TAKSİM'DE LİCE PROTESTOSU

Lice'de karakol yapımını protesto eden kitleye askerin ateş açılmasını ve Medeni Yıldırım'ın yaşamını yitirmesini protesto etmek amacıyla yaptığı çağrının ardından binlerce yurttaş Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldi.



"Özgürlük eşitlik, adalet için diren Lice İstanbul seninle" pankartını açan binler, ellerinde Lice'deki karakol protestosuna asker tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Medeni Yıldırım'ın fotoğrafları ile birlikte Taksim Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti.



BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ da destek verdi.

Yürüyüşlerini İstiklal Caddesi'nin Taksim girişinde sonlandıran binler oturma eylemine geçti. Oturma eyleminde kitle tarafından sık sık "Barışa uzanan eller kırılsın" "Faşizme karşı omuz omuza" ve "Şehid namırın" sloganları atıldı.

Oturma eylemi sırasında milletvekilleri tarafından açıklamalar yapıldı. İlk olarak konuşan Sırrı Süreyya Önder, "Devletin Kürt hareketi ve Önderliği ile yürüttüğü müzakerede sözlerini büyük bir irade ile tuttular. Ama hükümet bu kararlığı göstermiyor. Barışa niyetiniz varsa gönüller yapmak lazım karakollar değil. Nitekim bu karakollara karşı çıkan sivil halkın üzerine ateş açılmıştır. Barış böyle gelmez. Böyle gelmeyeceğinden hepimiz eminiz. Tarih de bundan emin. HDK bileşenleri olarak hükümete bu olayı politikalarını gözden geçirmeleri için bir vesile yapmalarını öneriyoruz. Çağrımız son derece önemli ve tarihsel. Gezi direnişinden bu yana hayatını kaybeden tüm arkadaşlarımızı rahmetle anıyorum. Bu demokrasi direnişini kutluyor, hükümeti de aklıselime davet ediyorum" diye konuştu.

BDP Milletvekili Sebahat Tuncel ise, yaptığı konuşmada "Bu gün burada Taksim'den Lice'de yaşanan katliamı kınamak ve Lice'deki halkımızın mücadelesinin kendi mücadelemiz olduğunu göstermek için buradayız. Lice'de katliam girişimi yapılmıştır. Bu ülkeye barış kalekollarla gelmez, demokrasi ile gelir diyen halkımızın üzerine ateş açılmıştır. Medeni arkadaşımız yaşamını yitirmiştir. Özgürlük istiyoruz, demokrasi istiyoruz. Ama bu karakollarla gelmez. Karakol bize işkenceyi, tecavüzü hatırlatıyor. Medeni Yıldırım aynı zamanda 1994'de faili meçhule giden Adnan Yıldırım'ın yeğeni. Amcası da faili meçhule gitti. Umarım Medeni faili meçhul olmaz. Eğer hükümet sormazsa Liceliler hesabını soracak, bu halk hesabını soracak. Gezi'nin de Taksim'in de Lice'nin de Kürdistan'ın da özgürleşmesini istiyoruz. Bu da insan hakları ve demokrasi ile olur. Başbakan durmadan demokrasiden bahsediyor, hangi demokratik ülkede devlet kendi yurttaşını öldürür ve hesabını sormaz. Eğer Lice'nin hesabı sorulmazsa maalesef süreç başka bir noktaya varabilir. Lice'nin hesabını vermezseniz faili meçhullerin hesabı nasıl verilecek. Bu katliamın hesabı sorulmalı katliama ses çıkarmamak suça ortak olmaktır" ifadelerini kullandı.



İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel ise hükümetin bir an önce demokrasi karşıtı tutumundan vazgeçmesi gerektiğini belirterek, "Hükümet acilen demokrasi paketini oluşturmalıdır. Yeni gözaltılarla değil içerdeki tutsakları bırakmalıdır. Nihayetinde HDK olarak ve barış ve çözüm diyen Türkiye yurttaşları olarak Lice'deki saldırının hesabını verilmesini istiyoruz" dedi. 

Açıklamaların ardından binlerce yurttaş Taksim Dayanışması'nın çağrısı ve Taksim Meydanı'nda Gezi eyleminde yaşamını yitirenleri anmak amacıyla Taksim Meydanı'na çıktı.