlendirildi.

Öte yandan, Başbakan’ın açıklamalarından, tam olarak ne demek istediği anlaşılamadı. Erdoğan’ın devlet eliyle tiyatroculuk olmayacağı tezi de tiyatrocuların aksi yöndeki görüşleriyle çürütülürken; sanatçılar, danışmanlarının Başbakan’ı yanlış yönlendirdiğini söyledi. Erdoğan’ın açıklamasının ardından aralarında pek çok ünlü tiyatrocunun da bulunduğu tiyatroseverler, Harbiye’deki Muhsin Ertuğrul Sahnesi önünde sabaha kadar oturma eylemi yaptı. Biz de sabaha kadar uykusuz kalan tiyatroculara sorduk:

Başbakan’ın üslûbunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve olası özelleştirme sonrasında nasıl bir tabloyla karşı karşıya kalırız?

Gencay Gürün

Başbakan’ın üslûbu hakkında konuşmak benim işim değil; o üslûpla Başbakan seçildi. Bir şeye kızmıştır, yalnış bilgilendirilmiştir; o yüzden böyle konuşmuş olabilir. Böyle büyük bir şey yapmayacağını düşünüyorum, umuyorum. Sanatçılar olarak biraraya gelerek başka çözümler üzerinde konuşmalıyız. Eğer böyle bir şey gerçekleşirse Türkiye’de tiyatro biter. Özel tiyatrolar küçük oyunları sahneleyebilir, Devlet Tiyatroları’nın (D.T.) yerini tutamazlar. Klasikler sahnelenemez. D.T’yi özelleştirmek demek opera ve baleyi özelleştirmek demek.

Genco Erkal

Öncelikle, Sayın Başbakan bizi despotlukla suçluyor, ancak kendisinin açıklaması çok despotça, yaralayıcı. “Biz de istediğimiz oyunlara sponsor oluruz” diyor. Bu çok sakıncalı, faşizan bir davranış biçimi. Özelleştirmeyi düşünmek bile istemiyorum. Tiyatro piyasa koşullarına bırakılamayacak kadar önemli. Eğer bırakılırsa insanlar seviyor diye ucuz, basit güldürüler oynanır. Ödenekli tiyatroların görevi olan birçok şey yerine getirilemez. Bunlardan biri de yazar yetiştirmek. Yazar yetişmez, dolayısıyla oyun çıkmaz. Klasikler sahnelenemez. Devletin özel tiyatrolara verdiği desteği çekeceği yönünde de duyumlar alıyoruz, bu yönde emareler var. Kısaca bizden yana olmayana hayat hakkı yok noktasına gidiyor iş.

Yıldız Kenter

Başbakan’ın ifadeleri beni çok rahatsız etti. D.T. tabii ki olmalı, tıpkı özel tiyatrolar gibi. Çünkü tiyatro dilin, düşüncenin, felsefenin, şiirin, müziğin, dansın insanlarla sarmal olduğu bir özgürlük arenasıdır ve biz de bu arenada ayakta durmaya çalışan insanlarız.

Müge İplikçi

Başbakan haklı. Despotizm ve milleti azarlama dönemi geride kalmıştır. Buna hepimiz uymak durumundayız.

Nedim Saban

Çiftçiye ananı da al git deyince çok şaşırmıştım ama dün yadırgamadım, belki de alıştığım için. Zaten bu, gençleri de heyecanlandırıyor. Oy ve partiye bağımlılığı artırıyor. İçeriğin sanat konusunda olması bir talihsizlik tabii. Sanatçı zor yetişir, çabuk kırılır ama söylem halkçı olduğu için o içeriğe bile bu uydu. Ne demişler? Ne söylediğin değil, nasıl söylediğin önemli. Zaten içerik tamamen boş ancak hedef kitleyi düşününce üslûp pek hoş!

Haldun Dormen

Üslûbu çok sertti. Sanatçılarla bu kadar küçümseyerek konuşması çok yanlış. Onun gibi politikayı iyi bilen birinden beklemezdim böyle bir tavrı. D.T’de değişmesi gereken şeyler var; teknoloji çağında yaşıyoruz, her şey değişiyor; D.T’nin de değişmesi lazım. Ama kapandığı, yok olduğu taktirde bu bir felaket olur. (Taraf)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.